OB | 15 | Son Adım

765 43 27
                                    

Selam ballarım! Bugün Cuma ve ben geldim! Şimdiden herkese mutlu yıllar dilerim. 2023 size en güzel haliyle gelsin.

Keyifli okumalar, bol öpücükler... :*

▫️▪️

Kursak denen bir yer vardı; lacivert gözlü adamın sözleri o yerde konaklamaya başlamıştı. Yutkunuyordum durmadan, durmadan... Gitmiyordu o sözler bir milim aşağı, inmiyordu ve çıkmıyordu yukarı.

Bir kadın...

Zihnimde durmadan dönen o can alıcı kelime.

Kadın...

Oyunbozan bir kadındı ve Güney Atalay bunu biliyordu.

"Kadın..." dedim soğukkanlılıkla. Onaylar gibi başımı salladım. "Daha önce bir kadın olduğunu söylememiştin, hatta Oyunbozan'dan bahseden herkes onun bir erkek olduğunu söylemişti. Sen nereden biliyorsun ki kadın olduğunu?"

"Öyle düşünüyorum," dedi arkasına yaslanırken.

"Neden ki?" diye sordum rahatça, oysa içten içe gerginlikten ölüyordum.

"Oyunbozan oldukça dikkatli, önlemini anlamasını bilen, kurnaz biri," dedi ciddiyetle. "Aynı zamanda titiz, ince eleyip sık dokuyor. Bazen hırslanıyor, bazen duruluyor. Ayrıca duygusal davrandığı birkaç olay da yaşandı. Yaptığı hamlelerden onu çözümleyebiliyorum. Ancak bir kadın, bu tür kurnazca hamlelerle oyun oynar."

Bu sadece bir analizdi. Ama çok tehlikeli bir analizdi. Çünkü haklıydı, yaptığım hamleler kimliğimi açık ediyordu.

"Mantıklı olabilir aslında," dedim bozuntuya vermeden. "Ben işin içinde olmadığım için çözmem zor ama sen şimdi böyle söyleyince bana da mantıklı geldi."

"Evet, mantıklı," dedi kahvesinden bir yudum almadan önce. "Onu bilen çoğu insan bir kadın olduğunu düşünmüyor. Çünkü bir kadının bu kadar güçlü olabilmesini yediremeyecek kadar kibirli adamlarla oyun oynuyorum. Ancak ben böyle düşünmüyorum, bazı kadınlar tanıdığım onlarca adamdan çok daha güçlüler ve bu benim hoşuma giden bir durum."

Gerilsem de renk vermedim. Kendime bir sigara yakarak arkama yaslandım.

"Ne zaman hayatına girdi peki?" diye sordum bu kez de.

"Üç yıl önce," dedi yalnızca.

Üç yıl... Babam bu dünyadan gideli tam üç yıl olmuştu.

"Anladım," demekle yetindim.

O da kendine bir sigara yakınca birlikle sessiz bir şekilde sigaralarımızı içtik. Kendi içimde düşündüm bir süre. Ona tam şimdi her şeyi itiraf etsem ne olurdu ki? Gerçekleri söylesem beni anlardı belki, o kadar kızmazdı. Affeder miydi?

"Güney," diye fısıldadım istemsizce. İşte şimdi itiraf edecektim.

Bana baktı. "Efendim sevgilim?"

Sevgilim... Ona ihanet ediyordum. Kendime de ona olan aşkıma da... Gözlerimin içine öyle güzel bakıyordu ki şu an, ben Oyunbozan'ım, desem bu bakış kaybolurdu. Sihirliydi gözleri ve ben bu sihirden vazgeçemedim.

"Seni seviyorum," dedim birdenbire, bu iki kelime istemsizce çıkmıştı dudaklarımdan, söylemek istediğim bu değildi ama yüreğimden taşan sevgiyi içimde tutamamıştım. Suçluluk psikolojisi de değildi, biliyordum, çünkü Oyunbozan asla suçlu hissetmezdi. Ben sadece uçurumdan düşmeme engel olan dala tutunmuştum ve o dal, ona olan sevgimdi.

OYUNBOZANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin