9.Bölüm "Dağ evi"

5.1K 128 124
                                    

Herkese selamlarr 💓

Bakınız yeni bölüm geldi kelebeklerim 🦋

Keyifli okumalar 🦄

~ Öyle bir yerdeyim ki inan bundan sonrası düzelmez ~

EYLÜL

Gözlerimin önünden kayıp giden zamana ayak uydurmak için koşar adım ilerleyen bu kalbimi keşke küçük bir kavanoza saklayıp rafa kaldırabilme şansım olsaydı.Mutlu olmayı beklemek tıpkı durakta bir otobüsü beklemek gibi miydi ya da  biz durakta arkamızı döndüğümüz esnada hızla geçen bir metro muydu ? Güzel şeylerin peşinden hep koşuşturmak mı gerekiyordu yani hiç mi güzel şey kendiliğinden bizi bulmazdı. Şu zamana kadar nefes olmak için atan minik kalbim bu aralar sancıyordu. Bunu tek bir sebebi vardı.. Hissedemediğim duyguların bir anda beni gafil avlaması..

Güzel olan her şey zordu. Yasak olan her şey de güzeldi.

Tıpkı Karan gibi...

Ona olan öfkem , korkum belki de acizliğim başka bir boyuta geçmek üzereydi. Olur olmaz yakınlaşmalarımız sahte öpücüklerimiz beni hazırlıksız yakalıyordu. Kimseyle bu kadar yakınlaşmamış olmanın verdiği acemilik de olabilirdi bu. Ne olursa olsundu ona bu denli kapılmamam gerekirdi. Mesafemi koymalıydım.

Sabah Orhan beni aramıştı o anki telaşım ve korkum hat safhaydı. Telefonu direk suratına kapatıp numarayı engellemiştim. Olması gerektiği gibi. Bundan da Karan'a bahsetmek istemiyordum ya da bahsedebilirdim. Kararsızım. Parasını ödemiş olmama rağmen hâlâ daha ne diye beni rahatsız ediyordu. Derin bir nefes alıp verdim. Bugün evde yalnızdım Ayten teyze üç ay boyunca olmayacaktı benim de olduğuma güvenerek memlekete gitmek için izin almıştı Karan da izin vermişti. Şimdi de mantı yapmıştım. Çünkü sinirimi atmanın başka yolu yoktu. Kafede çalışmanın bana getirdiği bir avantajdı bu iyi yemek yapardım. Saat epey geç olmuştu ama hâlâ daha Karan gelmemişti. O yokken mantı yaptıktan sonra çatı katındaki kütüphaneye gidip en az dört saat boyunca kitap okumuştum. Tahmin edersiniz ki Karan hâlâ daha gelmemişti. Sabah kumarhaneye gidicem falan demişti telefonla konuşurken kesin geç gelirdi. Tekrar saate baktığımda 00.57 olduğunu gördüm. Acaba bir de tatlı mı yapsaydım ?

Kapının kilidinin çevrilme sesini duyduğumda kafamı yasladığım elimden kaldırıp omzumun üzerinden arkama baktım.

Gelen Karandı..

Gömleğinin üstten yine üç düğmesini açmış ceketini omzuna asmıştı. Gün sonunda her zaman böyleydi. Yapılı vücudunun sardığı o gömlek üzerine ne de yakışıyordu ama. Kol kaslarına dar gelmişti gömlek. Bu onu daha da çekici gösteriyordu. Bana doğru dönünce ne kadar yorgun olduğunu farkettim. Bu yüzünden belliydi.

"Uyumamışsın" bana doğru yönlendirdi adımlarını. Kendini rahatça koltuğa atıp kafasını arkaya yasladı ve gözlerini kapattı.

"Uykum gelmedi" dedim fısıltıyla. Başı ağrıyor gibiydi.

"Beni mi bekledin ?" diye sorunca yüzüne baktım. "Uyuyamadım sadece" diyerek onu yanıtladım. Kafasını kaldırarak bileğimden tuttu ve kendine yasladı başımı tutup göğsüne yatırdı. Ben şaşkınlıkla kafamı kaldıracağım esnada geri yatırdı.

ESARET (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin