Herkese selamlarr 💓
Yeni bölüm geldi.. ✨ Oy ve yorumları halletiysek başlayalım..
Keyifli okumalar 🦋
EYLÜL
Yine bir gün bir saat ve hayattan bir kesit. Oldukça sıkıcı geçen günlerimin tek aksiyonu oradan oraya sürüklenmekten ibaret olmuştu. Kendi özümü benliğimi yitirdiğimi düşünüyordum. Ben bu değildim. Her zaman neşeli olmaya çalışan ve arkadaşları ile mutlu kendi halinde küçük şirin bir kafede çalışıp geçimini sağlayan sıradan biriydim. Bilmediğim bir saçmalığa kendi kendimi sürüklemiştim. Bunun için kimseye kızamazdım.
Gözümden düşen damla yaşı elimin tersiyle sildim. Sinirlerim bozulmuştu bu dört duvarın arasında şimdi de pencere kenarında bahçeyi izleyip kendi kafamdakilerle konferans yapıyordum. Haliye bu da bana iyi gelmemişti. Gözyaşım akmasaydı ağlayacak dereceye geldiğimi hile farketmeyecektim. Dudaklarımı birbirine bastırdım. Gözlerimi sıkıca yumdum. Gözlerimin kenarından yanağıma doğru süzülen gözyaşlarımı tekrar sildim. Burnumu çektim ve derin bir nefes aldım. Aklıma ilişen dün gecedeki kareler beni yine bozguna uğratmış tekrar gözyaşlarımı yanağımdan aşağı doğru yuvarlamıştı. Karan hiçbir şey söylemeden öylece gitmişti. Evet ona yakın olmak istemeyen benim ama onun çekimine dayanamayan da benim. Lanet olsun..Dün gece sadece onun bana yaptığı gibi onu öpmek istemiştim. Nedeni ona karşı içimdeki kıpırtılardı. Bu yanlıştı ama hangimiz yanlışa isteyerek sürükleniyorduk ki. İstemeden ona çekiliyordum. Kalbim bir halat sarkıtmış ucuna da bir kanca takmıştı o kanca Karana saplanmış onu çekeceğine beni ona çekiyordu.
Çünkü Karan Atasoy oldukça güçlüydü. Kimse onu istemediği yere çekemezdi ve eminim ki en isteyeceği şey bile değildi benim yanımda olmak.
"Tam bir saattir orada ne yapıyorsun ?" kulağıma gelen kadife sesiyle yutkundum. Ona dönmedim. Eğer dönersem ağladığımı görürdü. Bunu görmesini istemiyordum.
"Öylesine oturuyorum. Sen çıkmadın mı ?" şuan arkamda gerildiğini tahmin edebiliyordum. Çünkü ona istediği gibi bir cevap vermemiştim. Onu geçiştirmiştim ve bu onu rahatsız etmişti.
"Çıkıyorum birazdan. Sende hazırlan beraber gidelim" eğdiğim kafamı bir anda kaldırıp gözlerimi sonuna kadar açtım. Heyecanla ona döndüm.
"Bende mi gelicem seninle ?" tek kaşını kaldırıp beni süzdü. Bende ona bakınca yeni farkettiğim şeyle hemen arkamı döndüm. Belinde siyah bir havluyla gelmişti. Duştan çıktığı gibi salonun ortasında durmasını beklemiyordum.
"Arkanı dönmene gerek yok. Beni böyle görebilirsin bu normal" gözlerimi devirdim ve ona baktım. Konuşacağım esnada duraksadım. Islak saçlarından düşen damlalar onun sert kaslı göğüsüne damlıyor beyaz teninde aşağı doğru süzülüyordu. Geniş göğüsü oldukça hoş duruyordu. İç çekmemek için kendimi zor tuttum. Islak ayakları ile parkeye basa basa yanıma geldi. Tam dibinde durunca burnuma gelen şampuan kokusu yutkunmama sebep oldu. Bu kadar yakınımda durması iyi değildi.
Hakim ol kendine kızım !
Onun üstünü daha önce çıplak görmüştüm ama oda karanlık olduğu için ten renginin bu kadar beyaz olduğunu görememiştim. Şimdiyse koyulaşmış lacivert gözleriyle o da benim askılı gri tişörtümün açıkta bıraktığı tenime bakıyordu. Büyük iri ellerini belime yerleştirdi ve beni ıslak göğüsüne yapıştırdı. Gözlerimi kısarak ona baktım. Onun da gözleri bendeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET (+18)
Roman pour AdolescentsEylül yaralı kırlangıç kuşu.. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştu.. "Bir şartla nefes almana izin veririm" durdu ve koyu lacivert gözlerini göğüs oluğumda oyaladıktan sonra yavaşça yüzümde gezdirdi ve dudaklarını yalayıp viski bardağını önündeki k...