Herkese selamlarr 💓
Evet bölümlerin ve kurgunun gidişatı hakkında yorumları buraya alalımm 🤗
Keyifli okumalar kelebeklerim 🦋
EYLÜL
Gözlerimle bir eli kapıda öbür eli belinde olan Karanı baştan aşağı taradı. Şaşkınlıkla ona baktım.
"Müsait değilsin sanırım" dudaklarımı birbirine bastırıp elimdeki kek kabını sıktım. "Seni kim getirdi ?" tehlikeli bir ses tonu vardı.
"Karan gelsene !" içeriden tiz bir ses daha geldi. Gözlerimi devirdim.
"İçerideki kadın kim ?" öfkeme yeni düşerek tısladım. Dudaklarını yaladı.
"Burada olmaman gerekiyor" dedi. Alayla güldüm.
"Doğru ben gideyim de rahat rahat ne halt ediyorsanız edin" sinirli sinirli konuştum.
"Bana bak saçma şeyler düşünüp beni ayar etme !" dişlerinin arasından konuşuyordu. Acaba ne savunuyordu ? Üstlü çıplak bir şekilde ve içeri bir kadın vardı. Dağ başında olmaları ayrı bir mevzuydu.
"Ne düşünmem gerekiyor bu vaziyette ?" imayla onu süzdüm. Derin bir iç çekip kafasını başka yöne çevirdi. O sırada bende iceri doğru sinirle girdim.
"Bir daha o evden dışarı adım atmayacaksın" kolumu sıkıca tutuyordu.
"Sana sormayacağım" dedim yüzümü buruştururken "Başıma bela oldun iyice" diyince kendimi bir kötü hissetmiştim.
"Aaa merhaba. Eşindi öyle değil mi ?" yanımıza gelmiş bacaktan olma çakma sarışın kıza baktım. Üzerinde siyah kalem etek ve beyaz gömlek vardı. Normal bir iş kadını gibi gözüküyordu aslında ama Karan ile bu evde ne işi vardı ve Karan'ın üstü çıplaktı. Banane ne hali varsa görsün de demek istiyordum bir yandan. Ama diyemiyordum.
"Ben Canan. Karanın yeni proje ortağıyım" diyerek elini uzattı. Gözlerimi kısarak karşımda bana gülümseyerek elini uzatan kadına bakarken Karan yanımızdan gitmiş benide bu bacaktan olma ile bırakmıştı.
"Bende Eylül" tek elimle keki tutup elini sıktım. Yapmacık bir gülüşle ona karşılık verdim. Onu daha fazla süzmeyerek salon olduğunu düşündüğüm alana girdim o da arkamdan geldi. Oldukça ferah görünen salonun tavanı oldukça yüksek ve tahtalar ile üçgen şeklinde birleştirilmişti. Sağ köşede duvar yeyine boydan kocaman bir cam vardı hemen yanındaki kolon ve iki kolonun arasına sıkıştırılmış şömine vardı. Şöminenin içe gömüldüğü duvarın üzerinde birkaç aksesuar ve mum vardı. Büyük L koltuk ve ortada bir sehpa dururyorken üstünde de şamdan vardı. Gözlerimi kısarak sol taraftaki büyük masaya bakınca üzerinde kocaman bir kağıt ve kenarlarında uzun tahta cetvel ile özel kalemler vardı. Masanın karşısında duvara yapışık şifonyer tarzı bir masa daha duruyordu. Açılmış bir şarap ve iki kadeh vardı. Kadehlerden birinin dibinde birazcık da olsa şarap kalmıştı
"Ah Karan ile dün sınırı biraz abarttık" dedi yanımdaki kadın. Adı neydi ?
Canan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET (+18)
JugendliteraturEylül yaralı kırlangıç kuşu.. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştu.. "Bir şartla nefes almana izin veririm" durdu ve koyu lacivert gözlerini göğüs oluğumda oyaladıktan sonra yavaşça yüzümde gezdirdi ve dudaklarını yalayıp viski bardağını önündeki k...
