Hausemate •PJM•

21.Bölüm🌇

Hikayeyi okuyan az ama öz insanlara sesleniyorumm seviliyorsunuzz♥♥♥

Sizden 1-2 ricam olacak, lütfen yorum atın gurban olduklarım! Fikirlerinizi, tepkilerinizi aşşırı merak ediyorum ama yorum atmadığınız için kestiremiyorum beğenip beğenmediğinizi🤗🙂

Ve bölümleri geç attığım için özür dilerimm! Cidden yazmak zor iş bee, umarım anlayışla karşılarsınız😙😙

Jimin gözlerini yan koltukta sızıp kalmış olan Min Ji'nin üzerinde gezdirdikten sonra tekrar yola odaklandı.

"Ne zaman söylemeyi planlıyorsun?"

Jinyoung'un sorduğu soru karşısında Jimin'in kafası karışmıştı.

"Neyi?"

Jinyoung telefonunu kapatıp ön koltuklara yaklaşarak konuştu.

"Min Ji'yi kıskanıp dayanamayıp gecenin bir vakti bizim yanımıza geliyorsun. Şimdi burda aniden üzerini örtüyorsun ki yaz mevsimindeyiz. Şirket yemeğinde ona nasıl baktığını da gördüm. Yeme beni"

"Ne alakası var şimdi. Hem eğer burada birşeyden konuşacaksak bu senin sorumsuz ve bencil tavrın olmalı"

Jinyoung yüzüne yayılan muzip gülümsemeyle arkasına yaslandı.

"Tamam sustum. Ama senin kalbin nasıl susacak onu da sen bulㅋㅋㅋ"

2-3 saat süren yolculul süresince kimseden ses seda çıkmamıştı. Sabaha karşı 4 gibi Seul'e vardıklarında Jimin, Jinyoung'u evine bırakmak istemişti ancak onun Busan'dan ayrıldığını duyan magazinciler bu sefer de soluğu Seul'deki evinin önünde aldığından bu pek mümkün görünmüyordu.

"Polis falan mı çağırsak acaba?"

"Sakın Min Ji-shi. Bu kez hakkımda haber özgürlüğünü engellemeden falan dava açarlar"

"İyi de kişisel alan ihlali de suçtur!"

"Ünlü olduğum için olay çıkartamam. Normalde hepsini kürekle kovalardım ama olan en son hep bana oluyor. O yüzden siz en iyisi beni şirkete bırakın ben orada başımın çaresine bakarım"

"Saçmalama Jinyoung-shi. Şirkette herkes seni azarlamayı bekliyor. Sabahın 4'ünde azar yemene izin veremem. Jimin sen en iyisi bizim eve sür"

Jimin hiç itiraz etmeden arabayı çalıştırdı. Jinyoung yolda birkaç kez itiraz etse de Min Ji asla kabil etmedi ve eve geldiler. Kapının önünde Min Ji'yi bekleyen Gafi direkt onun üzerine atladı.

"Oğlumm! Anneyi çok mu özledin senn!"

Bu sahnelere alışık olan Jimin içeri geçip kendini koltuğa attı. Jinyoung'da temkinli adımlarla içeri girdikten sonra Jimin'in yanına oturdu. Dikkatini çeken ilk şey duvardaki düğün fotoğrafı olmuştu.

"Yakışıyorsunuz :)"

"Anlamadım?"

"Duvardaki fotoğrafı diyorum."

"Ha o mu? O şey ya, oyunun bir parçası."

"Anlıyorum. Yalnız dikkat edin bu oyun gerçeğe dönmeye çok yakın"

Jimin sadece göz devirmekle yetinmişti. Jinyoung başka birşey daha diyecekken Min Ji salona adeta bir menajer edasıyla daldı.

"Şimdi Jinyoung-shi, sen bu koltukla uyusan sorun olur mu?"

"Hayır hayır, hiç bir sorun olmaz"

"Pekâla, ben yastık ve örtünü getireceğim. Ha bu arada, yarın azar yememen adına ben de senin yanında Bang PD'nin odasına geleceğim"