Hausemate •PJM•

7.Bölüm🌇

Yazmak 2 saatimi alıyo vote atmak 1 saniyenizi alır😉 lütfen vote atın💜💜

Medya yine düğün fotoğraflarından biri ancak duvara asılacak olan bir önceki bölümdeki🐰

Jimin ve Min Ji durakta otobüs beklerlerken gelip geçen, durakta bekleyen herkes onlara bakıyordu.

"Cidden daha önce gelin ve damat görmemiş gibi bakıyolar."

"Durakta otobüs bekleyenini gördüklerinden şüpheliyim."

Jimin'in dediklerinden sonra beraberce kıkırdadılar ve o sırada yanlarına kıyafetlerinden lise öğrencisi oldukları belli olan 2 kız geldi.

"Merhabalar"

"Merhaba"

"Şey siz şuan otobüs durağında evlenmeye gitmek için otobüs mü bekliyorsunuz yoksa ben yanlış mı anladım?"

"Yani... ona benzer birşey diyelim"

"  Cidden garipsiniz. Ama iyi anlamda ㅋㅋㅋ"

" Aynen, hayatımda gördüğüm en değişik çift olabilirsinizㅋㅋ"

"Emin olun, bu gördükleriniz hiçbirşey kızlarㅋㅋㅋ"

Jimin, Min Ji'nin bu dediklerinden sonra gayet içten bir kahkaha attı ve kızlara yaklaşmalarını söyleyip onlara sır verircesine fısıltıyla konuştu.

"Ablanız ve ben, bir ev için evliymiş gibi davranıyoruz. Ev sahibi köfteyi çakmasın diye de şimdi sahte düğün fotoğrafları çektiricez :)"

"Ama bu bir sır tamam mı? Kimseye söylemeyinㅋㅋ"

Kızlar 'bunlar manyak' bakışları eşliğinde ortamı terk ederken gayet komik ve absürd tebriklerini sunmayı da ihmal etmemişlerdi.

" Size ev sahibinizi kandırmada başarılar"

"Uğruna evlendiğiniz evde iyi şanslar"

"Teşekkürler😂😂"

Kızlar ayrıldıktan 2 dakika sonra otobüs geldi ve binip 20 dakikalık yolculuğun ardından durakları gelince indiler. Sadece 15 dakikaları kalmıştı. Ne yazık ki dükkana depar atmaktan başka şansları yoktu.
Otobüsten indikleri anda Jimin, Min Ji'yi bileğinden kavradı, vakit kaybetmeden son hızda tarif ettiği yere doğru koşmaya başladılar.
Gayet klişe olan bu gelin ve damadın herhangi bir nedenden el ele koştuğu sahne Min Ji ve Jimin söz konusu olduğunda normalin biraz dışında kalmıştı. Çünkü koşarken aynı zamanda birbirlerine bağırmayı ve temel olarak Min Ji'nin yavaşlığı konulu küçük tartışmalarda bulunmayı ihmal etmiyorlardı.

"Hadi daha hızlı!!"

"Yah! Yeter cidden! At mıyım bende çatlayana kadar koşturuyosun beni?!"

"Geç kalıcaz!"

"Merak etme kalmadık! Hemen şurası!"

Son bir hızla fotoğrafçıya girdiklerinde Min Ji kusmak üzereyken Yugyeom şaşkınca konuştu.

"Hoşgeldiniz de, Min Ji ne bu hâl?"

"N-Nefes... N-Nefessiz kaldım! B-bi bardak su!"

Yugyeom acele ile stüdyonun arkasındaki ufak mutfaktan bir bardak su getirip Min Ji'ye uzattı.

"Ne diye bu kadar koşturdunuz ki?"

Yugyeom'un sorusuna karşın Min Ji elindeki bardağı kenara koyup çemkirircesine konuştu.

"45 dakikaya işim var diyen sen değil miydin?!"

"Gerizekalı, beni 2 dakika adam akıllı dinleseydin ya! Ben '45 dakikaya işim biter' dedim"