Severus Snape'in Kızı

20.Bölüm

Evet bu bölümü gece uyurken düşündüm.

Maskeli adam süpürgeyle uçarak hızla okuldan uzaklaştı. Bu adamdan kurtulmam lazımdı. Tam hazır olunca adamın maskesini açtım. Bu adamı hatırlıyordum. Lucius Malfoy'un adamlarındandı. Kendimi geriye doğru attın. Adam beni sıkıca tutuyordu. Sinirlendim. Bunun üzerine adamın yüzünü cırmaladım. Başka biri süpürgeyle yaklaştı. Beni süpürgeden kendi süpürgesine aldı. Tepinerek kurtulmaya çalıştım
Aşağıya düşsem bile ölmeyeceğimi bildiğim için kendimi boşluğa atmaya çalıştım. Tek kolumdan tutuluyordum. Başka biri daha aşağıdan gelip süpürgesine beni oturttu. Kollarını önde birleştirip beni sıkıştırdı. Bu kıyafet tanıdık geldi. Ama kim? Kurtulmaya çalışmaya devam ettim. Elimi adamın yüzüne atıp maskesini çıkardım. Lucius Malfoy mu?! Sinirle yüzüme bakıp beni iyice kendine yapıştırdı. Artık bacağım da acımaya başlamıştı. Daha çok acımasın diye hareket etmedim. Uzun bir yol gittik. Daha sonra neresi olduğunu bilmediğim bir mekana geldik. Aşağıya indiğimizde kendimi yere attım. Derin derin soluyarak kendimi sakinleştirdim. Kolumdan iki kişi beni kaldırdı. Sürükleyerek beni eve soktular. 2.kattaki büyük salonu geçip beni 5.odadaki yatağa yatırdılar.
Ikisi maskesini çıkardı. Biri Lucius Malfoy Du diğeri ise Bellatrix Lestrange'di. İkisine korkmadan bakmaya çalıştım. Bellatrix acı çektiğini anlamış gibi Lucius'u dışarı çıkardı. Yüzüme eğildi.
Bellatrix : Bebekken daha usluydun.
Güçlü görünmeye devam ettim.
Bellatrix : Aoww noldu acı mı çekiyorsun?
Narcissa odaya girdi.
Narcissa : Angelina? Onun burada ne işi var?
Bellatrix : Sadece Karanlık Lordun dönmesi için etini verecek.
Angelina : ASLA VERMEM!
Bellatrix : Sen öyle san.
Korkarak Narcissa'ya baktım. Narcissa Bellatrix'i çıkardı. Yanıma geldi.
Angelina : Narcissa beni buradan çıkar.
Narcissa : Hastasın değil mi?
Angelina : Tam öyle sayılmaz. Uzun hikaye.
Narcissa : Neyin var?
Angelina : Gözüm.
Narcissa gözünü üstümde gezdirdi. Lucius odaya geldi.
Lucius : Toplantı var. Onu götürmemiz gerekli.
Narcissa : O hasta. Yatacak.
Lucius : Hasta ise etini alıp öldürelim.
Bellatrix : Hayır! O kannagi o bize lazım. Karanlık Lord'un güçlerine sahip o. Ve o güçleri geri verecek kişi de o.
Lucius kötü bakışlar attı.
Lucius : Ne yaparsanız yapın.
Bellatrix : Bebekken sana ben baktım Angelina. Bebek maması ister misin?
Angelina : BEN BEBEK DEĞİLİM!
Bellatrix : Seni iyileştirecek kişi benim.
Angelina : Senden bir şey bile istemiyorum.
Bellatrix : Tut onu Narcissa.
Narcissa : Ama Bell.
Bellatrix : Dediğimi yap Cissy!
Narcissa kollarımı sıkıca tuttu. Bellatrix gözüme eğildi.
Bellatrix : Acı mı çekiyorsun ?
Angelina : BIRAKIN BENİ!
Bellatrix asasını sallayıp bir kaç eşya getirdi. Bir çubuğa babamın yaptığına benzeyen ama daha katı bir sıvı koydu. Zorla gözümün üstüne yerleştirip döndürdü. Acıyla çığlık attım. 5 turdan sonra Bellatrix çubuğu bıraktı. Narcissa kolumu bıraktı. İkisi üstüme yorganı örtüp kapıyı kitleyip gittiler. Odaya göz attım. Bir penceresi vardı. Buradan kendimi aşağıya indirebilirdim. Dolap masa ve bir banyo. Karnım aç gibiydi. Galiba Narcissa aklımı okuyor. Kapıyı açıp tekrar odaya geldi.
Narcissa : Aç mısın canım?
Başımı evet anlamında salladım. Kapıyı kapattı. Geri döndüğünde elinde tepsi vardı. Biraz yemek yedikten sonra konuştuk.
Narcissa : Seni buradan çıkaramam.
Angelina : Ben asla etimi vermem.
Narcissa : Ateşin var. Bunları düşünme uyu.
Narcissa'ya sinirlenip arkamı döndüm. 1 hafta kadar sonra iyileştim. Odada oturmaktan başka iş yapmıyordum. Bir yandan odayı iyice araştırıp bir kaçış yolu aradım. Pencere tek şansımdı. Gece kaçacaktım. Odamda dolanıp plan yapmaya başladım. Kapı bi anda açıldı. Lucius Malfoy beni kolumdan sürükleyerek aşağı bahçeye indirdi. Oradaki bir saksıyı eline aldı. Dönmeye başladık. Midem bulandı. Daha sonra tekrar ayağım çimene bastı. Mezarlıktaydık. Harry oradaydı.
Angelina : HARRY!
Harry : ANGELİNA! BIRAK BENİ!
İkimizi yan yana bağladılar. Ortaya bir kazan koydular. Bu sırada konuşacak fırsatımız oldu.
Angelina : Harry? Ne oluyor?
Harry : Onu geri getirecekler.
Angelina : Ama sen ne işe yarayacaksın?
Lucius : SESSİZLİK! Kılkuyruk her şey tamam mı?.
Kılkuyruk : E-evet efendim.
Lucius : Güzel o zaman başla.
Kılkuyruk bir mezara ilerledi. Mezara asasıyla dokundu. Mezardan toz halinde bir şey kazana düştü.
Kılkuyruk :..... Babasının kemiği onu yetiştireceksin.
Kılkuyruk Harry'nin eline belindeki hançeri sapladı.
Kılkuyruk : Düşmandan zorla alınan kanı. Onu iyileştireceksin.
Daha sonra beni kolumdan sürükledi.
Kılkuyruk : Ve son olarak hizmetkarının kendi isteğiyle verdiği eti.
Kılkuyruk hançeri acımadan bileğime dayadı. Sol elimi tek seferde kesti. Acıyla bağırarak kendimi yere attım. Harry başıma diz çöktü. Kazana siyah beze sarılı bir şey atacaklarken kazan patladı. Gökyüzünden beyaz ışıklar indi. Aynı zamanda süpürgeler ve birde karaltı. Lucius beni kolumdan tutup götürmeye kalkıştı. Beni ormana doğru sürükledi. Ağaca yaslı olan süpürgeye binip havalandı. Kendimi kurtamam lazımdı. Aşağıda olanları çok az görebiliyordum. 3 süpürge bize doğru yaklaştı. Sağ tarafta Profesör Black vardı. Diğer tarafta ise Profesör Lupin ve aşağıda babam. Profesör Black asasını bana doğrulttu.
Sirius : Sersemlet!
Geriye doğru fırladım. Aşağıya doğru hızla düşmeye başladım. Yere 30 metre kala Profesör Lupin beni havada yakaladı. Süpürgesinin önüne oturttu.
Lupin : Yakaladım seni! Tutun sıkıca.
Şuan birine sarılmam gerekiyordu. Birazdan bayılacaktım neredeyse. Diğer taraftan babam yaklaştı.
Snape : Angelina!
Profesör Lupin beni dikkatlice babama verdi. Daha fazla dayanmadım ve ağlayarak konuştum.
Angelina : Baba! Ben çok korktum!
Snape : Tamam kızım geçti. Kurtardık seni. Sarıl bana sıkıca.
Babama sarılıp başımı göğsüne gömdüm. Babam pelerininin önünü örttü. Bi süre daireler çizdik. Daha sonra mezarlığa indik. Bakanlıkta çalışan seherbazlar vardı. Sadece Nymphadora'yı tanıyordum. Bana 5 yaşındayken bakmıştı.
Alastor : Hepsi gitti. Buraya neden toplandılar?
Snape : Angelina anlatabilir misin?
Babama sarılmayı bıraktım. Beni kollarının altına aldı. Kısaca anlattım.
Angelina : Onu geri getireceklerdi.
Nymphadora : Angelina! Elin....
Angelina : Hizmetkarı olduğum için elimi kestiler. Babasının kemiği, düşmanının kanı ve hizmetkarının eti.
Alastor : 13 yaşında bir kızı hizmetkar yapmak mı?
Lupin : Bebekken. O Harry'nin üvey kardeşi.
Alastor bana canavarmışım gibi baktı. Zaten canavardım.
Alastor : Yani sen olmadan o geri dönemez.
Snape : Eğer ki kızıma dokunursan....
Alastor : Ben asla bir kadını öldürmem. Dönelim burada işimiz bitti. Umarım yedek elin vardır küçük kız. Seherbazlar tekrar beyaz birer ışık oldular. Süpürgeye binip Hogwarts'a doğru uçtuk. Yere adımımı atar atmaz Draco bana doğru koşup sarıldı. Taş çatlasa ağlamayan çocuk hüngür hüngür ağladı. Bende onunla birlikte ağladım.
Snape : Ağlamayı kesin. Angelina odama gidiyor.
Draco : Ben götürürüm.
Draco koluma girdi. Yavaş yavaş yürüyerek zindanlara indik.
Draco : Neler oldu?
Angelina : Ölüm Yiyenler beni kaçırdı. Elimi zorla kestiler. Onu geri getireceklerdi. Babanda aralarındaydı.
Draco : Annem! Annem iyi mi?
Angelina : İyi merak etme. Bana o baktı.
Draco : Elin berbat halde.
Angelina : Babam halleder. Geldik.
Kapıyı açtık. Draco beni yavaşça yatağa yatırdı. Yanıma kendisi uzandı. Ağlayarak konuştu.
Draco : Baloya dönmemem gerekliydi.
Benim yüzümden böyle oldu.
Angelina : Ağlama hepsi o aptallar yüzünden.
Dudağına minik bir öpücük kondurdum. Bana sıkıca sarıldı. Kıyafetinin kan olmasına aldırmadı. Bende ona sarıldım. Birbirimizi bırakmadan sabaha kadar uyuduk.