Severus Snape'in Kızı

31.Bölüm

İksir dersi için sınıfa girdim. Bugünkü ders Hufflepuff ile ortaktı. Cedric ortalıkta görünmüyordu. Bende boş bi masaya geçtim. 5 dakika sonra Cedric gelip yanıma oturdu.
Cedric : Selam. İyi misin? Neden sabah yanımıza gelmedin?
Angelina : Ne? Sabah mı? Sabah sizi görmedim.
Cedric : Anladım üzgün görünüyordun.
Angelina : Boş versene.
Snape : Sayfa 176'yı açın bakalım. Bu sınıfta katillere yer yok.
Cedric : Baban iyi mi? Katillere yer yok derken ne demek istedi?
Angelina : Uzun hikaye sonra anlatırım.
Snape : Sayfadaki iksiri yapmanız için 40 dakikanız var. BAŞLAYIN! Angelina yanıma gel.
Babamın yanına gittim. Elimi tutup baktı.
Snape : Yüzük nerede? Onu bana vereceksin.
Angelina : Ne?! Hayır o benim.
Snape : Sana vereceksin dedim!
Elimi geri çekip masama döndüm.
Snape : Slytherinden 10 puan.
Cedric : Yüzük?
Angelina : Teneffüste anlatırım.
Derse odaklanmam uzun sürmedi. İksiri seviyordum. Yinede yaptığım iksir babam tarafından beğenilmedi ve uygun aldı.

Cedric : Anlatsana ne oluyor?
Ona kısaca Charlie'den bahsettim. Ve tekrar ağlamaya başladım. Cedric bana sarılıp sakinleştirmeye çalıştı. Bu arada Percy yanımıza geldi.
Percy : Angelina neyin var?
Cedric'i bıraktım. Percy yanıma oturup beni kollarının altına aldı. Onada hikayeyi kısaca özet geçtim.
Angelina : Ben öyle olsun istemedim. Ondan özür dileyecektim ama Profesör Remus yüzüğü aldı.
Percy : Belki ben Profesörü ikna edebilirim bekleyin.
Percy gitti ve 10 dakika sonra geri döndü.
Percy : Akşam cezayı düzgün yaparsan verecekmiş.
Angelina : Offf o zaman geceyi beklemem gerekli.
Percy yanıma geçti. Bende başımı ona yasladım. Derken 3ümüzün kafasına birden su topu geldi. Şaşırarak yukarı baktık. Bunu yapan tabi ki Peeves'tı.
Angelina : Peeves! Ne yaptın sen!
Peeves : Ahahahahah sonra görüşürüz!
Peeves süzülerek uzaklaştı.
Cedric : Başka dersim yok benim.
Angelina : Benimde.
Percy : Veee benimde.
Cedric : O zaman madem ıslağız göle gidip yüzelim. Nasıl fikir?
Angelina : Bilmiyorum.
Percy : Hadi ama Angelina. Boş ver şu yüzüğü akşam alırsın.
Angelina : Off peki peki. Ben gidip giyineyim. Giriş salonunda buluşuruz.
Mevsimin kış olması umrumda değildi. Odama çıkıp bikinimi giyindim. Üstüme kolayca çıkarabileceğim kıyafetler giyindim. Ve giriş salonuna indim. 5 dakika sonra Percy ondan sonrada Cedric geldi. Yürüyerek göl kenarına gittik. Hava normale göre sıcaktı. Cedric ve Percy şort giymişlerdi. Üstlerindeki tişörtü çıkarmaları yetti. Bende tişört ve altındaki pantolonu çıkardım. Saçımı yukarıdan bağladım.
Cedric : Sen hala yüzemiyorsun değil mi?
Angelina : Malesef evet.
Percy : Sen sırtıma geç.
Percy iskeleye oturdu. Bende arkasına oturup kollarımı boynuna doladım. Yavaşça suya girdi. Su biraz soğuktu. Beni önüne çevirdi.
Percy : Dalıp çıkalım.
Angelina : Peki.
Percy : 3..2..1..
Percy daldı. Suyun içinde gözümü açtım. Oda bana baktı. El sallayıp geri çıktık. Cedric dalmış aşağıda yüzüyordu. Çıkınca titredim. Percy'e sıkı sıkı sarındım. Oda bana sarıldı. Kulağıma fısıldadı.
Percy : Açılalım mı?
Angelina : Olur.
Percy : Cedric biz açılıyoruz.
Cedric iskeleye gelen Ellie ile konuşuyordu.
Cedric : Tamam ben Ellie'yi bekleyeceğim.
Percy : Hadi gidelim.
Percy yüzerek açıldı.
Percy : Bu kadar yeter.
Percy'nin önüne geçtim. Kollarımı boynuna, bacaklarımı beline doladım. Başımı omzuna koydum. Percy elini saçıma götürüp sevdi.
Percy : Üşüyor musun?
Angelina : Biraz.
Çenemi tutup burunlarımızı birbirine değdirdi.
Percy : Ben seni ısıtırım.
Biraz daha açıldık. Kendim suda yüzüp ilerlemek istiyordum.
Angelina : Percy beni bırak. Kendim yüzücem.
Percy : Ne sen yüzme bilmiyorsun.
Angelina : Bi şey olmaz. Batarsam beni çıkar.
Percy : Off peki. Kendimi geriye attım. Suyu kulaçladım. Yüzüyordum.
Angelina : Haha Percy bak yüzüyorum!
Percy : Aahahaha harikasın Angelina!
Olduğum yerde durunca dibi boyladım.
Percy : Angelina!
Nefesim yoktu. Bende çırpındım. Percy beni yakalayıp geri yukarı çekti. Ona sıkıca sarıldım.
Percy : Su yuttun mu? İyi misin?
Ağzımdaki suyu tükürdüm. Derin derin nefes aldım. Burnum yanıyordu. Gülmeye başladım. Percy başta şaştı kaldı. Daha sonra oda gülmeye başladı. Kendimi iyice ona yapıştırdım. Ellerimi saçında gezdirdim. Oda elini sırtımda gezdirdi.
Percy : Yaralar acıtmıyor mu?
Angelina : Başta evet ama sonra acımıyor.
Percy suda bi yukarı bi aşşa hareket yaptı. İlerden Ellie ve Cedric gözüktü. Onlara doğru yüzdük.
Ellie : Vayyy! Naber aşk balıkları?
Angelina : Aşk?
Percy : Biz mi?
Cedric : Bence çok yakışıyorsunuz.
Ellie : Angelina. Senin şu Kannagi odasına gidelim mi?
Angelina : Bilmem. Gitsek mi?
Cedric : Bence olur.
Percy : Tamam o zaman hadi dönelim.
Percy'in sırtında geri döndüm. Havluya kurulandık.
Angelina : El ele tutuşun.
Percy elimi tuttu. Nedense o benim elimi tutunca birden heyecanlandım. Diğer elimi Ellie ve onun elini Cedric tuttu. İçimden üç kere Kaymak Birası diye geçirdim. Ve mor ruh emicilere benzeyen şeylerle dolu odaya geldik.
Ellie : Burası mı?
Angelina : Hayır.
İyice odaklandım. Şömineli güzel bi oda düşündüm. Ve oldu.
Ellie : Bunh nasıl yaptın?
Angelina : Bu odanın kontrolü bende Ellie.
Hepimiz koltuklara yıkıldık. Percy'nin yanına geçtim. Başımı dizine koydum. Oda saçımı sevdi. Ellie ve Cedric bize gülerek baktı.
Angelina : Canınız pençe istiyor galiba?
Cedric : Aman kalsın. Ben o hissi bilirim. Berbat!
Angelina : Pardon ya o gece için özür dilerim. Ayrıca neden saklanmadınız?
Cedric : Çünkü Ellie'yi unutmuştuk. Onu arıyorduk. Ve sen canavar olup bizi kovaladın. Hırrr!
Cedric Ellie'nin üstüne atladı. İkisi kahkaha attılar. Cedric Ellie'nin üstüne yattı. Ellie Cedric'in saçını sevdi. Percy kulağıma eğildi.
Percy : Kıskandın mı?
Angelina : Yoo ne kıskanıcam?
Percy : İstersen üstüme yatabilirsin.
Angelina : Al beni o zaman!
Percy'nin kucağına atlayıp üstüne uzandım. Kollarımı boynuna sıkıca doladım. Başımı göğsüne koyup gözümü kapattım.

19.00

Percy : Angelina. Hadi uyan şatoya dönüyoruz.
Angelina : Mmmmmm. Siz gidin.
Percy : Sen olmadan nasıl dönücez?
Gözümü açtım. Percy saçımı seviyordu. Bana gülümsedi. Bende doğrulup oturdum. Percy yutkundu. Yanlışlıkla şeyine oturmuştum.
Ellie : Oooooo!
Cedric : Vay anasını!
Angelina : Ay. Çok pardon Percy.
Hemen geri çekildim. Utancımdan yerin dibine girecektim.
Percy : Önemli değil. Hoşuma gitti.
Angelina : PERCY! SENİ BURADA BIRAKIRIM BAK!
Percy : Tamam tamam hadi artık!
El ele tutuştuk. İçimden 3 kere Pigmen Pofidik diye geçirdim. Be döndük. Şatoya ilerledik. Percy'nin elini tuttuğumu fark etmedim. Girişte Draco'nun tuhaf bakışları sayesinde anladım. Ayrılıp binalarımıza döndük. Odama inecekken kolumu biri sıktı. Arkamı dönünce Draco ile karşılaştım.
Draco : Percy Weasley ha?
Angelina : Ne?
Draco : Gidip ona mı aşık oldun?
Angelina : Hayır. Bu seni ilgilendirmez. Aşık olsamda olmasamda.
Kolumu geri çektim. Draco bu sefer omzundan tutarak beni geri döndürdü.
Draco : Baban bunu onaylar mı?
Angelina : Babam benim arkadaşlarıma karışmıyor.
Beni kendine yaklaştırdı.
Draco : Ben Angelina Snape ve gerizekalı aptal Percy Weasley ile takılıyorum.
Angelina : Ona öyle diyemezsin!
Draco : Hah noldu? Sevgiline laf etmem seni kızdırdı mı?
Daha fazla durmadım. Kendimi aşağı attım. Odama kapandım. Başımı tuttum. Kulağım çınladı. Aklıma Percy'i getirip sakinleştim. Aynada kendime baktım. Gözüm siyah beyazdı. Yavaşça normale döndü. Ellerim pençeydi. Geri içeri kapandılar. Derin bi nefes alıp üstümü değiştirip yemek salonuna gittim. Ekiple yemek yedikten sonra akşam 9 a kadar ders çalıştım. Ve 9da Profesör Remus'a gittim