51.Bölüm

341 18 3
                                    

Canavar Gecesi Sabahı
Angelina'nın Ağzından
Crouch : Hadi Angelina. Birazdan çıkacağız.
Angelina : Tamam. Az kaldı.
Derken yer sarsıldı.
Angelina : Noluyor?!
Crouch : Bilmiyorum.
Camlar patladı. İçeri Ölüm Yiyenler girdi. Ve tabi ki Voldemort.
Elini bize uzattı. Crouch beni kapıdan dışarı attı. Ölüm Yiyenler Crouch'u alıp uçtular. Peşlerinden koştum. Bağırdım. Ama yakalayamadım.... Kannagi beni yakaladı. Sarıldı ve içimi dışarı çıkardı.
Crouch : Angelina! Uyan! Kabus görüyorsun! Uyan!
Can çekişir gibi kıvranarak uyandım. Çok sıcaktı. Terlemiştim. Crouch başımda oturuyordu. Paniklemiş bi hali vardı.
Gözümü açtım.  Üstümde yorgan vardı. Sırtım, ellerim, gözüm her yerim ağrıyor ve acıyordu.
Crouch : Angelina? İyi misin?
Angelina :............ C-Crouch? Ahh!
Üstümden yorganı attım. Derin nefes alıp verdim.
Crouch : Ne gördün?
Angelina : Boş ver. Su getirir misin?
Crouch : Tabi.
Crouch bana su getirdi. Tek dikişte içtim. Hala şoktaydım. Oturdum. Başımı ellerimin arasına aldım. Crouch bana yaklaştı. Onu görünce bi sinir içimi kapladı.
Angelina : Yaklaşma!
Crouch : Ne?
Angelina : Yaklaşma dedim!
Crouch : Tamam. Anladım. Ben seni yalnız bırakayım.
Crouch odadan çıktı. Çıkarken asasından büyü çıkıyordu. Yarım saat daha yatakta yattım. Odanın kapısı yeniden açıldı. Gelen babamdı. Onu görünce onun kanını emmek istedim.
Snape : Angelina?
Angelina : Ne var?!
Snape : Sinirlisin bakıyorum da.
Angelina : Ne yapabilirim yani!
Sinirle yataktan kalktım. Alk kata indim. Bir kaseye süt ve gevrek boşalttım. Bi kaç kaşık yedim. Ama canım bunu istemiyordu. Kan istiyordu. Kendimde değildim. Kaseyi masada bırakıp üst kata çıktım.
Crouch : Yemek yedin mi?
Angelina : Sanane!
Sinirle yüzüne baktım. Donup kaldı. Acı çeker gibiydi. Yüzü beyazlıyordu. Üstüme biri atladı.
Snape : Hayır! Uslu dur!
Babam elindeki bezi sağ gözüme bağladı. Çığlık atıp kaçmaya çalıştım. Ama üstüme oturmuştu. Ağırdı. Kolumu geri kıvırıdı. Zorla sağ gözümü kapadı. Crouch yere kan tükürdü. Daha sonra yere yatıp nefesini düzeltti.
Snape : Bağlan!
Bez gözüme yapıştı. Zorla düz döndüm. Bezi çıkarmaya çalıştım.
Snape : Büyüyü söylemeden çıkaramazsın.
Babam üstümden kalkıp Crouch'un yanına gitti.
Snape : İyi misin? İksir yapabilirim.
Crouch : Ahh! Çok iyi olur.
Snape : Gel.
Babam Crouch'un koluna girdi. Onu odasına taşıdı.
Snape : Dinlen biraz....
Dışarı çıkmaya yeltendim.
Snape :.... Hiç bir yere gitmiyorsun Angelina!
Angelina : Bu seni alakadar etmez!
Babam yanıma indi.
Snape : Beni zorlama. Canını yakarım.
Angelina : Hah! Görürüz. Kapıyı açtım. Kapıyı geri kapatıp beni kolumdan çekti. Sürükleyerek depo odaya götürdü.
Snape : Akşam yemeğine kadar çıkmak yok!
Angelina : Beni buraya kitleyemezsin!
Kapıyı kapatıp kitledi. Gizli cebimi kontrol ettim. Asam yoktu. Sinirle bağırıp duvara yumruk attım.
Snape : Kendini yarala da gece dışarı bırakmak zorunda kalmayalım.
Gece 11.30
Snape : Hadi bakalım.
Acıdan yürüyemiyordum. Gözümden yaş akıyordu. Babam ve Crouch beni kollarımdan sürüklüyordu. Kasabaya bakan tepeye çıktık.
Snape : Sabah geri dönüşünce buraya gel. Tamam mı?
Angelina : T-tamam.
Beni çimene bıraktılar. Uzaklaşıp kayboldular. Kannagi havada belirdi.
Kannagi : Özür dilerim.
Angelina : GİR gitsin!
Kannagi içimi doldurdu. Acılar arttı. Bağırabildiğim kadar bağırdım. Kanatlarım ve diğer özelliklerim çıkıyordu. Dönüşüm tamamlandı. Ayağa kalktım. Işığı açık bir ev gördüm. Ona doğru uçtum. İçeri baktığımda baba ve kızını oynarken gördüm. Bu canımı daha çok yaktı. Camı kırıp içeri daldım. Baba kızını hemen kapıp aşağı fırladı. Annesi önüme çıktı. Üstüne atlayıp boynunu ısırdım. Kanı çok tuzluydu. Beğenmediğim için pençelerimle öldürdüm. Baba kızının önüne siper olmuştu. Onlara yaklaştım. Babanın yakasından tutup duvara attım. Başı kanayarak yere düştü. Kızı yere yatırdım. Boynunu emdim. Tadı güzeldi. Bırakmadım. Kız çığlık çığlığa bağırdı. Tıslayarak zehrimi bıraktım. Kız harektesiz kaldı. Damdan girdiğim evin kapısından çıktım. Önüme 2 Ölüm Yiyen çıktı. Bana bakınca gözleri parladı. Önce ben saldırdım. Birini devirdim. Öteki üstüme atladı. Ona tıslayıp boynunu ısırdım. Çığlıklar içinde öldü. Öteki ayağa kalkıp bağırarak kaçtı. Bi kadın dışarı çıkıp baktı. Bana bakınca çığlık attı. Gözümü çözdüm. Kadının gözüne odaklandım. Kadın beyazladı. Ağzıma kanı doldu. Kadın yere düştü. Gülümsedim. Kanatlarımı açıp havalandım. Işığı yanan başka bir eve ilerledim. Tek başına yaşıyan bi adam vardı. Camda beni fark etti. Hızla üst kata fırladı. Camı kırıp içeri girdim. Merdivenlerden çıktım. Adamın girdiği odaya daldım. Adam bebeğine sarılmıştı. Bu biraz bana küçüklüğümü hatırlattı. Eski halime döner gibi oldum. Çığlık atarak kulaklarımı tuttum. Kendimi camdan dışarı attım. Yere düşer düşmez havalandım. Havada biraz dinlendim. Kolumdaki saate baktım. Saat çok çabuk 4 olmuştu. 6da normale dönecektim. Henüz dilediğim kadar kan alamamıştım. En yakın eve daldım. Yatak odasına girmiştim. Oradaki 2 eş malum işi yapıyordu. Beni görünce durdular. Bende donakalmıştım. Hiç bir şey olmamış gibi camdan aşağı atladım. Yandaki eve girdim. Salonda biri uyuyordu. Ona saldırdım. Sesi çıkmadan zehrimle öldürdüm. Tüm kanını içtim. Tüm kanı emmek zordu. Biitince oturup dinlendim. Saat 5.30. Uçarak yandaki eve girdim. Kimse yoktu. Aynanın karşısına geçtim. Üstüm tamamen kan olmuştu. Kendimi görünce çıldırdım. Çığlık atarak kendimi parçalar gibi sıktım. Zorla dışarı çıktım. Az kalmıştı. Tepeye uçtum. Tepeye vardığımda 3 dakika kalmıştı. Gözümü kapattım. 

Snape: Bitti galiba? Crouch! 

Crouch: Emin misin? Çünkü kanını emmesi çok kötü bir şey. 

Snape: Evet bayılmak üzere. Angelina beni duyuyor musun?

Angelina: Evet biraz kulağım çınlıyor. Nefes alacak gücüm bile yok. Sarıl bana.

Snape: Tamam canım gel.

Babam beni kucağına aldı. Biraz uzun bir yoldan sonra eve döndük.

Snape: Daha tam dönüşmedin. Gözünü bağlayabilir miyiz?

Angelina: Hıhı.

Gözümü bağladılar. 

Snape: Eldivenleri de tak. Pençelerin bir şey yapmasın veya bir şey olmasın.

Angelina: Ihhı.

Elime eldiven taktılar. 

Snape: Ben yanında olamam üzgünüm . Şimdi dönmeliyim. Sana Crocuh bakar. Tamam mı?

Angelina: Hıhı.

Crouch'un kucağına geçtim. Beni pelerine sarmışlardı. Alnıma öpücük kondurduktan sonra yürümeye devam ettik. Eve geç de olsa döndük. Beni banyoya götürdü.

Crouch: Yardım lazım mı?

Angelina: Ben çok yorgunum.

Crouch: Tamam. İç çamaşırıyla duş aldırayım sana. Her yerin kan. 

Crouch suyu açıp içeri ilerledi. Sesten havlu almaya gittiğini anladım. Kapının arkasındaki askıya astı. Omzumda 2 el hissettim. Tişörtümü çıkardı. Eğilip pantolonumu çekti. Atletimi de çıkardıktan sonra beni sıcak suya bıraktı. 

Crouch: Yanına geleyim mi?

Angelina. İstersen gel.

O da iç çamaşırına kadar soyundu. Yanıma uzandı. Beni üstüne çekti. Ellerini karnımda birleştirdi.

Crouch: Rahat mı Prenses?

Angelina: Evet. Su beni uyutuyor. Uyusam olur mu?

Crouch: Tabi Prenses.

Başımı çevirip dudaklarımızı birleştirdi. Sessiz bir öpücükten sonra gülümsedi. Bi elini yanağıma koyup sevdi. Gözlerimi kapattım. Kısa sürede uyumuşum. Sabah uyandığımda Crouch'un göğsünde uyuyordum. Üstüne bir şey giymemişti. Bana sarılmıştı. Bende ona sarıldım. Çenesini tutup aşağı çektim. Dudağına yapıştım. İrkilip uyandı. Beni görünce gülümseyip öpmeye devam etti. Ellerini boynuma getirdi. Yukarı çekti. İyice ona yapıştım. Nefes almak için geri çekildik. 

Crouch: Günaydın Prenses. Nasıl hissediyorsun?

Angelina: Yorgun.

Crocuh: Öperken hiç öyle görünmüyordun ama.

Gülümsedim.

Angelina: O anlar için her zaman enerjim var.

Güldü. Dudaklarımız tekrar birleşti.


Güççük bir not. Crocuh hapse atıldıktan 2 yıl sonra çıkmış gibi düşünün. Yani 21 yaşında. Üzgünüm sev ama Crouch Angelina'dan sadece 7 yaş büyük. Bölüm geç geldi biliyorum bayramda unutmuşum herkese Sorry. 

Severus Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin