64.Bölüm

498 18 6
                                    

Sesler kesildiğinde gözümü yeniden açabileceğimi fark ettim. Karanlıktaydım ama etrafta mor ruh emiciye benzer şeyler vardı. Kannagi odası tabi.
Angelina : Kannagi? Kannagi nerdesin?
Ses gelmedi.
Angelina : Hadi ama.
Kendimi güzel bir oda düşünmeye zorladım. Olmadı. Yeniden denedim ama olmadı.
Kannagi : Yapamazsın.
Angelina : Kannagi sonunda geldin.
Kannagi neredeyse yok gibiydi.
Kannagi : Çünkü gücümü toplayamadım.
Angelina : Ama ben ölümsüzdüm.
Kannagi : Sana hikayemi anlattım. Kendimi öldürdüğümü ve bunu kendimin seçtiğini söyledim. Seçim zamanın.
Angelina : Ne?
Kannagi : Geri dönmek mi istiyorsum burada benimle kalmak mı? Eğer kalırsan bir sonra Kannagi çıkarsa ikimizde onun eşi oluruz. Ama yaşamak istersen diğer tarafa gidebilirsin.
Angelina : Gitmek istiyorum tabi ki Crouch var babam var?
Kannagi : Bende öyle tahmin ettim. Eğer kalmayı seçseydin seni öldürecektim. Ama maalesef yaşamayı seçtiğin için senin beni öldürmen ve bir sonraki Kannagi'ye kadar beklemem gerekir.
Angelina : Seni öldürmek zorundayım. Ama...
Kannagi : Burada kalmak istemiyorum. Zaten yıllarca durdum.
Angelina : Ne?
Kannagi : Sen ve ben sonsuza kadar burada kalıcaz.

Kannagi kayboldu. Bende etrafta koşarak onu aradım. Onu nasıl öldüreceğim hakkında bilgim yoktu. Etraftaki mor ruh emiciye benzeyen şeyler kumaş gibiydi. Elime dolayabiliyor ve itebiliyordum. Hızla ilerledim ve Kannagi'ye ulaşmaya çalıştım. Ama görünürde yoktu.
Angelina : Tamam Kannagi sen kazandın çık ortaya.
Ses yoktu. Kumaşlardan biri oynadı ve arkasından kanlar içinde Kannagi çıktı.
Kannagi : Kalacak mısın?
Angelina : Konuşmak istiyorum. Lütfen iyi bir ortamda konuşalım.
Kannagi gözlerini kıstı. Sonunda güzel bir odaya geldik. Oturdum. Bi süre sustuk.
Angelina : Benim için çok zor.
Kannagi : Ama benim için kolay mutlu olmak istiyorum.
Angelina : İyi ama benim yanında olduğum zaman ben üzgünken ve sana bile bakmazken nasıl mutlu olacaksın?
Kannagi düşündü. Bana döndü.
Kannagi : Ne yani senin için bir benzerini öldürmek çok mu kolay? Bir daha asla beni görememek?
Angelina : O zaman izin ver mutlu bir şekilde öldüğünü bileyim.
Sustu ve şaşkınlıkla bakakaldı.
Angelina : Ben öldüğüm zaman mutlu olmayacağım ve öldükten sonrada.
Kannagi : Nasıl mutlu olayım.
Angelina : Sarıl bana.
Kannagi : Ne?
Angelina : Evet seni mutlu edeyim.
Kannagi biraz durdu. Sonra yanıma doğru geldi ve kollarını boynuma doladı. Bende ona sarıldım. Ama Kannagi güldü ve pençesini açıp sırtıma batırdı. Sırtımdaki acı bağırmamı engelliyordu.
Kannagi : Yalnız kalmayacağım Angelina. Asla.
Oda yeniden mor kumaşlarla kaplandı. Birini kendime çekip hızla Kannagi'nin boynuna doladım onu geriye yatırdım. Ve sıkmaya başladım. Biraz kurtulmaya çalıştı ama sonra ağlamaya başladı.
Kannagi : Sadece beni unutmayacağına ve sevdiğine söz ver.
Kumaşı gevşettim. Bana sarıldı.
Angelina : Artık mutlu öleceksin.
Kannagi : Evet.
Kannagi eline bir hançer getirdi. Hançeri elime koyup elimi tuttu.
Kannagi : Seni tanımak güzeldi Angelina Snape.
Angelina : Senide Kannagi.
Kannagi hançeri kendine sapladı. Son kez bana bakıp güldü. Ve sonra geriye doğru cesedi düştü.
Angelina : Sen gerçek bir savaşçıydın. Seni asla unutmayacağım Kannagi.
Yeniden karanlık oldu. Ve sesler duyulmaya başladı.

Crouch : Angelina! Nolur bırakma beni! Hayır! Hayır! Hayır!
Crouch'un ve babamın ağlama sesi geldi. Biri beni kucağında ileri geri sallıyordu. Ve yüzüme damlalar düşüyordu. Gözümü sonunda açtım. Elimi Crouch'un yanağına attım. Eli hissedince durdu. Elini elime attı ve gözünü açtı. Daha sonra küçük bir kahkaha ve bana sıkıca sarıldı ve ağlamaya başladı.
Crouch : Yaşıyorsun! Yaşıyorsun!
Angelina : Seni bırakıp ölemezdim.
Babam elimi tuttu. Sıkıca. Bırakmadı. Savaş alanına bir karaltı büyük bir hızla indi. Harry ve Voldemort göründü. İkisinin asasından çıkan büyüler çarpıştı. Harry'nin büyüsü Voldemort'un asasını eline getirdi. Voldemort yavaş yavaş küle döndü. Ve yok oldu. Kısa bir sessizlik oldu. Sonra bir taraftan kaçma çabası ile Ölüm Yiyenler ve bir yanda kutlama yapanlar. Gözüme yerde yatan Bellatrix ilişmedi değil.

Ortak salonda babam bir yanımda Crouch başımda bana bir şeyler yaparken. Önümüzdeki sırada Malfoylar oturuyordu. Savaş artık bitmişti. Büyük kayıplar vermiştik. Ama en acısı benim için Kannagi'ydi. Belki biraz bencilce davranmıştı. Ama o beni bırakmak istemiyordu. Ginny yanımıza geldi.
Ginny : Harry seni istiyor.
Angelina : Tamam.
Kalkacakken Crouch üstüme geldi.
Crouch : Hastasın.
Angelina : Söz veriyorum hemen dönücem.

Angelina : Bitti.
Ron : Sonunda.
Angelina : Mürver asa çok büyük bir sihire sahip olmalı.
Ron : Evet onunla pek çok şey yapabiliriz.
Hermione : Ron!
Harry :  Bence en iyisi birda kimsenin böyle bir güç ile bizi tehdit etmemesini sağlamak.
Harry asayı ortadan ikiye ayırdı ve köprüden aşağı attı. Cebimden çıkardığım fotoğrafı onlara gösterdim.
Harry : Biz üçümüz.
Angelina : Evet tam bu köprüde. Hadi geçin resmi tamamlayın.
Resimdeki gibi yanyana durdular
Resmi altta tutup baktım.
Angelina : Eeeee Crouch resmin parçası olduğuna emin misin?
Arkalarını döndüler. Crouch benim üstüme geldi ve yavaşça resmi alıp Harry'e verdi. Sonra beni omzuna attı.
Angelina : Hey! İndir beni!
Crouch : Bence onlar üçü resmi yapar. Sen benle geleceksin.
Angelina : İndir beni!
Sırtını yumrukladım ama fayda etmedi çünkü canını yakmak istemediğim için çok sert vurmadım. Kapıya yaklaştık.
Angelina : Crouch beni indir sana bişey söyleceğim.
Crouch : Söyle böyle.
Angelina : Böyle olmaz.
Beni yere indirdi. Kulağını eğmesini söyledim. Eğildi. Onu tutup kendime çektim ve öptüm. Bi an şok oldu ama sonra oda bunu özlediğini fark etti ve başımı tutup sevgiyle okşadı.
Harry : Vaaay!
Hemen ayrıldık.
Ron : Sizce ilerde kaç çocuk yapacaklar? Ben 5 diyorum.
Hermione : Ihmm bence 2
Harry : Yada 10?
Angelina : Saçmalamayın...
Crouch : Hayır 20.
Angelina : Crouch!
Karnına hafif bir yumruk indirdim.
Crouch : Neyse.
Beni yeniden omzuna aldı.
Angelina : İndir dedim!
Crouch : Asla!
Babamın yanına beni bıraktı. Babam bana sıkıca sarıldı.
Snape : Bitti.
Angelina : Bitti artık. Hiç bir şey kalmadı......

4 yıl sonra

Angelina günlüğü kapatır ve öğrencilere döner.
Angelina : Vee işte Kannagi hikayem bu.
Öğrenciler onu alkışlar. Angelina mahçup bir şekilde gülümser.
Angelina : Neden alkışlıyorsunuz?
Her neyse artık yaz tatili geldi mutlusunuzdur. Ve buda bu senenin son dersiydi. Görüşürüz.

Akşam evde

Angelina : Ben geldim.
Angelina valizlerini yere koyar. Crouch kucağında 1 yaşında ve 3 aylık bebeklerini taşımaktadır.
Crouch : Hoş geldin tatlım. Eh biraz yoruldum ama deydi.
Crouch 3 aylık bebeği Ellie'yi pusete 1 yaşındaki bebeği Andrew'ı oyun alanına bırakıp Angelina'ya ilerledi. Dudağına küçük öpücükler bırakmaya başladı.
Snape : Ahhh keşke biri yemek yapsa da bende torunlarımı sevsem.
İçerden gelen ses ile ayrılırlar.
Angelina : Ben işten geldim.
Crouch : Ben çocuk baktım.
Angelina : Taş Kağıt makas?
Crouch : Taş kağıt makas!
Angelina : Taş kağıt makas!
Angelina : Ahahha taş ben yendim.
Crouch kapıda Snape tarafından madalya verilir gibi mutfak önlüğü giydirildikten sonra içeri gitti. Snape kızına sarıldı.
Snape : Özlemiştim.
Angelina : Bende.
Snape : Torunlarımı alayım ben.
Snape Ellie'yi kucağına alıp oyuncağı ile oynatmaya başlar. Diğer yanına Andrew'ı alır. Angelina mutfağın kapısından Crouch'u izler. Güler
Angelina : Eline yakışıyor.
Crouch : Gece bende sana eline yakışıyor diyeceğim göreceksin.
Angelina ve Crouch sinsi sinsi gülerken içerden Snape ve bebeklerin gülme sesi duyulur.

~SON~
1

035 kelime

Severus Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin