19.Bölüm

719 41 4
                                    

Not: Bundan sonra kişilerin ağzından konuşturma yapacağım. Sürekli isim yazmak beni sıkıyor ve çok zor anlamalı cümle kuruluyor. Kim ne olacak bölümüyle bazı kişiler uyumlu olamadı. Kitabın gidişatı değiştiği için bu şekilde. O bölümü silmeyi düşünüyorum.

Snape'in Ağzından

Arka taraftaki kavgayı ayırma işim bitince Angelina ile konuşmak için masaya döndüm. Angelina masada değildi. Draco bir köşede içiyordu. Yanına gittim.
Snape : Draco Angelina nerede?
Draco : En son masadaydı.
Snape : Ama şuan yok. Bütün salona baktım ortalıkta görünmüyor.
Draco : Ellie'ye sorun o biliyordur belki. Ben Harry'e sorarım.
Draco'nun yanından ayrıldım. Ellie etrafa bir şey arıyor gibi bakıyordu.
Snape : Mrs. Bamber!
Ellie : Profesör?
Snape : Angelina'yı gördün mü?
Ellie : Hayır ve Cedric de ortalıkta yok.
Draco : PROFESÖR! EJDERHA PATRONUSU TAVANDA!
Başımı yukarı kaldırdım. Gerçekten bir patronus tavanda süzülüyordu. Asamı sallayıp patronusu yanıma indirdim. Patronus konuştu.
Patronus : Cedric beni batı kulelerine götürüyor. Eğer ki geri dönmezsem her kim olursan ol bunları Profesör Snape'e söyle.
Draco : Batı kuleleri çabuk.
Koşarak batı tarafına gittim. Ama hangi kulede? 3 tane kule var. Ortadaki kuleden sesler geliyordu. Ortadaki kuleye daldım.

Angelina'nın Ağzından

Cedric bana hala saldırıyordu. Galiba artık kördüm. Bileklerim artık acımaya başlamıştı. Kapı parçalanarak açıldı. Babam Draco ve Ellie kapının önündeydi. Cedric kendini kenara attı. O daha asasını almadan Draco Cedric'in boğazına yapıştı. Ellie kapıda durmuş olanları izliyordu. Draco, Cedric'e yumruk atmaya başlayınca Ellie Draco'nun yanına gidip onu durdurdu. Cedric'e cübbesini giydirip onu kuleden çıkardı. Draco hala arkasından koşuyordu.
Snape : Draco derhal Profesör Sprout'a olanları anlat.
Babam yanıma yaklaştı. Ben büzüşmüş şekilde duruyordum.
Babam konuştu.
Snape : Geçti tamam. Hadi bileklerini çözelim.
Babam bileğimdeki zinciri parçaladı. Üstündeki pelerini çıkarttı. Beni pelerine sardı. Gözümü kapattım.

Snape'in Ağzından

Angelina'yı pelerine sarıp odama götürdüm. Yolda geçen herkes bize bakıyordu. Angelina'yı odama götürüp yatağıma yatırdım. Üstüne yorganı örttüm. Angelina uluyordu. Uyanması lazımdı onu uyandırmadan tedaviyi uygulayamazdım.
Snape : Angelina uyan babacım odama geldik.
Angelina'nın Ağzından
Gözümü açtım babam başımdaydı. Snape : Angelina neren kötü.
Angelina : Gözüm. Kolum, sırtım. Ah! Heryerim çok fena.
Snape : Tamam hadi seni iyileştirelim. Önce morarıklarına.
Babam raftan merhem buldu. Eline döktükten sonra boynuma, koluma bacağıma artık Cedric nereye vurduysa oraya sürdü. Kesik olan yerlerim vardı. Kolumdakine etil alkol bastırdı. Canım çok yanmıştı. Çığlık atıp kurtulmaya çalıştım. Ama babam dizini üstüme koyarak engel oldu. Bezi geri çekti.
Angelina : Ü-üfle yanıyor! Offf.
Snape : Tamam üflüyorum.
Koluma üfledi. Başka bi beze batikon sıktı. Onuda koluma bastırdı. Bu yakmıyordu. Bu defa rahatladım. Aynı işlemi tüm kesiklere uyguladı. Sargı ile bağladı. Başıma ağrı girmişti yine. Angelina : Masaj yapar mısın?
Snape : Nereye.
Angelina : Başıma.
Sağlam gözüme soğuk bez koyup başıma masaj yaptı. Babamın eli sert ve büyük olduğu için her bana masaj yaptığında çok iyi olurdu. Ni süre sonra üstüme yorganı örttü. Gözlerimi kapattığım gibi uyumuşum uyandığımda odanın kapısı kapandı.

Draco'nun ağzından

Sinirle Profesör Sprout'u buldum. Peşimden Cedric'i sürükleyerek ilerledim. Herkes duysun diye bağırarak konuştum.
Draco : Profesör Sprout! CEDRİC ANGELİNA'YA İSTEYEREK SALDIRDI!
Tüm herkes Cedric'e döndü.
Dumbledore : Mr. Malfoy ne demek oluyor o?
Draco : Şu demek oluyor efendim. O HERKESİN PRENSİ CEDRİC ANGELİNA'YA ACIMADAN SALDIRDI.
Prof. Sprout : Cedric bu doğru mu?
Cedric başını kaldırdı. Dimdik Profesör Sprout'a baktı.
Cedric : Doğru.
Dumbledore : Angelina iyi mi?
Draco : Bilmiyorum şimdi yanına gideceğim.
Profesör Sprout : Bende geliyorum Mr. Malfoy gidelim.
Arkamda Profesör Sprout ile Profesör Snape'in odasına gittim.
Profesör Sprout : Profesör Snape? Ben çok özür dilerim. Cedric balodan önce 2 kişiyle sinsice konuşurken anlamam gerekirdi.
Snape : Sorun yok Profesör. Suç sizin değil Cedric'in. Zaten hep Angelina ile uğraşıyordu.
Draco : Nerde o?
Snape : Şimdilik uyuyor. İlaç vereceğim.
Draco : Bende yanında olucam.
Snape : Sen baloya dönüyorsun.
Draco : Zaten 1 saate bite...
Snape : Baloya.
Sprout : Tekrar geçmiş olsun Profesör. Hadi gel Draco.
İstemeyerek baloya döndüm. Pansy hemen yanıma geldi.
Pansy : Noldu Draco? Cedric Angelina'ya mı saldırdı ?
Draco : Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.
Pansy : Bence Cedric ve Angelina çok yakışıyor. Eğer ki Cedric Angelina'dan...
Draco : Kes sesini Pansy! Angelina'nın morale ihtiyacı var ve sen beni kendine çekmeye çalışıyorsun. Uzak dur benden!
Sinirle uzaklaştım. Büyük masadan içki almaya gittim. Bu defa Profesör Black beni soru yağmuruna tuttu.
Sirius : Mr. Malfoy Angelina iyi değil mi?
Draco : Hayır kötü. Şuan uyuyor.
Sirius : O Cedric kendini bir şey sanıyor galiba. Şarap?
Draco : Çok iyi olur.
Profesörün uzattığı bardağı alıp kafama diktim.

Angelina'nın Ağzından

Kapı kapandı. Babam benim uyuduğum odaya geldi.
Snape : Uyandın mı kızım?
Ellerimi başıma götürdüm.
Angelina : Offf! Başım!
Snape : Biraz daha masaj yapmamı ister misin?
Angelina : Olur. Ahhh.
Babam başıma tekrar geldi. Alnımı yanağına değdirdi.
Snape : Ateşin var.
Babam banyoya girdi. Elinde su ve bezle geri döndü. Bezi suya batırdı. Suyunu sıkıp başıma koydu. Saçlarımı açıp yastığa dağıttı. Saçlarıma masaj yaptı.
Snape : Artık gözüne tedavi yapalım. Başımla onayladım.
Babam eli titreyerek etil alkolü beze döktü. Gözüme yaklaştırdı. Ve bi anda bastırdı. Gözüm yerinden çıkmış gibiydi. Bağırabildiğim kadar bağırdım. Boğazım acıyordu. Etil alkollü bezi çekip başka beze batikon döktü. Gözüme batikonu bastırdı. Bu biraz beni rahatlattı. Derin bi nefes aldım. Derin derin soludum. Babam batikonlu bezi geri çekti. Gözüme sargı bezi koydu. Bant ile yapıştırdı. Yüzündeki teri sildi. Gözümü açtığımda babam ağlamıştı.
Snape : Sana yaparken benimde canım yandı.
Alnımdan beni öptü. Şarap ve iki kadeh getirdi. Kadehleri doldurup birini bana uzattı. Doğrulup elime aldım. Bi yudum içtim.
Snape : Draco neredeydi?
Angelina : Arkadan biri ailesine hakaret etmiş. Onu dövmeye gitmişti. Snape : Anladım.
Babam şarabından büyük bir yudum aldı. Bende biraz daha içtim. Bu bana iyi geldi.
Snape : İyisin değil mi?
Angelina : Gayet iyiyim. Bir şeyim yok.
Snape : O zaman benim dönmem lazım. Tamam mı canım.
Angelina : Tamam.
Elimdeki şarabı bıraktım. Kollarımı uyuyacak şekilde yukarı kaldırdım. Babam dolabının en alt çekmecesinden benim kısa bir tişörtümü ve şortumu çıkardı.
Angelina : Ama bunlar....
Snape : Çok hasta oluyorsun.
Üstümü giydirdi. Üstüme yorganı örtüp başımı sevdi.
Snape : Uyu hadi. Bu da geçecek.
Gözlerimi kapattım. Kaç saat geçti bilmiyorum bir sarsılmayla uyandım. Şato sallanıyor muydu? Hayır. Birinin sırtındaydım. Babam beni St. Mungo'ya götürüyor diye düşündüm sesimi çıkarmadım. Daha sonra çığırışlar başladı.
Öğrenci : Ölüm yiyenler! YARDIM EDİNN! ÖĞRENCİYİ KAÇIRIYORLAR!
Panikle geri çekildim. Maskeli biri beni taşıyordu. Benim uyandığımı görünce panikledi. Hızla koşarak beni başka birinin kucağına verdi. Her yerim ağrıyordu. Bu yüzden karşı çıkamadım. Babam ve diğer öğretmenlerin arkadan koştuğunu gördüm. Draco bağırarak adımı haykırıyordu. Maskeli adam durmadı ve bir süpürgeye binip havalandı.

Severus Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin