24.Bölüm

553 36 11
                                    

Angelina'nın Ağzından

Babamın bana gönderdiği büyü ile kendimi korumak için attığım büyü çakıştı. Babama tekrar zarar veremezdim asamı düşünmeden geri çektim. Babamın attığı büyü ile geri savruldum. Sırtım ve yer buluşunca gözlerimi kapadım. Babam başıma gelene kadar bekleyecektim.
McGonnagal : Neler oluyor burada?!
Dumbledore : Profesör Snape? Siz az önce Angelina'ya büyü mü yaptınız?
Snape : Kendinde değil. Başı kanamıştı. Aklı yerinde olmadığı için böyle oldu.
McGonnagal : Ama gerçekten bu fazla Müdürüm. Angelina daha fazla etrafa ve öğrencilere zarar verecekse hakkında tutanak tutulmalı veya okuldan uzaklaştırılmalı.
Dumbledore : Merak etmeyin Profesör McGonnagal bu işi ben halledeceğim. Profesör Snape Angelina'yı alıp odama gelir misiniz?
Snape : Tabi ki Profesör.
Babam başıma geldi. Eliyle başımı kaldırdı. Kalkmama yardım etti. Beni kolunun altına aldı. Başımı ona yasladım. Koridor boyunca ilerledik. Heykelin oraya geldiğimizde Dumbledore parolayı söyleyerek kapıyı açtı. Yukarı çıkan dik merdivenleri tırmandık.  Dumbledore bize otutmamızı işaret etti. Oturup arkama yaslandım.
Dumbledore : Evet Angelina. Eski rüyanı yeniden görüp içindeki canavarı parçalamak istediğin doğru mu?
Angelina : Ne yapacağımı bilmiyorum. Ama canavar halimi görmeliyim.
Dumbledore : Ama eskiden o rüyayı ilk gördüğünde etkisinden çıkamadın ve haftalarca uykusuz kaldın. Bundan emin misin? Çünkü vereceğin karara göre sana düşünseliyi vereceğim.
Angelina : Ben bundan em......
Snape :  Ben emin değilim. Tekra uykusuz kalmanı göze alamam.
Angelina : Ama uykusuz kalacak benim ayrıca artık korkmuyorum.
Snape : Öyle mi sanıyorsun? Geceleri seni uyutmaya çalışan kişi kim acaba?
Angelina : Aklımı sildiysen nasıl bilebilirim?
Snape : Ben bunu onaylamıyorum.
Angelina : Kararı verecek kişi benim.
Snape : Hayır bu benide ilgilendirir.
Dumbledore : Tamam bu kadar yeter. Angelina sana anılarını geri vereceğim. Ama eğer ki hasta olursan anıyı geri vereceksin ve aklını yeniden sileceğiz.
Angelina : Anlaştık.
Dumbledore çekmecesini açıp içinden gümüş sıvı dolu bir şişe çıkardı. Asamı içinde dolaştırıp bana geri verdi. Onu başıma doğru götürdüm. Ve anılarım geri geldi. Babama saldırışım, hasta olduğum geceler. Ve en sonda babamın Oblivate demesi. Gözümü tekrar açtım.
Snape : Nasıl hissediyorsun?
Angelina : Biraz hasta gibi. Başka bir şey yok.
Etrafa göz gezdirdim. Aniden kapının orda duran şeyi görüp yerimden sıçradım. Ağzımdan kan akan canavar ben. Başım yan düşmüştü. Her şey döndü ve canavarın yüzü bana yaklaştı. Çığlık atarak tepindim.
Snape : Angelina! Cevap ver!
Gözümü açtım. Yere düşmüştüm. Başım zonkluyordu. Başımda babam ve Dumbledore vardı.
Snape : Anıları derhal geri veriyorsun ve aklını siliyoruz.
Angelina : Asla! Asla ilkte pes etmem.
Dumbledore : O bir hayal değildi. Gerçekti.
Angelina : Ne?! Benden 2 tane mi var?
Dumbledore : Bende onu gördüm. Ve sana uçuşunu. O canavar sensin. Korkun büyürse sende küçülürsün.
Etrafa tekrar baktım. Bu defa kitaplığın önündeydi. Babama iyice sokuldum.
Angelina :  Orada kitaplığın önünde.
Babam o noktaya bakıp başımı bağrına bastı. Bana doğru çığlık atarak koştu. Korkuyla babama sarıldım. Aynı anda düşmem bir oldu. Yine o kayalıktaydım. Karşımda canavar vardı. Korkum büyürse ben küçülecektim. Ayağa kalktım.
Angelina : Senden korkmuyorum.
Canavar hırıltıya benzer bi ses çıkardı. Bana doğru yürüdü. İkimiz aynı isek bende pençelere sahiptim. Hiç düşünmeden elimi yüzüne attım. Canavar sinirlenip yüzüme iyice girdi. Korkmuştum. Canavar halim tamamen hırıldadı. Yeniden düştüm. Bu defa ormandaydım. Arkama baktığımda çığlık atıp yeniden beni kovaladı. Koşarak kaçtım. İleride bir ev vardı. Koştum. Aniden önüme ışınlandı. Geri kaçtım. Nereye baksam oradaydı. Ağlamak üzereydim. Olduğum yere çöktüm. Elimi yüzüme götürdüm. Pençeler vardı. Karşıma baktığımda bir ayna gördüm. Yanımda canavar halim kansız bir şekilde ciddi ciddi bana bakıyordu.
Canavar : Ahahhahhahahah!
Angelina : Ne?!
Canavar : Kendinden bu kadar mı korkuyorsun?
Angelina : Ama sen canavarsın?
Canavar : Hayır sadece senin canavar ruhunum sana zarar verirsem bende zarar görürüm. 11 yaşındayken çok eğlendim ama sana zarar verince aklını sildiler ve yok oldum.
Angelina : Ben? Anlamıyorum.
Canavar : Söyle ki ben sana küçük bir oyun oynadım. Ama galiba korktun. Ben senin canavar ruhunum. Adım Kannagi. Sana zarar verirsem bende zarar görürüm.
Angelina : Madem öyle neden bu ormandayız?
Canavar : Buranın kontrolu senin ve benim elimde. Dur biraz sıcak bir yere gidelim.
Canavar elini şıklattı. Sıcak bi çay odasına geldik.
Kannagi : Otur.
Oturdum. Önüme çay kahve ve kurabiye geldi.
Angelina : Bana her şeyi anlatır mısın Kannagi?
Kannagi : Tabi kanki. Özet olarak ben senin canavar ruhunum ve sen eğer ki bana izin verirsen insan ruhunun yerini alırım. Yani canavar olursun. Beni 11 yaşında serbest bıraktın ve ben biraz oynamak istedim. Benim işim yok aslında. Sana güç veririm. Ve birde Kannagi odasını. Bu odada şimdiye kadar hep kötü kişiler oldu ve canım yandı. Hepsi öldü.
Angelina : Yani aslında zararsızdın. Neden beni korkuttun.
Kannagi : Anlarsın ya. Biraz canım sıkıldı. Seni çok korkuttum özür dilerim. İstediğin zaman buraya gelebilirsin ve yanında birini getirebilirsin.
Angelina : Yani ben.....
Kannagi : Ben senin sadece canavar ruhunum. İnsan ruhun içerideyken ben dışarıda kalırım. Bem içerideyken o dışarı çıkar. Seni 11 yaşında 1 kez kontrol ettim ve karşındakinin baban olduğunu bilmiyordum.
Angelina : Ama sen bensen bunu bilmen gerekir.
Kannagi : Hayır bak şimdi.
Kannagi kafasına vurdu.
Kannagi : Bak tak tak ses çıkıyor bomboş. Eheheheh. Ben ruhum etten değilim. Beynim yok bana herşeyi sen öğretebilirsin.
Angelina : Eee nasıl geri dünyaya döneceğim ve nasıl geri buraya geleceğim?
Kannagi : O çok basit. Şimdi Dünyaya dönmek için istediğin şifreyi bana söyle.
Angelina : Hmmm. Pigmen Pofidik.
Kannagi : Çınnn!
Kafasına vurdu. Eğlenceli birine benziyor.
Kannagi : Yüklendi. Buraya geldiğinde hep buradayım geri dönmek için gözlerime bakıp üç kere Pigme Pofidik demen yeterli. Ve şimdi geliş şifren.
Angelina : Hmmm. Kaymak Birası.
Kannagi kafasına vurdu.
Kannagi : Çınnn! Kaydedildi. Kendi yansımanı bulup gözüne baktıktan sonra bunu söylemen yeterli.
Angelina : Peki şimdi gidiyorum. Sen burada kal ve çıkma.
Kannagi : Yaaa bunu demezsin sanmıştım.
Angelina : Nasıl?
Kannagi : Eğer ki bana burada kalma komutu verirsen bunu yapmak zorundayım. Eğer ki bana özgür olduğumu söylersen etrafta gezerim.
Angelina : Hmm. Yani sen bensin. Ödev yapabilir misin?
Kannagi : Ödevlerini bana kitleme nolur.
Angelina : Yani ödev ne biliyorsun ve yazabilir ve okuyabilirsin.
Kannagi : Ödev ne yeniyor mu?
Angelina : Ahahahahhaa çok komiksin. Yarısını günlük yapsan yeter.
Kannagi : Bama komut verdin artık hergün buradan çıkıp ödevlerinin yarısını alıp yapacağım ve geri döneceğim.
Angelina : Görüşürüz Kannagi.
Kannagi : Görüşürüz.
Angelina : Yaa sana bi kere sarılsam. Lütfen.
Kannagi bana sarıldı.
Kannagi : Artık git. Bana ihtiyacın olursa veya kafanı dinlemek istersen gel.
Angelina : Tamam.
Kannagi'ye dimdik baktım.
Angelina : Pigme Pofidik Pigme Pofidik Pigme Pofidik!
Her her sarsıldı ve geri döndüm. Babam başımda durmuş benim başıma bez koyuyordu.
Snape : Angelina! Sonunda Uyandın. Sakın etrafa bakma yine onu görürsün.
Doğruldum.
Angelina : O benim dostum.
Snape : Ne?
Dumbledore : Ama nasıl?
Onlara her şeyi anlattım. Babam şok olmuş şekilde bana baktı. Dumbledore başını salladı.
Snape : Yani sen? Bu gerçekten çok garip Angelina.
Angelina : 11 yaşımda içime girdikten sonra serbest kalmış. Benimle oynamak istemiş çünkü diğer efendisi bunu istemiş.
Snape : Onu görmüyor musun?
Angelina : Hayır. Ona orada kalmasını söyledim. Ben söyleyene kadar çıkamaz.
Kannagi : Evet çıkamam!
Angelina : Ve aklımın içinde konuşabiliyoruz.
Kannagi : İyi! Selam söyle.
Angelina : Selam söylüyor.
Dumbledore : Şu canavarla konuşabilir miyim? Seni en iyi o eğitir gibi. Onu okula bırakabilirsin Angelina.
Angelina : İçeride kalması daha iyi. Fazla şakacı. Peeves'a yardım eder falan okul yıkılır sonra.
Dumbledore : O halde yanına Profesörleri alıp orada eğitim alabilirsin.
Angelina : Güzel fikir.
Kannagi : On adet misafir alamam.
Angelina : Trip atıyor.
Kannagi : Hayır atmıyorum.
Angelina : Seni oraya kitledim diye bana trip atma.
Kannagi : İyi be of!
Snape : Bu yere nasıl giriliyor?
Angelina : Şifre ve gözüm ile.
Snape : Şifre ne?
Angelina : Baba ciddi misin? Orada ne yapacaksın?
Snape : Söyle şu canavara dışarı çıksın.
Kannagi : Bence babanı dinle.
Angelina : Offf peki. Kannagi sana Dumbledore'un ofisine gelmeni ve burada kalmanı emrediyorum!
Kannagi koltuğa ışınlandı.
Kannagi : Çok çabuk öğreniyorsun. Okulu gezmeyi çok isterdim.
Snape : Siz ikiniz ikiz gibisiniz.
Kannagi : Bu baban mı?
Angelina : Babamız. Ve bu da Dumbledore.
Snape : PROFESÖR DUMBLEDORE!
Angelina : Oppss doğru. Ehehe.
Snape : Buna nasıl emir veriliyor?
Kannagi : Sadece Kannagi olan biri bana emir verebilir yada emir al komutu ile. Zaten 11 yaşında ceza çektim. İzinsiz beden girişi için.
Snape : Yani bana saldıran Angelina değil sendin?
Kannagi : Evet bendim. Ama babası olduğunuzu bilmiyordum.
Dumbledore : Öğrencileri korkutmamak ve görünmemek şartıyla okulda kalabilir Angelina.
Angelina : Emin misiniz Profesör. Hayaletler onu görmez mi?
Dumbledore : Hayır.
Angelina : Tamam. Kannagi sana öğrencileei korkutmamak, görünmemek ve okul arazisinin dışına çıkmamak şartıyla özgür bırakıyorum!
Kannagi : Yaşasın! Bu okul harika. Sonra görüşürüz!
Kannagi tavana girip kayboldu.
Angelina : Baya iyi değil mi?
Snape : Bunun yüzünden uykusuz kaldığına inanamıyorum.
Angelina : Aslında tek sebebi ilgi almaması. Sanırım onunla iyi anlaşacağım.

Neden bölüm geç geldi. Çünkü fikir yoktu. Ve şuan geldi. Evet gece geldi. Neyse bb.

Severus Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin