30.Bölüm

486 32 9
                                    

Percy koşarak Angelina'yı kucağına aldı.
Snape : Onu Madam Promfrey'e götür Percy.
Cedric : Bende geliyorum. Hadi Ellie gidelim.
Percy kucağında Angelina, peşinde Cedric, Ellie ve Kannagi ile Angelina'yı Madam Promfrey'e götürdü. Sabah Angelina uyandı.

Angelina'nın Ağzından

Uyandığımda hiç enerjim yoktu. Başımda Percy uyuyakalmıştı. Ellie ve Cedric ise yanımdaki yatakta uyuyordu. Kannagi benim yanımda yatıyordu. Kimseyi uyandırmak istemedim. Zaten enerjimde yoktu. Kapı açılınca gözümü yeniden kapattım.
Umbridge : Bu okulda bi canavar var Bay Dumbledore.
Kannagi panikle uyanıp yere süzüldü.
Umbridge : Kaç tane öğrenci yaralandı ve bir öğrenci öldü.
Dumbledore : Farkındayım Bayan Umbridge. Bu canavarı en kısa sürede yakalayacağız.
Umbridge : Bence.....
Dumbledore : İzninizle öğrencilerimle ilgilenmek istiyorum.
Harry : PROFESÖR!
Anlaşılan Harry tüm Gryffindor ekibini toplayıp gelmişti.
Hermione : Angelina iyi mi? Canavar onada saldırmış!
Dumbledore : Arkadaşlarınız içeride çocuklar geçin bakalım. İyi günler Bayan Umbridge.
Umbridge sinirle odadan çıktı. Bende tekrar gözümü açıp derin bi soluk aldım.
Hermione : Angelina!
Hermione koşup bana sarıldı. Bende başımı ona dayadım. Sese tüm herkes uyandı.
Dumbledore : Luna,seni tebrik ederim. Canavarın sevdiği kişilere zarar veremeyeceğini fark etmiş olman harika.
Angelina : Hiç enerjim yok.
Dumbledore : Bu normal. Daha 12 yaşında bir kız için gerçekten zor bi şey. Ah çok pardon.
Dumbledore asasını sallayıp önüme çikolatalı pasta getirdi. Üstünde 13 mum yanıyordu.
Dumbledore : 13 yaş mı demeliydim?
Angelina : Babam olmadan olmaz.
Snape : Tabi ki olmaz.
Babam gelmişti bile. Mumları yaktılar. Bende hepsini üfledim. Hepimiz birer dilim pasta gömdük. Yarın hediye alacaklarını söylediler. Gerek yok desem bile reddettiler. Daha sonra beni babamla baş başa bıraktılar. Babam başucuma oturup eliyle saçımı sevdi. Asasını sallayıp kırmızı bi paket getirdi.
Snape : Doğum günün kutlu olsun kızım.
Angelina : Teşekkürler baba. Başımı ona yaslayıp hediyemi açtım.
Angelina : B-bu benim küçükken kaybolan oyuncak kedim! Çok teşekkürler baba!
Snape : Rica ederim kızım. Bu olmadan uyuyamazdın. Yenisini alsam bile kabul etmemiştin. Bende aynısı buldum.
13 yaşında olmam umrumda bile değildi. Oyuncağıma sarıldım.
Dumbledore elinde küçük bi paketle geri geldi.
Dumbledore : Benim ki tam hediye sayılmaz ama işine yarayacak bir şey.
Dumbledore kutuyu bana verdi. İçinde bi yüzük vardı. Yüzüğün ucunda tuhaf bir taş vardı.

Angelina : Bu bi yüzük

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Angelina : Bu bi yüzük.
Dumbledore : Sıradan bi yüzük değil. O taşı görüyor musun? O taş diriltme taşı. Senin ona ihtiyacın olduğunu biliyorum. Ve ayrıca bu yüzük bi hortkuluk. Bu hortkuluğu öldürmek sana düşüyor. Daha öncesinde Harry Basilisk dişi ile Tom'un günlüğündeki hortkuluğu yok etti.
Angelina : Yok edicem. Ama diriltme taşı bir daha.....
Dumbledore : Kullanılabilir. Sen merak etme. O halde ben sizi yeniden baş başa bırakayım. Ve bu arada Angelina. Babandan bi şeyler saklamana gerek yok tabi ki zekanı kullanıp gayet iyi sakladın. İyi günler.
Snape : Benden bi şey mi saklıyorsun?
Angelina : Aslında...... Evet.
Diriltme taşını elimde üç kere döndürdüm. Ve odaklandım. Karşımdaydı. Charlie.
Charlie : Angelina! İnanamıyorum! Hogwarts'tayım.
Snape : Bu kim Angelina?
Angelina : Bu benim mahallemizdeki eski arkadaşım. Charlie. Sana her şeyi anlatacağım ama sözümü kesme.

Angelina ve Charlie'nin hikayesi

Yine küçükken hep yaptığım gibi parkta oyun oynarken Charlie ile tanıştım. Bi süre sonra onunda benim gibi büyücü olduğunu anladım. Charlie Muggle Doğumluydu. Bu yüzden ailesi ona ucube diyordu. Ona yakında Hogwarts'a gideceğini anlattım. Senin bana öğrettiklerini ona öğrettim. Charlie bi yerden Avada Kedavra lanetini öğrenmiş. Ne olduğunu bilmiyorduk ama merak ediyorduk. Charlie büyüyü üzerinde denememi söyledi. Reddettim ama bi şey olmayacağını söyledi. Korkarak ona Avada Kedavra büyüsünü yaptım. A-ma o-o ö-öldü. B-ben k-korktum. C-cesede b-bi m-mezar y-yaptım. S-sen ö-öğrenme d-diye o-o g-günü a-anılarımdan a-ayırdım.
Dayanamayıp ağlamaya başladım. Babama sıkıca sarıldım.
Angelina : B-ben k-katil o-olmak i-istemedim.
Hıçkırarak ağladım. Babam bana sinirle baktı. Hayalet Charlie'de ağlıyordu.
Charlie : B-benim gitmem lazım. Görüşürüz.
Charlie gitti. Ben hala ağlıyordum. Babam başımdan ayrıldı. Yastığıma sıkıca sarıldım. Ağlamam durmuyordu. Hıçkıra hıçkıra saatlerce ağladım. Sonunda biraz olsun sakinleştim. Promfrey'den beni odama götürmesini istedim. Odama gidince bağıra bağıra ağladım. Kannagi sonunda göründü.
Kannagi : Angelina?! Noldu?
Angelina : K-k-kannagi. B-b-ben..
Kannagi yanıma yatıp bana sarıldı.
Kannagi : Anlat hadi ne oldu.
Ona hıçkırarak her şeyi anlattım. Bana peçete verdi. Burnumu sildim. Başımı Kannagi'nin göğsüne koyup hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ettim. Sabaha kadar gözüme uyku girmedi. Sabah gözüm kızarmış şekilde uyandım. Duşa girip kafama buz gibi suyu açtım. Duştan çıkıp giyindim. Yemek salonuna indim. Kimseye hesap verecek halim yoktu. Ekip toplanmış oturuyordu. Luna beni görüp eliyle gelmemi işaret etti ama görmemiş gibi yaptım. Babam öğretmen masasında yemek yiyordu.
Aynı köşe boştu. Bende oraya geçtim. Elimdeki yüzüğe baktım. İçinde kim hangi büyüler vardı ve hortkuluk olmuştu. Yüzüğü parmağıma taktım. Önümdeki yemeğe odaklandım. Ama sadece bi dilim sandviç yiyebildim. İlk ders Karanlık Sanatlara Karşı Savunmaydı. Sınıfa doğru ilerledim. Yine tek başıma kalmak istiyordum. En köşe ve en arka sıraya geçtim. 10 dakika sonra sınıf doldu. Percy oturacak yer kalmadığı için yanıma geldi.
Percy : Selam yanın boş mu?
Angelina : Ha? Percy. Evet boş.
Percy  yanıma oturdu.
Percy : Dalgın gibisin biraz.
Angelina : Hayır yani...... Öyle miyim?
Percy : Bana göre biraz öylesin.
Oflayarak elimdeki yüzüğe baktım.
Percy : Hayırdır? Kim evlilik teklifi etti?
Angelina : Bu yüzük..... Offff. Dersler bitince iskelede buluşalım. Olur mu?
Percy : Bu bi çıkma teklifi mi?
Angelina : Offfff.
Percy : Tamam tamam seni zorlamayacağım.
Ders boyunca Profesör Remus'a odaklanmam gerekti. Ama ben nedense köşedeki Profesör Black'e odaktım. Profesör benim ona kitlendiğimi fark etti. Bana göz kırpıp başını hafif iki yana salladı. Odağımı kesip elimdeki yüzüğe odaklandım.
Remus : Bayan Snape.
İrkilerek ayağa kalktım.
Angelina : E-evet Profesör?
Remus : En son anlattığım konuyu özet geçer misiniz? Çünkü beni dinlemiyor gibiydiniz.
Angelina : Şey ben eeeee...
Profesör bana yaklaştı.
Remus : Ne ile meşgul olduğunuzu merak ediyorum.
Angelina : Şey eeeeee...
Remus : Yüzüğü bana verin.
Angelina : Ama bu yüzük.....
Remus : Derhal bana onu verin.
İstemeyerek parmağımdan yüzüğü çıkarıp verdim.
Angelina : Geri alabilirim değil mi?
Remus : Ona ben karar veririm. Oturun ve beni dinleyin. Akşam 9'da odamda olun.
Yerime oturup derin derin nefes aldım. Profesör Remus'a odaklandım ama onu tam dinlemedim.
Remus : Kurt adamlar bu yüzden üremezler. Evet. Peki şimdi özet geçebilir misiniz Bayan Snape.
Şok olmuş şekilde ayağa kalkıp başımı sağa sola salladım.
Remus : Anlıyorum. Ders çıkışı yanıma gelin. Sanırım yüzük bi süre daha bende kalacak.
Profesör yüzüğü parmağına taktı.
Percy : Senin neyin var Angelina?
Angelina : Offff bilmiyorum.
Dersin sonuna kadar dikkatimi toplayamadım. Profesör Remus bana devamlı özet anlatmamı söyledi durdu. Sonunda ders bitti. Ayağa kalkıp Profesör Remus'a yaklaştım. Bana odasını gösterdi. İçeri geçtim.
Remus : Oturun.
Kenardaki koltuğu gösterdi. Gösterilen yere geçtim. Oda karşıma geçti.
Remus : Bugün biraz dalgınsınız galiba hemde baya çok dalgın.
Angelina : Ben......
Remus : Bi sorun mu var? Dersin başında Profesör Black'i izleyip durmuşsunuz?
Angelina : Hayır sadece derse odaklanamıyordum.
Remus : Bu yüzüğü size kim verdi.
Angelina : Onu ben..... Yerden buldum.
Remus : Değerli bi şeye benziyor. Yerden bulduysanız eğer neden müdüre götürmediniz?
Angelina : Ben...... Bilmiyorum.
Remus : Size bi şey olduğu kesin. Her neyse bi sonraki dersinizi iyi dinlersiniz umarım çünkü dersiniz iksir. Gece odamda olun.
Angelina : Peki Profesör.
Odadan çıktım. Zindanlara indim. Gerçekten boktan bi Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersiydi.

Severus Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin