38.Bölüm

399 29 7
                                    

Yemekten sonra Harry ile bahçeye çıktık. Boş bi banka oturduk. Başımı Harry'nin dizine koydum. O da saçımı okşadı.
Angelina : Hortkuluk meselesini biliyor musun?
Harry : Evet. 7 tane 3'ü gitti. Hufflepuff ve Ravenclaw'dan parçalar olabilir. Ama.... Kalan 2 ne?
Angelina : Küçükken rüyalarımda bi yılan görürdüm. Bu yılan bana karanlık lord seni istiyor derdi. Bu yılan sürekli bi koruma kalkanı içinde gelirdi. Yani biri yılan olabilir. Geriye kalır 1.
Harry : Yılan mı? Aslında olabilir. Voldemort çataldili biliyor. Bu arada. Voldemort geri döndü.
Angelina : Ne?! İmkansız. Etim olmadan bunu yapamazlar.
Harry : Başka bi yolunu bulmuşlar. Ya da bi hizmetkar daha var. Offffff. Ya beni bulursa beni bırak sizi veya babamı bulursa.
Harry : Sakin ol! Bakanlık onu arıyor. Sen hastayken babana daha düşkün oluyorsun. İyileşene kadar yanında kal yoksa babanın eline kıymık battı diye bizi öteki tarafa götürürsün.
Angelina : Yooo. Ben ona her zaman ki gibi davranıyorum.
Harry : Sen hep hasta olduğun için zaten onun seninle ilgilenmesi değişiyor. O ilgi vermezse sinirli biri oluyorsun.
Angelina : Öyle miyim? Yani babam olmadan ben yaşayamam. O yüzden onu korumam normal değil mi?
Harry : Değil! Çocuklar babalarını korumaz. Babalar çocuklarını korur.
Angelina : O beni zaten koruyor. Ayrıca ben Kannagiyim. Daha güçlüyüm.
Harry : Ve yorgunsun. Dinle hayatının sonuna kadar onunla yaşamazsın.
Angelina : Yaşayabilirim!
Harry : Elinde sonunda evlenirsin.
Angelina : Evlenmem!
Harry : Ve sen istersen sonsuza kadar yaşayabilirsin. Ama o yaşayamaz.
Bi an benim yaşadığımı ama babamın öldüğünü düşündüm.
Harry : Hayır! Ağlama özür dilerim!
Ağlıyordum. Harry bana sıkıca sarıldı.
Harry : Niyetim seni üzmek değildi. İstersen babanla yaşayabilirsin tabi ki.
Kendimi zor da olsa sakinleştirdim.
Angelina : Zaten babamla küçükken çoğu baba-kızın yaptığı şeyi yapamadık. Biliyorum senin baban yok. Sende kötü muamele gördün ama birine bağlı olunca dövse de kızsa da bağlı kalıyorsun.
Harry : Biliyorum. Sen biraz daha kötü bi çocukluk geçirdin. Etrafımda en azından beni döven yoktu. Ama senin vardı. Benim olsaydı yaşamak istemezdim. Çünkü kimsem yoktu. Ama senin vardı. Ve döven o olduğu için bağlı kaldın.
Angelina : Dursleyler berbat olmalı.
Harry : Üzgünken uykusuz kalıyorsun. Sonra enerjin olmuyor.
Angelina : Tek sebep bu değil. Uyumakta zorluk çekiyorum. Ama tuhaf bi şekilde biri yanımda olursa kolay uyuyorum.
Harry : Babana söyle o senle uyur.
Angelina : Pfffff. Zorunda kalmazsa uyumaz. Hala Lily'i unutmamış. Mezarına gitmiş. Patronusu yeniden maral.
Harry : Babam babandan sadece Lily için nefret ediyor olamaz.
Angelina : Evet. Başka bi sebebi var. Babam bana zorla zihinbend dersi verirdi. Bir kaç anısını gördüm. Baban sanırım babama zorbalık yapmış.
Harry : Babam mı? Zorba?
Angelina : Emin değilim. Babam o gün anılarına ulaştığımda çok sinirlendi.
Avucumun içini gösterdim. X işareti vardı.
Angelina : Bıçakla bu izi yaptı.
Harry : Ne? Seni öldürebileceğini bilmiyor mu?
Angelina : Hayır. Gözümün beni koruduğunu bebekken fark etmiş. Bu yüzden bana biraz.... Anladın işte.
Harry : İşkence etti ha?
Angelina : İşkenceleri bitince sinirleniyordu. Ne yapsam beğenmezdi.
Harry : Seni en büyük yaralayan anını anlatsana.
Angelina : 7 yaşındaydım. Yaşıtlarım parkta oynardı ve bende onlar gibi oynamak isterdim. Ama babam beni zorla eğitirdi. Hatta evden bile çıkarmadı. Bi gün bi işi çıktı. Onun gitmesinden faydalanıp parka gittim. Ama babam bi eşyasını unuttuğu için geri dönmüş. Beni bulamayınca parka geldi. Beni saçımdan sürüye sürüye eve götürdü. Sadece eğlenmek istemiştim. İşini iptal etti. Akşam yemeğine kadar aralıksız kırbaç attı. Hatta bayılmışım ama o devam etmiş. Akşam yemekten sonra devam etti. Yorulana kadar vurdu. Yorulunca dinlendi. Bu sırada ona yalvarırdım. Ama beni ayağıyla iterdi. Kırbacı daha sert vururdu. 1 gün aralıksız kırbaç yedim. Sonunda vurmayı kesti. Beni saçımdan sürüyerek odama çıkardı. Odamda ise yumruk tekme girişti. Burnumun kırılmasına, dudağımın patlamasına aldırış etmeden vurdu. Kan içinde kalmadan dövmeyi bırakmazdı. Bu sefer ben ölene kadar vuracağını söyledi. Sonunda kafayı yedim. O köşede dinlenirken mutfağa koştum. Gözümün beni koruduğunu biliyordum. Bi bıçağı gözüme sapladım. Geri yukarı çıkıp önünde eğildim ve konuştum.
Angelina : Kes boğazımı.
Bu biraz onu şaşırttı. Bu sefer onu katil yapmak istediğimi sandı ve vurmaya devam etti. Yanlış gözüme bıçağı sapladığım için ölemedim. Artık başımı duvara vuruyordu. Yeniden bayılmışım. O işine dönmüş. Odamda 2 gün baygın yatmışım. Uyandığımda kan içindeydim. Kendimi banyoya atıp temizlendim. Gözüme bıçak sapladığımı bilmiyordu. O yüzden gözüme bant taktım. Temizlendikten sonra yatağımda yıkıldım kaldım. 2 gün aç susuz yattım. 3.gün babam eve dönünce beni baygın, bembeyaz ve ağzımdan köpük çıkarken bulmuş. Fazla bi şey yapmazdı. Kitabı önüme açar iksiri gösterir yapmamı beklerdi. Kendi çok ilaç yapmazdı. Yine beceremedim. İç organlarım iflas olmuş şekilde evde 2 gün gece gezdim. Hala bana bi şey yapmadı. Ondan ilaç bile istemedim. Sarılması yeterdi. Cesaret edip ilaç istediğimde büyüdüğümü söylerdi. Sonunda biraz vicdanı sıkıştı. İlacı yapıp verdi. Organlarım bi süre daha iflas halde kaldı. Su içmediğimden rengim gitti. Dokunsan kırılacak kadar zayıfladım. Son olanlardan sonra babam bana yemek yapmıyordu. Bana öğretmemişti. Evde gevrek falan varsa yiyebiliyordum. Sonunda gözünün önünde son organımda iflas edince panikledi. 1 ay yattım. Yemek desen yiyemedim. Su desen içemedim. Yorgundum çünkü. Uykuda gelmiyordu. Bi gece ateşime bakmak için dudağını alnıma koyunca beni öptü sandım. Ve ne oldu dersin? İyileştim. Beni hep öptü sandım bu yüzden hayata bağlandım ve ona. Kendine Melez Prens adını taktı. O benim prensimdi. Bense onun en büyük pişmanlığı ve hatasıydım.
Harry : Yok artık! Durslerler en azından yemek veriyor. Baban seni ne sanıyor?
Angelina : Uyku düzenim bozulunca bi yol buldu. Alnımdan öptüğünü sandığım gün uyuduğum için artık her gece yanıma gelip dudağını alnıma koyuyordu. Benim ona karşılık vermem veya dokunmam yasaktı. Bi gece uykumdan uyandırdığından yanlışlıkla karşılık olarak öpüp sarıldım. Bana 2 saat bağırdı. Ben yerimden hoplayıp yatağın kenarında şok geçirdim. O günden sonra onu yapmadı. Hatta her gece bana bağırdı. 7 yaşımdayken beni büyümüş görüyordu. Her gece bağırınca artık pes ettim. Her tür intihar yolunu denedim. Kendimi camdan aşağı attım. Kolumu kırınca yataktan düştüm dedim. Art arda iksir ve hap yuttum. Midemi bozdum. Yediğim elma çürükmüş dedim. Sonunda yazın ortasında olduğumuzu unuttum ve bileklerimi boyuna kestim. Yazın ortasında uzun kollu giymeye başlayınca kolumu zorla açtı ve sargıları gördü. Sargıları açınca hiç bir şey demedi. Ben sadece ağladım.
Kolumu açıp dikiş izimi gösterdim.
Angelina : İki koluma tam 15 dikiş attı. Ben başka yol bulamayım diye evde ne kadar kesici delici alet varsa topladı. Odamı alt kata indirdi. Kendimi suda boğmaya çalışınca beni geri çekti. Hiç bir yol kalmayınca nefesimi tuttum. Zorla aldırıp verdirdi. Sonunda itiraf etti.
Snape : Yaşamanı istiyorum ama benimle Yaşamanı değil!
Evi kitledi. En sonunda vaz geçtim. Babam beni sevmiyordu. Ne kadar eşyam varsa topladım. Yanıma en sevdiğim oyuncak kuzumu aldım. Camdan atlayıp kaçtım. Ertesi gün mektup geldi.
Mektup : Ya eve gelirsin ya da oyuncakların yanar! Son 15 dakikan.
Koşarak eve döndüm. 2 dakika gecikmiştim. Elinde kibritle beni odamda bekliyordu.
Snape : 2 dakika geciktin.
Angelina : Ama döndüm.
Zorla çantamdan kuzumu aldı. Kibriti yaktı ve kuzumu alevlendirip oyuncaklarımı koyduğum rafa attı. Raf anında alev aldı. Kendimi en son alevlerin arasına attığımı hatırlıyorum. Daha sonra ise yerde yattığımı ve babamın öksürüğünü. Üstüme su geldiğini. Bazı yerlerim yanmıştı. En çok üzüldüğüm kuzumdu ve oyuncaklarımdı. Gece onunla uyumaya başlamıştım. Geceleri adını sayıklayıp uyuyamıyordum. Bana aynı kuzuyu almıştı ama eskisi gibi değildi. Raflar açılmayı bekleyen her türlü oyuncakla doldu. Babam sonunda biraz daha konuştu.
Snape : Neden böyle yapıyorsun? Hepsini geri aldım. Kuzunda döndü. Neden hala böylesin.
Angelina : O bana Draco'nun Hediyesiydi!
1 hafta sayıklamaya devam ettim. Draco bana yeni bi kuzu aldı. Ama eskisi başkaydı. Çünkü o kuzuyla babam beni oynatmıştı. 1 hafta sonunda yorgun düşüp uyudum. Uyanınca sayıklamaya devam ettim. Her gün sayıkladım. Duş alırken, yemek yerken her an. Babam artık bana kapıdan bakıyordu. Yanıma gelmiyordu. Beni bi psikoloğa götürdü. Psikoloğa hiç bir şey anlatmadım. Babam artık bıktı ve bana gerçek kuzu aldı. Bahçede oturup sadece babamın onunla oynamasını seyrettim bi yandan sayıkladım. Babam artık geceleri beni öpüyordu. Karşılık vermem serbestti. Hatta aramıza yastık koyup benimle yatıyordu. Bense sayıkladım. Hiç kimse bilmez bunu. Hala içimden onun adını sayıklıyorum. Sayıklamamın sesi gün geçtikçe azalınca babam unuttum sandı.
Harry : Dursleyler gerçekten çok iyi kalpliymiş. Peki kuzular noldu.
Angelina : Onları açmadım. Yatağımın altındalar.
Harry : Neyse. Hadi derse geçelim. Derslerde aynı şekilde olacakmış.
Angelina : Offf Umbridge'i elime geçireyim Kannagi'ye yem edeceğim.

Gençler Snape'e sövmeyin pls. Angelina'ya acı çektirmeyi seviyom.

Severus Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin