Severus Snape'in Kızı

2.Bölüm

Snape Angelina'yı Malfoylardan aldı ve evine geri döndü. Bebek Angelina etrafa tuhaf tuhaf baktı. Snape bebeği alıp iksir odasına girdi. İçerisi rutubet kokuyordu. Snape Angelina'yı sandalyeye oturtup hızla masasına yöneldi. Angelina hala etrafa tuhaf tuhaf bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Snape 1 saat kadar masanın başında iksir yapmakla meşgul oldu. Bi kitaba Bi iksire birde Angelina'ya bakıyordu. Ama Angelina çoktan uyumuştu. Snape masasının başından ayrıldı. Angelina'nın başına gelip. Yanındaki battaniyeyi üstüne örttü. Daha ilk günden hasta olmasını istemiyordu. Onun bir Potter gibi değil bir Snape gibi yetişmesini istiyordu. Ama bir yandan onu kendi kızı gibi görmüyordu. Angelina'nın saçını okşadı ve tekrar masasına döndü. Yapmaya çalıştığı Karaltı iksiriydi. Angelina'nın gözüne birşey olduğu belliydi. Snape istese gözünü büyü ile siyah yapabilirdi ama kalıcı olması için iksir yapmak daha kolay gelmişti ona. Bir yandan Angelina'yı kör etmekten korkuyordu. Çünkü bu iksirde bolca asit vardı. İksiri tamamlayıp Angelina'nın yanına yaklaştı. Angelina herşeyden habersiz uyuyordu. Snape Angelina'yı yavaşça kucağına aldı. Sağ gözünü birazcık yukarı kaldırınca Angelina ağlamaya başladı. Snape elindeki iksiri masaya koydu ve Angelina'yı susturmaya çalıştı. Angelina debelenerek Snape'in kucağından inmeye çalışıyordu. Snape'in sabrı daha fazla kalmadı. Angelina'yı beden kitleme büyüsü yaparak hareketsiz halde bıraktı. Angelina'dan ses gelmiyordu ancak gözünden yaş akıyordu. Snape elindeki iksiri damlalığa koydu. Şişeyi eline aldı. Angelina'ya yaklaştı. Elindeki şişeden 1 damla iksiri Angelina'nın gözüne damlattı. Angelina refleks olarak iki gözünü birden kapattı. Snape zorla diğer gözünü açtı ve bir damla iksiri de ona damlattı. Angelina hareketsiz ve sessiz bir şekilde sadece gözünü kapatmış, yaş akıyor şekilde kaldı. Snape Angelina geri gözünü açmayınca iksirini fazla geldiğini düşündü. Eline peçete alıp gözünü sildi.
Snape :Tamam bişey yok. Geçti, geçti.
Angelina gözünü zorla açtı. Hiçbir etkisi olmamıştı. Gözü hala eskisi gibi griydi. Snape beden kitleme büyüsünü kaldırdı. Angelina ağlamaya ve debelenmeye başladı. Snape asasını sallayıp yeşil bulutlar çıkarıp onları Angelina'nın yüzüne gönderdi. Bulutlar Angelina'nın yüzünde patlayıp yok oluyordu. Angelina ağlamayı bırakıp gülmeye başladı. Snape bundan yararlanıp gözünü kontrol etti. Gayet normal duruyordu. Angelina'yı alıp salona götürdü. Angelina'yı halıya bıraktı ve kaçmaması için bariyer oluşturdu. Ev cini Nouro'ya seslendi.
Snape :NOURO!
Mor renkli kısık gözleri olan ev cini Snape'in önüne cisimlendi. Yere kadar eğilip selam verdi.
Nouro:Evet efendim emriniz nedir?
Snape:Dumbledore'u görmem gerekiyor. Sen burada kalıp Angelina'ya bakacaksın. Gözünde bir değişiklik görürsen derhal benim yanıma geleceksin.
Nouro yere kadar eğildi.
Nouro: Anlaşıldı efendim.
Snape son kez Angelina'ya baktı. Angelina zaten ona bakıyordu. Snape'in gideceğini anlamış olmalı ki gözleri sanki gitme der gibiydi. Snape asasını sallayıp oyuncaklar getirdi. Angelina oyuncaklara bakmadı bile. Snape tam arkasını dönücekti ki Nouro bi anda bağırdı.
Nouro : Efendim yılan! Yılan! Orda Angelina'nın arkasında.
Snape hızla arkasını döndü. Bi yılan tam Angelina'nın arkasında tıslıyordu. Snape asasını sallamadan Angelina da yılan gibi tıslamaya başladı. Yılan yavaşça Angelina'nın önüne geldi. İkisi sadece tıslıyordu. Snape bunun Çataldili olduğunu tahmin etmesi uzun sürmedi.
Yılan : Vay burada taze et varmış da benim haberim yokmuş.
Angelina: Seninle  konuşabiliyorum ama neden onla konuşamıyorum.
Yılan : Sen benim dediklerimi anlıyor musun?
Angelina :Evet?
Yılan : Vay be Çataldili konuşan bi insana rastladık sonunda. Ben bir Kral Kobra yavrusuyum. Gördüğüm kadarıyla sen de bir insansın.
Angelina :Beni yiyecek misin?
Yılan :Eğer ki şu adam bana zarar vermezse sizi rahat bırakırım.
Angelina tekrar Snape'e doğru yöneldi. Ellerini yukarı kaldırıp 'Beni kucağına al' anlamında salladı. Snape Angelina'yı kucağına aldı. Yılan da sürünerek kapıdan dışarı çıktı. Snape son olanlardan sonra Angelina'yı yanında götürme kararı aldı. Angelina'yı bezine sardı. Şöminenin yanına geldi. Kenardaki çanaktan uçuç tozu aldı ve şömineye attı. Yeşil alevlerin arasına girdi.
Snape:HOGSMADE!
Angelina bi an sanki bişey onu içine çekiyormuş gibi hissetti. Daha sonra oldukça gürültülü bir mekana geldiklerini anladı. Snape barmene hızlıca bir selam verip çıktı. Dışarıdaki insanlarda bayram havası hala vardı. Voldemort'un gidişi hala kutlanıyordu. Snape kalabalığı yararak ilerledi. İleride Hogwarts Şatosu gözüküyordu. Snape Hogsmade'i geride bıraktı. Okulun arazisine doğru yürüdü. Okulun kapısından içeri girdi. Dumbledore'u odasında bulmayı bekliyordu. Ama Dumbledore kapının önünde buldu.
Dumbledore : Merhaba Severus. Sende mi Voldemort'un kayboluşunu kutluyorsun?
Snape : Hayır aslında Mr. Dumbledore.
Dumbledore Snape'in elindeki bezi yeni fark etmişti. Angelina bir şekilde kolunu bezden çıkarmış gülerek Dumbledore'un asasını tutmaya çalışıyordu.
Dumbledore : Severus bu küçük bebek kimin? Daha önce gri gözlü birine rastlamadım.
Dumbledore asasının ucunu Angelina'ya doğrulttu. Angelina asayı tutmaya çalıştı.
Snape : Aslında Dumbledore bu Lily ve benim kızım. Onu Potterların evinden aldım. İlk doğduğunda gözleri siyahtı. Onu aldığımda gri olmuşlardı.
Dumbledore : Sonradan gri mi oldular? Lily bebeğe birşey yapmamıştır. Ama James'in ondan nefret ettiği kesin. Eğer ki Lily evde yokken Harry'e asasını verip bebeğin üzerinde büyü denemesi yapmadıysa bunun başka bir sebebi olmalı.
Snape:Aslında asıl konuşmak istediğim konu bu değildi. Evden çıkmadan ön-NOURO?Senin burada ne işin var? Evde olman gerekiyordu hemen eve dön!
Nouro : Ama efendim bana bebeği korumamı söylediniz daha sonra birşey demeden bebeği alıp gittiniz.
Dumbledore araya girdi.
Dumbledore : Anlaşılan Nouro bebeği çok sevmiş ve onu korumak istemiş. Nouro eve döner misin?
Nouro yere kadar eğilip selam verdi ve buharlaştı. Snape konuşmasına devam etti.
Snape: Buraya gelmeden önce bi yılan Angelina'nın arkasına geldi. Daha sonra önüne geçti. Yılan ve Angelina birlikte tıslamaya başladılar. Siz Çataldili hakkında konuştuğunuzda duymuştum. Belki Angelina'da Çataldili biliyordur.
Dumbledore bebeği süzdü.
Dumbledore : Bunu anlamamız için büyümesi gerekli. Ona çok iyi bakacağından eminim.
Hagrid kucağında bir bebekle çıkıp geldi.
Hagrid : Dediğinizi yaptım Mr. Dumbledore. Harry'i aldım.
Dumbledore Snape dönüp son kez konuştu.
Dumbledore : Ona çok iyi bakacağına eminim Severus. Şimdilik hoşçakal.
Snape bebeğini alıp tekrar Hogsmade'e doğru ilerledi. Angelina'nın Çataldili biliyor olmasından dolayı gözleri gri olabilir miydi? Snape tekrar Hogmade'e döndü. Aynı mekana geldi. Uçuç tozunu eline aldı.
Snape :Grimmauld Meydanı 20 numara!
Angelina'yı aynı his kapladı. Daha sonrasında eve gelmiş olduklarını fark etti. Snape içeri girdi. Kapıyı ardından kapattı. Angelina'yı koltuğa koydu. Karşısına geçip oturdu. Düşünmeye başladı.
Snape'in içinden geçenler : Voldemort ortadan tamamen kayıp mı oldu yani? Lily öldü mü? Harry'e ne olucak? Angelina Çataldili mi biliyor? Gözü neden gri?
Snape ifadesiz bir şekilde Angelina'nın karşısında oturuyor hiç konuşmuyordu. Angelina bu sessizlikten kurtulmak istermiş gibi ağladı. Snape gazı falan geldi diye sırtına düşündü. Saatlerce vurdu. Sonunda kendi de aç olduğunu hatırladı. Angelina'yı susturmaya çalışmaya devam etti. Bir yandan da kahvaltı hazırladı. Sonunda kendine yiyecek birşeyler, Angelina'ya bebek maması hazırlayıp verdi. Angelina'ya bakmak ona işkence gibi geliyordu. Ne de olsa Lily aynı zamanda bir Potter'Dı. Daha sonra kendince kararlar verdi. Angelina'yı asla şımartmayacak, her konudan kendisi haklı çıkacak, kendisi gibi olmaması için hiçbir erkeği ona sevdirmeyecekti. Hatta onu Hogwarts'a göndermeyi bile düşünmüyordu. Kendisi eğitecek, öğretecekti. Angelina ona kendi kızı gibi gelmiyordu bu yüzden ona karşı bir sevgi içinde yoktu. Zorunluymuşçasına bakacaktı. Bir yandansa Lily ona böyle baktığını öğrense ne olurdu diye düşündü. Ama Lily de ona anne sütü vermekten fazlasını yapmış gibi durmuyordu. Birşey değişmeyecekti onun için. Snape son kararlarını verdi. Angelina'ya sanki ona bakamak zorunluymuş gibi bakacaktı.

Devamını yazarım.
1105 Kelime