Severus Snape'in Kızı

43.Bölüm

Umbridge kürsüye çıktı.
Umbridge : Beni dinleyin! 1.kattaki bozuk kızlar tuvaletinde bir kız çocuğu pençe ve kan izleriyle ölü bulundu! Yapan canavar okulda olmalı! Bu canavarı bulan öğrenci merlin nişanına layık görülecek. Bilgisi olan öğrencilerin idareye gelmesini söylüyoruz! İşinize dönebilirsiniz.
Hermione : Angelina?
Angelina : Ne!
Cedric : Gece Kannagi olmadın değil mi?
Angelina : Hayır sizi salaklar. Niye Kannagi olayım.
Harry : O zaman. O kız nasıl öldü?
Angelina : Mantıklı aslında. Umbridge kızı öldürdü. Canavar süsü vermek için o şekilde izler koydu ve kan döktü.
Ellie : Akıllıca.
Angelina : Ama ben yemem. Yemek demişken. YİMEEEEEEKKK!
Yemeklere saldırdık. Karnımız doyduktan sonra herkes dağıldı. Ben Percy ile göl kenarına gittim. İskeleye oturduk. Suya ayaklarımızı soktuk. Su buz gibiydi. Percy'e sıkıca sarıldım. Oda bana sarıldı.
Percy : Asla ayrılmayalım. Olur mu?
Angelina : Olur.
Dudağından öpücük verdim. O da karşılık verdi. Göldeki balıkları izledik.
Percy : Profesör Crouch'un cezasına gidecek misin?
Angelina : Ceza zorunlu. Onun dışında fazla konuşmam.
Percy : Gece ki ceset seni fazla korkutmadı değil mi?
Angelina : Ceset. Tabi ya. O kızı görmeye gidelim. Gece ki ceset bembeyazdı. Tüm kanı alınmış gibi. Umbridge kızın kanını almış sonra da pençe izi vermiştir. Onun öyle bir kalemi var.
Percy : Vay be. Çok zekice. Neden bir Ravenclaw değilsin anlamadım.
Angelina : Çünkü Slytherin kanı ruhumda var.
Yanağını sulu sulu öptüm. Şatoya geri döndük. Kapıda bizi Profesör Crouch karşıladı.
Crouch : Vay. Angelina ve Bay Weasley. Sizi böyle el ele görmek ne güzel. Çıkıyorsunuz sanırım.
Angelina : Ev-
Percy : Dün gece Angelina bayıldığı zaman ona odanızda baktınız için teşekkür ederim. Bi daha bir şey olursa beni de çağırırsanız sevinirim.
Crouch'un yüzü biraz değişti.
Crouch : Umarım bir daha Angelina bayılmaz. Olursa sizi bilgilendiririm. Gece 12 Angelina.
İçeriye gitti.
Angelina : Percy bu...
Percy : Senin sahipsiz olmadığını anlasın diye yaptım.
Angelina : Ama lütfen. Fazla korumacı olma.
Percy : Duruma göre değişir.
Angelina : Ama benim sana olan aşkım değişmez.
Gülümsedi.
Percy : Hadi gel. Gidelim.

Profesör Crouch'un Ağzından

Percy Angelina ile çıkıyordu anlaşılan. Angelina'ya yeni bir not göndermenin vakti geldi . Bu gece onu sarhoş yapıp sanki kendi isteğiymiş gibi onunla yatmalıydım. Karanlık Lord bana bunu emretmişti. Onu tehdit edebileceğim bir konu. Odama döndüm. Hızlıca bir not yazdım. Ölen kızdan alınan kan ile yazdım.
Crouch : Winky!
Winky önüme ışınlandı.
Winky : Evet efendim.
Crouch : Bunu Angelina'ya götür. Masasına bırak.
Winky : Anlaşıldı efendim.
Winky notu alıp gitti. Bu gece Angelina'nın o güzel vücuduna sahip olabilecektim. (Şerefsiz-yazar)

Angelina'nın Ağzından

Percy ile kütüphaneye indik. Percy aradığı kitapları bulmak için benden ayrıldı. Gözüme 4.raftaki kitap takıldı. Almak için zıpladım. Alamadım.
Angelina : Of yhaa.
Draco : Bi sorun mu var?
Angelina : Draco? Senin burada ne işin var?
Draco : Kitaplara bakıyordum.
Angelina : Sen mi? Neyse. Şu kitabı versene. Boyum yetmedi.
Draco güldü.
Draco : Sen hala çok kısasın. Boyun kaçtı?
Angelina : Offff. Sadece kitabı ver!
Draco : Tamam apla kızma. Al.
Kitabı verdi.
Angelina : Bi sorun yok değil mi?
Draco : Offf. Benim yok. Ama annem ve babamın var. Lord onları esir aldı.
Angelina : Merak etme. İsteği benim. Ailen değil.
Draco : Öyle mi dersin?
Angelina : Bence öyle.
Percy : Selam Sarı Pipi.
Draco : Percy? Sen bana selam vermedin? Ayrıca. Angelina ile konuşuyorum. Niye delirmedin?
Angelina : Olanları anlattım.
Draco : Ha. Tamam. Selam.
Percy : Bak Sarı Pipi olduğunu kabul etti.
Kahkahayı patlattık. Tabi ki görevli bizi kovdu. Bizde kütüphaneden çıktık. Kendimize ait kuleye gittik. Ama bir sorun vardı. Yukarıdan sesler geliyordu.
Draco : Ben bakarım.
Draco yukarı çıktı. Sesleri geliyordu.
Umbridge : Burayı kimin döşediğini bul Draco.
Draco : Anlaşıldı Efendim.
Draco panikle indi. İkimizi kolumuzdan sürükleyip en yakın erkekler tuvaletine soktu.
Angelina : Hey ben kızım!
Draco : Odanız bulunmuş. Umbridge yapanı bulmamı emretti.
Angelina : Of yaaaa.
Percy : Neyse buraya geldiğimiz iyi oldu.
Percy tuvalete girdi. Oflayarak tuvaleti turladım. Derken kapılardan biri açıldı.
Crouch : Angelina?
Angelina : Ha? Eyvah!
Draco : Profesör?
Crouch : Angelina senin erkek olduğunu bilmiyordum.
Angelina : Şey biz Draco ile kavga ediyorduk da. Beni içeri çekti.
Crouch : Anladım.
Angelina : Ben çıkayım. Seninle sonra görüşücez Malfoy!
Draco : Ne? Ha! Görüşücez Snape!
İkimiz çıktık.

Profesör Crouch'un Ağzından

Angelina ve Draco çıkar çıkmaz Percy'e seslendim.
Crouch : Percy? Orda mısın?
Percy : Evet Profesör. 4.tuvaletteyim.
Crouch : Güzel.
Kapının önüne kenardaki paspası koydum. Percy çıkmak isteyince çıkamadı.
Percy : Hey! Profesör neler oluyor!
Kapıyı kapatıp önüne bozuk tabelasını koydum. Sihirle kitledim.
Crouch : Gecemi bozmana izin veremem.
Yakamı silkip odama döndüm. Ne de olsa uzun bir gece olacaktı. Kenardaki şaraba bolca alkol koydum. Bir yudumu bile sarhoş olmaya yetmeliydi. Şarabı çekmeceye kaldırdım. Masama oturup geriye yaslandım. Ayaklarımı masaya koydum. Angelina'nın odasına koyduğum kameradan odasını izledim. Draco ve Angelina içeri girdi. Bu ikisi kavga etmiyor muydu?
Crouch : Ne?

Angelina'nın Ağzından

Odama geldik. Draco'yu hemen içeri aldım.
Angelina : Notlar bu kağıtlarda yazıyordu.
Kağıtları gösterdim. Derken kapı çaldı. Kapıyı açıp notu Draco'ya da gösterdim.
Angelina : Ne?
Not : Merhaba Bay Malfoy. Angelina ile kavgalı değil miydiniz? Neyse oyunumuza hoş geldiniz :)
Draco : Ama ben daha yeni geldim.
Angelina : Bu kişi her kimse beni izliyor olmalı.
Draco : Odanda kamera olabilir.
Angelina : Offff! Lanet olsun!
Draco ile uzun süre mesaj hakkında konuştuk.
Angelina : Neyse. Artık yemeğe inelim. Önden sen in. Pansy şüphelenmesin.
Draco önden gitti. Odamda bağırdım.
Angelina : HER KİMSEN SANA SÖYLÜYORUM! BU OYUNU BOZARIM!
Crouch : Kabul.
Bende yemeğe indim. Percy hala ortalıkta yoktu. Tekrar o tuvalete gittiğimde bozuk yazıyordu.
Crouch : Sen galiba erkeksin.
Angelina : Profesör? Hayır aslında. Percy'i bulamıyorum.
Crouch : Onu siz gittikten sonra başka bi kızla bahçeye inerken gördüm. Aldatıyor mu dersin?
Angelina : Ne? Percy öyle şey yapmaz.
Crouch : O kadar eminsin yani?
Angelina : Evet.
Crouch : Pekii. Sen?
Angelina : Ben asla onu bırakmam.
Crouch : Ne güzel. O halde 4 saat sonra görüşürüz.
Angelina : Şey. Yani. Görüşürüz.
Geri döndüm. Belki ekip biliyordur diye sormaya gittim. Ama bi sorun vardı.
Angelina : Neler oluyor?
Cedric : Çabuk herkes aşağı iniyor. Ölüm Yiyenler okulu bastı. Baban Dumbledore geri döner dönmez öldürdü. Harry, Ron ve Harry okuldan kaçtılar. Dumbledore son olarak onlara bunları söylemiş.
Angelina : Ne?!
Hemen kalabalıkla aşağı indik. Cedric kaybolmamam için elimden beni sürükledi. Herkes Dumbledore'un bedeninin başında toplanmıştı. Ağlayanlar vardı. En öne geçtim. Dumbledore ölemezdi. Ama..... Ölmüştü. McGonnagal'ın hareketi ile herkesin asası havaya gitti.
McGonnagal : Lumos!
Asalar yandı. Profesör Crouch arkamda belirdi.
Crouch : Profesör Dumbledore? Baban öldürdü diyorlar. Doğru mu?
Angelina : Bilmiyorum. Babam....... Katil....... Olamaz.
2 saat boyunca orada durdum. Sonunda McGonnagal yanıma geldi.
McGonnagal : Angelina. Çok dikkatli ol canım. Herkese karşı dikkatli ol.
Başımla onayladım.
McGonnagal : İçeri geç sende üşümüşsün. Zaten cesedi götürdük. Hadi bakalım.
İçeri geçtim. Odamda dümdüz yatıp tavanı izledim. Saat sonunda 23.50 oldu. Ve ben Profesör Crouch'un odasına gittim.