21- Ablamın öteki yüzü

10K 349 46
                                    

Arkadaşlar gerçekten ne yazmam gerektiğini bilmiyorum. Yani ne deseniz çok haklısınız ama aylardır ilk defa bu hafta girdim. Ne yazacak ne okuyacak zaman bulabildim gerçekten. Bunları yazarken bile utanıyorum şuan ama herkes gibi bende öğrenciyim ve benimde başımda üniversite stresi var. Ve bir az girmeyince çok çabuk uzaklaşabiliyorum wattpadten. Herkesin gibi benimde sorunlarım oluyor. Mesajlarınızı okudum. Çok çok özür diliyorum. Okumak istemeseniz de haklısınız.  Ama bugün birden içimden yazma isteği gelince oturdum başına uzun zaman sonra yine yazdım. Ve attığınız mesajlarda beni yargılamamanız beni çok mutlu etti. Bazıları için söylüyorum çok teşekkür ederim. Çünkü sizin yerinizde bende olsam çok sinirlenirdim. Yine teşekkür ederim. Uzun zaman sonra yazdığım için kötü olmuş olabilir ama mazur görün. Bazılarınız çoktan hikayemi kütüphanesinden çıkarmış olabilir ama hala hikayemi okuyanlar için işte yeni bölüm. 

Size tavsiyem uzun zaman geçtiği için bir önceki bölümü bir daha gözden geçirin. Multımedyada Melisin şebekliği varr.

Islık çalarak eve girdiğimde, salondan merakla bana dönen üç kafaya sırıttım.  Suratımda kocaman bir gülümsemeyle, kendimi koltuğa bıraktım.

"Noluyor lan?" Melis şaşkınlıkla söylendiğinde, Deniz kaşlarını kaldırmıştı.

"Yemek iyi geçti herhalde. Ne bu mutluluk?" diyen Denize baktım.

"İyi ne kelime ha-ri-ka geçti!" diye heceleyerek haykırdığımda, ablam garip bir şekilde bana baktı. Gerçekten doğruydu. Aile yemeği ne kadar fiyaskoysa, Batıkanla yediğimiz çiğ köfte- evet beni çiğ köfte yemeğe götürdü-  çok harikaydı.

"Allah allah ya senin olduğun, mükemmel geçen bir yemek. Çok garip." diye mırıldanan ablama kaşlarımı çattım.

"O ne demek abla ya?? Çok kırılıyorum bak." diye kırgın bir şekilde baktığımda, yanaklarını şişirip gözlerini devirdi. Melis kafası karışmış gibi bana baktı.

"Yani bir problem çıkmadı öyle mi?" diyen melise olmayan gamzelerimi çıkarmaya çalışarak gülümsedim.

"Aynen öyle Meliscim. Aaa hatta birazdan uzaktan çekilmiş güzel bir aile videosu gönderecek bir arkadaş. Bugünden." dediğimde telefonumdan gelen bildirim sesiye keyifle gülümsedim. Evet kaş ile göz arasında Başakla numaralarımızı almıştık. Videoyu açıp üçünün arasına oturduğumda merakla ekrana baktılar.

"İşte mükemmel geçen aile yemeğinden kareler!" diye şakıdığımda üçüde gözlerini pörtletip, ekranda ayılıp bayılan Demet hanıma bakmaya başladılar. Ben izlediklerimle kahkaha ile gülerken, gözleri pörtlemiş ve ağzı açık üçlüye baktım.

"Ne kadar güzel değil mi?? Kadın beni o kadar çok sevdi ki mutluluktan bayıldı!" diye espri yaptığımda,bu sefer meliste gülmeye başlamıştı. Benzer kafadan olan Deniz ve ablam ise hala kaymış suratlarıyla ekrana bakıyorlardı.

"En azından yanılmamışım." diyen ablama gözlerimi devirdim ama hala kahkaha atmaya devam ediyordum. Günün acı tatlı bütün stresini gözümden yaş gelene kadar gülerek attım.

..............................................................................................................

Gözlerimi zorlukla çalan alarmla birlikte açtım. Bugün pazartesiydi! Yani stajımın ilk günü. Hızla yataktan çıktığımda üstüme dar siyah bir pantolon ve ablamın odasından aşırdığım şifon bir gömlek  geçirdim. Saçlarımı tepeden at kuyruğu yaparak topladım ve aceleyle bir makyaj yaparak koşar adımlarla odamdan çıktım. İlk günden işe geç kalmaya hiç niyetim yoktu. Mutfakta ablamla karşılaştığımda, suratı bembeyazdı.

Love İs Coming (!) (askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin