Love İs Coming (!) (askıda)

18-Mutlu biten bir nişan(!)

Merhaba canlarımm! Evden hiç çıkmadığım bu tatilin sonunda, büyük uğraşlar sonucu bölümü tamamlayabildim. İnşallah beğenirsiniz. Bu arada Demir karakterini değiştirdim. Aynı şekilde Emiride değiştirmeyi düşünüyorum ama ona uygun tam olarak daha bulamadım. Lütfen yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin. Sizi seviyorumm!

Multımedyada hepimizin küfür ettiği taş mı taş Demirimiz var :D

Yaslandığım masadan kokteylimi yudumlamaya başladım. Batıkanın bakışlarını üzerimde hissettiğimde hiç oralı bile olmadım. Çünkü dönüp bakışlarına karşılık verirsem, sinirlerimin tekrar tepeme çıkacağını biliyordum. En iyisi görmezden gelmekti.

kontrol odasındaki işimizi sorunsuz halledip hemen tüymüştük. Emire bunun için ne kadar teşekkür etsem azdı. O olmasa büyük ihtimal hiç bir bok yapamadan yakalanırdık. Ama şuan planımız sorunsuz bir şekilde ilerliyordu. Melis derin bir nefes verip yanımda yerini aldığında ona döndüm. Tuvalette üstünü başını düzeltmiş saçlarını yeniden toplamıştı.

"Hala bu kadar kolay hallettiğimize inanamıyorum. Ben birilerini bayıltıp bağlayacağımızı falan düşünmüştüm." dediğinde gözlerimi devirdim.

" Tabi canım bizde Charlienin melekleriydik zaten." dediğimde kıkırdadı. Gözlerim bir anlığına Batıkana kayınca kendime lanet ettim. Göz göze gelmiştik işte! Hızlı bir şekilde kafamı ters yöne çevirdim. Sinirlendiğini burdan bile hissedebiliyordum. Oh olsun! Gitsin o kızın yanına. Hatta kız, onun gamzeli yanaklarından bir kere daha öpsün! Vücudumun tekrar sinirle dolduğunu hissettiğimde önümdeki alkollü içeceği kafama diktim.

"Hop yavaşla güzellik. Ne bu sinir??" Diye bana takılan Melise baktım.

"Batıkanı öldürmek istiyorum." dediğimde kaşlarını kaldırıp bana baktı.

"Ne diye sinirlendin? Hem Batıkanın yanındaki sarışın barbie de kim??" dediğinde hızla kafamı Batıkanın olduğu tarafa çevirdim. Batıkanın koluna dolanmış karşısındakilerle sohbet eden kıza baktım. Selis. Hangi ara yapıştı bu Batıkana! Derin bir nefes aldım ve yanan gözlerime ellerimi bastırdım. Sakin olmam gerekiyordu. En azından yüzüklerin takılma zamanı gelene kadar. Ellerimi yüzümden çeken Melis, bana endişeyle bakıyordu.

"Mayıs iyi misin? Nolduğunu anlat bana." dediğinde iç geçirdim.

" Yanındaki kız çocukluk arkadaşı." dediğimde anlamayan gözlerle bana baktı.

"Ee ne  güzel,çocukluk arkadaşıymış işte." dediğinde sinirle nefes aldım.

"Batıkan için öyle olabilir ama kız için öyle değil Melis. Hissettim.Kızın Batıkana bakışı,gülüşü farklı. Gözlerinin ardındaki şeyi gördüm ben. Batıkana farklı gözle bakıyor. Batıkan için değerli biri olduğunu benle tanıştırırken hissettim. İşte bu yüzden benim için çok tehlikeli." dediğimde sesim umutsuz çıkıyordu. Melis elimin üstüne elini koyup sıktı.

" Mayıs üzülmeyi keser misin! Sen bir kendine baksana! Bu kız mı seni alt edicek? Tamam güçlü bir rakip olabilir ama sen de ciddi bir avantaj var Mayıs." dediğinde dolu gözlerimle ona baktım.

"Ne avantajı?" dediğimde parlayan gözlerini Batıkana çevirdi. Bende baktığımda, Batıkanın bana baktığını fark ettim. Karşısındakilerle bir şeyler konuşuyordu ama bakışlarını üzerimden ayırmıyordu. Melis bana yanaşıp kulağıma fısıldadı.

" Şuraya baksana. Sana nasıl bakıyor. Karşısındakileri dinlemiyor bile. Sadece sana bakıyor başkasına değil." diye fısıldadığında yutkundum. Melis tekrar yanaşıp devam etti.