Selam aşk böcüklerimm! Bölümü erken koymaya çalıştım. Çünkü sınav haftam başlıyor ve bir sonraki bölüm biraz gecikebilir. Lütfen anlayışla karşılayın. Çoğunuz gibi bende öğrenciyim :D Bölüm diğer bölümlerden biraz daha kısa oldu ama konuyu dağıtmamak için bu şekilde olmakk zorundaydı. Son olarak yorumlarınızı ve oylarınızı lütfen eksik etmeyin. Hepinizi çok seviyorumm.
Ortamdaki inanılmaz sessizliği bozan tek şey yere düşen çatalın sesiydi. Götüm üç buçuk atarken çaresizce tek gözümü açıp ortamı bir yokladım. Batıkanın annesinin sararmış suratını gördüğümde açtığım gözümü tekrar kapadım. Buradan tek parça çıkabildiğim zaman yemin ederim öküz kesicem! Olmadı öküz bulamazsam Batıkanı keserim artık.
"Batıkan bu ne demek oluyor!" diye kükreyen anasıyla yerimde sıçradım. Kadın yemin ederim kırmızı görmüş boğa gibi bakıyor lan. Kırmızı büyük anne kafası karışmış bir şekilde Demet hanıma yani Batıkanın anasına baktı.
"Ne ne demek oluyor Demet? Sanki nişanlısı olduğunu bilmiyormuş gibi!" diye söylendiğinde aniden gelen gülme dürtüme son anda engel oldum.
"Eee aslında biz daha söylememiştik büyük anne." diyen Batıkana gözlerimi pörtletip baktım. Nasıl daha söylememiştik? Söylicek miydik ki? Lan acaba biz gerçekten nişanlıyızda benim mi haberim yok!
"Ayy bana bir şeyler oluyor Haldun" diyen Demet hanım, kendisini kocasının kollarına bıraktı. Ondan sonrası tam bir curcunaydı. Demet hanımı ayıltmaya çalışanlar mı dersin, Şu sarı sürtüğün bana karşı attığı seni öldürücem bakışları mı dersin. Ya da köşede sessizce etrafa bakınıp ağzını sonuna kadar açmış duran bir kız kardeş. Ben mi napıyorum? Ben de Başağın yanına gidip ağzımı sonuna kadar açıp etrafa baktım. Evet en mantıklısı buydu bence.
"Vay be! Bu ayın en atraksiyonlu günü bu!" diyen Başağa garip bir şekilde baktım.
"Her ay böyle şeyler oluyo mu ki?"
"Tabikide. Geçen ay ki evden kaçmamdı." diyip sırıtan kıza şaşkınlıkla baktım. Daha sonra önümüzdeki kargaşaya doğru tuttuğu telefonunu gördüm.
"Napıyorsun sen?" diye sorduğumda sırıtıp bana döndü.
"Videoya alıyorum. Sıkıldıkça izlerim." diyip kıkırdayarak telefondan annesinin ayılmaya başlayan suratını yakınklaştırdı. Melisten daha delisini de gördüm ya, ölsemde gam yemem artık. Bir anlık duraksamadan sonra kararsızlıkla Başağa dönüp fısıldadım.
"Bana da atar mısın?" Gözlerini parlatıp bana baktı ve gülerek kafasını salladı. Ne var yani! Bu menopozlu kadının bu hallerini izleyip tabiki de gülme şansımı kaçırmıcam.Şuan şoktan gülemiyorum çünkü. Sonunda ayılan annesi, gözlerini en uzak köşedeki bana dikti. Bana bir kaç kötü bakış atıp tekrar Batıkana döndü.
"Bana hemen açıklama yapıyorsun Batıkan! Ne demek nişanlandım!" diye kükreyen tam bir tipik kaynana modeline, haraket çekip "işte bu demek" dememek için kendimi zor tuttum. Mal karı biz evlenince de bana çok çektirir kesin. Bir dakika ya ne evlenmesi ? Töbe yarabbim allahım sen koru! Yine beynim yandı kahretsin.
"Anne lütfen bu burda konuşulcak konu değil. Sonra konuşalım." diyen Batıkana ters ters baktım. Sonra ne konuşçaktı haspamız acaba? Yıldırım aşkı falan mı dicek mal. Olmadı Mayıs hamile, o yüzden kendi aramızda nişan yaptık yakında evlencez der. Sonra beni mecburen istemeye gelirler ve babamda onları dedemden kalan tüfekle vurur.
"Niye batı? Biz yabancı mıyız ki. Bende açıklamanı bekliyorum. Ne demek oluyor bu!" diyen Selis malına uçan tekme atmayı hayal ettim. Sinirimden çatlarken ağzımdan kaçan sözlere engel olamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love İs Coming (!) (askıda)
Roman pour AdolescentsHeipimiz hayatımızın aşkıyla bir kafe , okul , iş yeri gibi yerlerde tanışıcağımızı sanırız. Bende öyle sanırdım en azından bakkalda tanışacağımızı tahmin etmezdim... "Önemli değil amca sen şu parayı alda küçük hanımefendinin borcunu sil" Pardon...