Yenı bölüm geldii iyi okumalar..
He bu arada burdaki şahran karakterini Haluk Bilginer oynuyor yaşlı yani 😂😍
Işıklar sönmüş sesler kesilmişti. Her taraf karanlıktı ama bilmedikleri bir şey vardı onlar karanlıkta bile birbirini görebiliyor huzur bulabiliyorlardı.
Cumali ve Damla Salihin ambulansına binmiş Yamaç ve Efsunda Mehirin ambulansına binmişti. Akın ise kadınları alıp hemen hastaneye geçmişti.
Cumali Salihin yüzünü severek "dayan abicim az kaldı sık dişini aslan parçam"
Hemşire Cumalinin elini çekerek "beyefendi çekin elinizi lütfen zorlaştırmayın işimizi hastaneyi arayın"
Cumali elini çekmiş öylece Salihin yüzüne bakıyordu sanki kardeşinin her detayını ezberlemek istiyor gibiydi.
Damla ağlayarak "diğer ambulanstaki nasıl iyi mi" demişti.
Hemşire telefonda konuşarak "iki kurşun biri dalağı parçalayıp geçmiş diğerkisi omuriliğinde sıkışıp kalmış çok kritik bir yerde hemen ameliyathaneyi hazırlayın hemen"
O sırada diğer ambulanstaki Yamaç ve Efsun..
Efsun Mehire bakarak "manyak kalk hadi Salihte seni seviyor"
Hemşire bağırarak "ne kadar yolumuz kaldı nabız çok yavaş hastayı kaybediyoruz"
Demiş ve hemen kalp masajına başlamıştı.
Salih sanki kızın durumunu hissetmişti. O kapalı olan gözlerinden inme gibi yaşlar akmaya başlamıştı.
Cumali adamın kırmızı gözyaşını silerek "geçti Salih geçti bak ben buradayım sakın korkma k..kardeşim abin yanında"
Hemşire bağırarak "beyefendi ben size sabahtan beri ne diyorum elektroşoku hazırlayın hastayı kaybediyoruz"
Cumali bağırarak "hayır hayır Saliiih" demiş ve ağlamaya başlamıştı..
Hemşire "150 200 250 dayan hadii"
Salihte hiçbir yaşam belirtisi yoktu. Yüzü bembeyaz olmuş dudakları kurumuş ve çatlamıştı o ben burdayım diyen kırmızı sürmesinin bile rengi değişmişti öylece yatıyordu konuşmadan gülmeden.. işte yine her tarafı sessizlik kaplamıştı. Dilde sessizlik kalpte dilsizlik işte budur kimsesizlik ve salihte bunun bir örneğiydi..
Yaklaşık üç dakika sonra hastaneye gitmişlerdi ikisininde hayata dair biçbir belirtisi yoktu birbiri için atan kalpleri çalışmıyordu.
Yamaç hemen Salihin yanına giderek "babamınoğlu gitme lan"
Hemşire bağırarak "ameliyathane hazır mı hastayı kaybediyoruz"
Doktor iki hemşireyide durdurarak "durun enjeksiyonu hazırlayın hemen kolundan yapın"
İki hemşirede hemen doktorun dediklerini yapar ve beklemeye başlarlar.
Bu bekleme sırasında Salihin sol eli sedyeden aşağıya düşmüş sallanıyordu tam saadet koşup tutacakken Mehirin düşen eline değmişti salihin eli..
Kırmızı gül ve Gecenin prensesi işte o anki birbirinden aldıkları enerjiyle daha doğrusu bir mucizeyle hayata geri dönmüşlerdi. İkisininde aynı anda birbiri için atan kalpleri çalışmıştı ışıklar tekrardan yanmış sesler duyulmaya başlamıştı.