En tatlı uykularımızı kabusa çevirenlerin tatlı rüyalarından uyandırmanın vakti...
Tüm çukur saatlerdir son ses Mihriban türküsünü dinliyordu. Hepsinin başı ağrımaya başlamıştı. Yaz yağmurları kendini belli ediyordu beş dakika içinde hepsi sırılsıklam olmuş diz çöktüren adamın ne yapacağını bekliyorlardı. Cumali ve Yamaçın elini kolunu bağlamışlardı. Jr asiyenin ve masalın kafasına silah tutan adamlar vardı.
Ağa sinirle "tamam lan kapat şunu nerde kaldı bu şerefsiz ya"
Cumali gülerek "sen daha çok beklersin
gelmez o"
Ağa gülerek "ne o yine kafasına silah dayayıp kovdunmu yoksa"
Cumali nefretle "ben sizin aa!"
Ağa oturduğu yerden kalkıp uyuşan bacağını sallayarak "o zaman size bir efsanenin yok oluşunu anlatayım ne dersiniz o çok sevdiği babasınınoğlunun tek bir sözüyle Afganistana giden sokak köpeği orada mahvoldu dakikasında aldılar bunu sonra ez babam ez çivilermi dersin o çukur dövmesini yakmakmı dersin fareleri üzerine salıp midesinimi deldirmedik dersin daha neler neler ama en acısı ne biliyor musun?
Yamaç deli gibi titreyip kekeleyerek "n..ne"
Ağanın konuşmasını engellemek için Efsun masalı damlaya uzatıp başındaki adamı ayağından bıçaklayıp elindeki silahı alıp ağaya uzattı.
Efsun nefretle "ee! Yeter be sen kimsinde bizim mahallemizde bize diz çöktürüyorsun lan"
Ağa gülerek "demek hikayenin en acı verici kısmına sahipsin aferin güzellik"
Efsun sinirle adamın ayağına sıkıp "boş boş konuşup benim asabımı bozma işini yapıyorsan yap he yapmıyorsan siktir git çukurumdan"
Tam ağa konuşacakken arabadan inen adam bağırarak "abi Vartolu çukura giriş yaptı ne yapalım istersin"
Ağa sinirle "sonunda sıkılmıştım amına koyum yollayın bizim zibidileri ezsinler şunu bir güzel sonrada buraya getirin"
Adam başını sallayıp beş altı tane adamı Salihin peşine takmıştı.
Salih ise herşeyden habersiz yüzünde altı ay sonra ilk defa saf salakça bir gülümsemeyle son ses Nemrudun Kızı dinleyip çukura girmiş jr oğlunu görmeye eve gidiyordu. Bu altı ay içinde o evde her gün her saat başı Sultan tarafından piskolojik şiddet görmüştü kimseye söyleyemiyordu gerçi kime söyleyecektiki onun oğlundan başka kimsesi mi vardı..
Salih evin kapısını açık görünce silahını çıkartıp temkinli adımlarla evi kolaçan etmeye başladı. Tüm odaları gezmiş lakin kimseyi görememiş bulamamıştı. Son bir oda kalmıştı oda Akının kendini astığı kilerdi..
Salihin çukura geldiğini duyan ağa tekrardan son ses o türküyü açmıştı.
Ağa gülerek "gel bakalım şerefsiz vartoli sevdiklerini gözlerinin önünde ölmesi nasıl birşeymiş gel ve gör"
Efsun nefretle "o adamlarına söyle Salihin peşini bıraksın yoksa benden günah gitti"
Ağa Efsunu baştan aşağıya süzüp "biz yanlış kişiyimi kaçırdık lan kim bu kız şahramınki mi yoksam"
Adam "yok efendim baykalın kızı Efsun
karşınızdaki ayrıca Vartoli Sadettin eski işine geri dönüş yapmış"
Cumali sinirle "ne diyorsun lan sen ne diyorsun asla Salih söz verdi o sözünü tutar aslaa"
