Yeni bölüm geldii hepinize iyi okumalar...
Çukur yasa boğulmuştu meğer herkes Salihi seviyor ama bunu kendine yediremiyormuş şimdi anlamışlardı ama artık çok geçti Salih ölmüştü. Adam çukurdan çıkmış yalısına yerleşmiş vartoludan para bekliyordu. Yamaç öylece kalakalmıştı her ne kadar Selim ona diğer yarım desede Yamaçın bir diğer yarısıda Salihti ve onu kaybedemezdi. Cumali duvara yaslanmış elindeki kırmızı mendile bakıp duruyordu. Amca ise daha fazla dayanamayarak dizlerinin üstüne çöker ve feryat etmeye başlar.
Amca bağırarak "Evlaaaat Saliiih!"
Yamaç ne kadar bu adamdan nefrette etse amcasıydı onun kanındandı kıyamamıştı hemen yanına gidip yerden kaldırdı. Kahveye götürdü amca hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Daha sonra Yamaç yere çökmüş öylece mendile bakan abisini görür yanına oturur.
Yamaç titreyen sesiyle "a..bi o gitmez Salih gitmez beni bırakmaz bırakamaz" demişti.
Cumali ise Yamaça hiçbir şey demeden yerinden kalkmış ve oradan uzaklaşmıştı.
Yamaç arkasından bağırarak "nereye ya nereye sende mi beni bırakıp gideceksin sende mi abii lütfen gitme..." diyip o da ağlamaya başlamıştı.
Tüm çukur sesizliğe bürünmüştü adeta. Silah sesi kavga sesi eksik olmayan çukur bugün sepsessizdi herkes kendi köşesinde ağlıyordu. O sırada mezarlıga giden Cumali..
Cumali dolu gözlerle "burasıydı sanırım heh! evet burası Mihriban teyze ben geldim affet beni koruyamadım oğlunu sende haklısın kim oğlunu koruyamayanı affeder dimi her şey benim yüzümden oldu bir defa olsun onu dinlemedim duymadım görmezden geldim şimdi bin pişmanım desem ne değişecek dimi özür dilerim çok özür dilerim a..anne! ben kardeşimi koruyamadım ona abilik yapamadıım". Demiş ve oda daha fazla dayanamayarak ağlamıştı.
Bu olayı öğrenen duyan herkes koçovalıların evini ziyarete gitmek istede Sultan kapıyı onlara açmamıştı. Onların geldiğini görünce evde yokmuş numarası yapmıştı aslında odasında ağlıyordu amca Salihin yokluğunu fırsat bilerek ona şiddet uygulamıştı. Dolabının iç çekmecesini açıp sandığı aldı. İçindeki fotoğrafları alıp sandığı geri kapattı ve yerine koydu. Bu fotoğraflarda sadece onlar yoktu Salihte vardı menemen yaptıkları gün çekmiş hemen bastırmıştı onları alıp evden çıktı ve yamaçlara gitti. Ev çok kalabalıktı herkes taziyeye gelmişti.
Sultan çekinerek "banada yer var mı girebilir miyim"
Kadınlar "hoş geldin Sultan anne geç buyur"
Sultan "Damla kızım saadet nerde"
Damla Sultanın gözlerinin içine bakarak "yukarıda anne uyuyor ne yapsın başka"
Efsun Sultanın omuzuna sertçe çarparak kadınlara helva dağıtmaya gitti. Sultan duvardan destek alarak dengesini tekrar sallayıp ve yukarıya çıkar. O sırada kahvede yavaş yavaş kendine gelen Amca ve Yamaç.
Amca yamaçın yanındaki sandalyeye oturup "Yamaç ben özür dilerim ben senden çok özür dilerim" demişti.
Yamaç amcaya cevap dahi vermemiş öylece duvardaki fotoğraflara bakıyordu. Cumali ise mezarlıktan çıkmış kahveye gelmişti.
Cumali gülerek "Selamunaleyküm"
Amca "aleykümselam evlat geç otur"
Yamaç "şimdi konuşacaksın tipini siktiğimin keli düşmanlarının adresini hepsini tek tek bir kağıda yazacaksın duydun mu beni lan!
Amca yamaça şaşırarak "yazıyım tabii yazıyım da benim oğlum sizin yüzünüzden öldü sırf eski çukur sevdanız yüzünden benim oğlum öldüü!"
