~10. bölüm~

300 18 115
                                    

Yeni bölüm geldiii hepinize iyi okumalar sizden sonra atasım geldi hepsi harikaydı valla...
.
.
.
.
.
.
.

O karanlık yerde üç saatten fazla kalan Salih yavaş yavaş mahvoluyordu sanki karanlık onu en içine çekiyordu bir daha çıkamamak üzere bir daha aydınlık görememek üzere.. Medet Murtaza ve Cumali öylece yerde yatıyordu gülmeden konuşmadan dalga geçmeden... işte yine sessizlik kaplamıştı her yeri.

Ambulans gelmiş hemen yerde yatan cansız iki bedeni ve yaralı olan Cumaliyi sedyeye almıştı. Salih ise tam bir çocuk edasıyla abisinin elini tutmuş peşinden yavaş adımlarla yürüyordu. Kahramandan sonra Cumali abisi çok ağırdı

Hemşire "siz iyi misiniz beyefendi beyefendii"

Salih kadını duymuyordu bile sadece abisine bakıp ona yaşattıklarını onun yaşattıklarını düşünüyordu acaba babası onu bilseydi onada yamaça yaptığı gibi abilik yaparmıydı diyip kendini harap ediyordu. Kadının dokunmasıyla geriye çekildi.

Salih cumalinin saçını okşayıp gülerek kadına dönüp "hasta olmuş biraz ateşi var ama annem onu iyleştirir ona gidelim mi"

Hemşire cumaliye dönüp "kaldıramamış zavallı ameliyathaneyi hazırlayın kanamayı durdurduk" demiş ve serum takmaya başladı.

Salih ise yüzündeki saf gülüş ile abisinin yüzünü inceliyordu. Yaklaşık beş dakika sonra hastanede olacaklardı hemşire dayanamayıp adama soru sordu.

Hemşire "korkma iyi olacak abin"

Salih abisinin elini sımsıkı tutarak "o beni bırakmazki kıyamaz bana hem bizim geç olmadan eve gitmemiz gerekiyor"

Hemşire gülerek "nedenmiş o"

Salih dümdüz kadına bakıp "a..annem merak eder telaşlanır bizim için hemde o var o çok kötü biri her gece bizi dövüyor"

Hemşire bu konuya girip adamı dahada mahvetmek istemeyip sedyedeki adama döndü. Adam gayet iyiydi kanı durmuş ateşi düşmüştü. Ambulansın ani freniyle Salihin başı cumalinin göğsüne gelmişti.

Salih birkaç dakika öylece kalıp abisinin kokusunu içine çekti sanki bir daha koklayamayacakmış gibi uzun uzun kokladı içine çekti abisinin kokusunu sonra kulağına fısıldayıp "benim sana çok ihtiyacım var cumali bey abi beni bırakıp gitme lütfen sende beni bırakıp gitme" demiş ve geriye çekilmişti.

Yamaç dolu gözlerle "abim cumali abim nasıl durumu iyi olacak mı abim"

Hemşire "korkmayın ameliyata alacağız kanamayı durdurduk ateşide düştü" demiş ve cumaliyi alıp ameliyata girmişti.

Herkes kendi köşesine çekilmiş sessizce iyi bir haber bekliyorlardı. Bu sessizliği Sultan bozdu.

Sultan bir hışımla oturaklarda kendine gelemye çalışıp başını ovan Salihi kolundan tutup ayağa kaldırmış sarsmaya başlamıştı.

Sultan bağırarak "senin yüzünden oldu lan senin yüzünden ne diye o kızı sevdin ne diye aramıza soktun onu bok mu vardı Allah ikinizinde belasını versin"

Saadet sinirle "hastanedeyiz anne kendine gel o kadarda değil ayşe sende boş konuşma alırım ayaģımın altına"

Ayşe sultanın arkasına geçip ağlayarak "benim kocam nerde Salih benim kocam nerdee senin yüzünden öldü senin uğruna kendi canını hiçe saydı niye hiç uğruna niye bok uğruna şimdi kalkmış üzüldüm ayağına mı yatıyorsun bumu senin adamlığın bumu senin abiliğin kardeşliğin"

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin