Yetim Üvey Kardeşim//Bangtan Sonyeondan

"Topu alıyorum"

HYun-ah'dan

🏢🏢🏢

Toplantı salonunda oturmuş Partide ne yapılacağını konuşuyorduk ne gerek vardı ki buna

Ali Ateşoğlu:"Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz küçük hanım?"

Daldığım düşüncelerden Doruk'un babasının sesi ile ayrılmıştım hiç bir şey anlamadığım için Sean'a baktım

Sean:"Parti nasıl olsun diyorlar"

"Klasik parti'de ne yapılırsa o olsun ben parti işinden fazla anlamam sevmem de tek istemediğim şey benim için yapılacak partide Alkol olmasın yeter"

Ali Ateşoğlu:"Onu hallederiz"

Sean:"Peki o halde başka bir şey yoksa Hyun-ah'ın imzalayacağı bir kaç dosya var izninizle"

Melek'in babası:"Tabii çıkabilirsiniz"

Acaba kızlarının benimle fazla uğraşmamasını söylese miydim ki söylersem kim olduğum ortaya çıkardı Seanla birlikte toplantı odasından çıkıp asansöre bindik sekizinci düğmeye basıp bekledik

Sean:"Arabada söylemedin omzunu ve yüzünü kim bu hale getirdi senin?"

"Bizim okulda Ahmet diye biri var ilk tanışmamız güzel değildi zaten Lena'ya yavşadığı için boynundan tutup bayılttım sınıfta da beni sinirlendirdi dilsiz gibi itamlarda bulundu bulunmadı pardon direkt söyledi neymiş okulun adı lekeleniyomuş ama ben göreceğim onu üç gün sonra beynini dağıtacağım" Asansörün o gıcık olduğum sesi kulağıma geldiğinde sinirle soludum

Sean:"Sakin hadi ofisine gidelim de halledelim şunları"

"Benim yerime sen yapsana"

Sean:"Olmaz bunlar senin imzalayacağın belgeler"

"Of" Sean neleri imzalayıp neleri imzalamayacağımı anlatırken ben bir belgeyi elime alıp imzalamaya başlamıştım bile "Sean istifa dilekçe listesi ne?"

Sean:"Bakayım ..Bunu bende bilmiyorum bunu geç bunun ben yarın ne olduğunu sorarım"

Akşam

Son belgeyi de imzalayıp geriye yaslandım telefonumdan saatte baktığımda 19,30 idi Yavaşça esnedim yanımda telefonuyla uğraşan Sean'ı dürtüp ayağı kalktım

Sean:"Tamam hadi çıkalım"

Odadan çıkıp asansörün içine girdik dışarı çıkıtığımız da derin bir nefes aldım "Sonunda" Sean bu halime gülüp park ettiği arabasına bindik "Eve gitmesek basketbol sahasına gitsek olmaz mı?"

Sean:"Ne yapacaksın basketbol sahasında"

"Sende kızlar basketboldan ne anlar demezsin inşallah"

Sean:"tamda onu diyecektim isabet oldu"

"Bak kaşınyorsun"

Sean:"Tamam gidelim ama şimdiden söyleyeyim seni yenerim ben"

Sean bizi bir basketbol sahasına getirdiğinde arabadan inip sahaya doğru adımladım sahada 3 kişi oynuyordu sıra beklemek istemiyordum ki ben sahanın içerisine girdiğimde 3 kişi de bana döndü Ahmet, Mehmet ve diğer adını bilmediğim kişi bana bakıyordu şu an Mehmet ve Ahmet bana sinirle bakıyordu ve ikisinin de burnunda bantlar vardı

Sean:"Vay sizi burada görmek ne güzel"

Ahmet Sean'ın yanına gelip el tokalaştılar bunlar tanışıyor muymuş?

Ahmet:"Sean ne zaman geldin?"

Sean"İki üç gün oluyor siz ikinizin burnuna ne oldu?"