Yetim Üvey Kardeşim//Bangtan Sonyeondan

"Oo gençler"

HYun-ah'dan

25 dakika sonra

Saniyeler birbirini kovalarken hoca duraklamadan dersi anlatmaya devam ediyordu  zil çalalı 10 dakika olmuştu fakat Esra hoca teneffüste de rahat bırakmamıştı. İngilizce dersini sevmeme rağmen öyle sıkılmıştım ki dersten kafamı masaya koyup uyumak istiyordum o derece

Esra Hoca:"Evet çocuklar serbestsiniz diğer ders sürpriz sınavı olacaksınız şimdiden anlattığım konulara çalışsanız iyi olacak Asel kızlara söylersin dediğimi"

Hoca sınıftan çıktığında derin bir nefes bırakıp başımı sıraya koymuştum ki Asel kafamı kaldırıp ona bakmamı sağladı neden yani biraz uyusam kime zararı olacaktı biraz ya biraz

Asel:"Uyuma sınav yapılacak diğer ders al biraz çalış"

Çalışmaya gerek duymuyorum diyebilseydim keşke ama diyemedim arkamı dönüp yalvaran gözlerle Lena'ya baktım

Lena:"Bırak biraz uyusun"

Asel:"Sınav?"

Lena:"Yapar o"

Asel:"Peki"

Asel'in engel olduğu uykuma kavuşmuştum sonunda zilin çaldığını duyduğumda başımı sinirle kaldırıp arkama yaslandım

Esra hoca:"Evet hadi bakalım kitapları kaldırın masada silgi kalem uç dışında başka bir şey görürsem disipline veririm Bulut gel kızım şunları dağıt"

Asel hocanın dediklerini bize aktardığın da mürekkepli kalemi elime aldım kağıt önümüze koyulduğunda kağıdı inceleyip çözmeye başladım oldukça kolaydı bir çok soruda takılı kalsam da yapmıştım son soruyu da işaretleyip kalemi masaya bıraktım Hoca yanıma gelip önce kağıda sonra bana baktı

Esra hoca:"Bitti mi canım"

Kafamı onayla biçimde salladım

Esra Hoca:"Hızlısın ben kağıdını okurken sende sınıfı gözetler misin?"

Aynı şekilde kafamı sallarken o masasına gidip kağıdımı çözmeye başlamıştı

Lena:"Pişt"

başımı Lena'ya çevirdim gözleriyle kağıdı gösterdi Lena'ya dönüp elindeki kalemi alıp bir kaç soruyu işaretleyip masaya kalemi bıraktım önüme geri döndüm Allah'tan hoca bakmıyordu Asel'e baktım bir çoğunu yanlış yapmasına rağmen çoğu doğruydu

Esra hoca:"Hyun-ah buraya gelir misin?"

Oturduğum sıradan kalkıp hocanın yanına gittim kağıdıma bakıp gülümsedim yüz almıştım

Esra Hoca:"Sınav notun oldukça iyi Güney Kore'deki notlarınıza da bakmıştım notlarınız Matematik hariç hepsi iyi bu sınıfta yüz alan ikinci kişiden birisin aferin"

Hafifçe gülümsedim ama sorduğu soruyla bakışlarım donuklaştı

Esra Hoca:"Ama anlamadığım bir şey var Konuşamadığın halde nasıl böyle bir okula geldiğin sakın beni yanlış anlama sadece merak ediyorum"

Bir şey söyleyemedim yine ama yazdım kalemi elime alıp boş olan bir sayfaya yazdım "Ben sizin gibi iğrenç insanlar yüzünden konuşmuyorum ne size ne de bir başkasına güveniyorum herkes birbirlerini bir şeyler için kandırırken benden konuşmamı beklemeyin ben konuşmayı çok iyi biliyorum ama sizin o iğrenç laflarınızla kimin ne olduğunu görüyorum en azından. Söylediğin şeyi herkes yanlış anlar sen ister beni yanlış anlama de ben anlayacağım şeyi çok iyi anladım."