Hoseok'dan
Hyun-Ah'ın bütün dediklerini duymuştum Namjoon'u kardeşi olarak görüyordu onu anlıyordum bir anda hayatına Kim ailesi giriyor ve yeni bir sayfa açıyorlar fakat Hyun-Ah alışmakta zorlanıyordu ne kadar Namjoon'u üzmek istemese de kırıyordu ama bu kendi isteği ile olmuyordu Hyun-Ah kalkıp gittiğinde Namjoon'u kaldırıp çadıra götürdüm
Sabah Bir kızın çığlıyla yattığım yerden doğrulmuştum
Namjoon:"Neler oluyor?"
"Bilmiyorum" çadırdan çıkıp sesin geldiği yere gittim Burası Hyun-Ah ve Sohyun'un çadırıydı bir şey mi olmuştu içeri girdim Ağlayarak Hyun-Ah'ı uyandırmaya çalışıyordu ellerine baktım avuç içinde derin olmasa bile bir yara vardı kanla kapalanmıştı böyle mi affedtirecekti Namjoon'a kendisini ölerek mi hemen kucağıma alarak revir çadırına gittim nabzı atıyordu ama neden gözlerini açmıyordu ki
Taemin:"Sohyun o iyi mi? Nasıl oldu?"
Sohyun:"B.ben bilmiyorum uyandığımda avucundaki kan örtüye damlamış kalktığımda önce kanı gördüm sonra elini uyandırmaya çalıştım ama uyanmıyor Taemin ya bir şey olduysa"
He Chan:"Sohyun saçmalama Hyun-Ah tanıyoruz uykusu ağırdır belki o yüzden uyanmadı soğuk suyu üstüne dök bak nasıl uyanır"
Hyun-Ah:"Ya başım ağrıyor zaten niye bağırarak konuşuyorsunuz ya! Ne oluyor be Sohyun bırakır mısın kardeşim... Sohyun biri şu kızı üstümden alabilir mi acaba?"
Sohyun:"Ya kızım ya ne kadar korktum haberin var mı senin öldün sandım!"
Hyun-Ah:"Ne ölmesi kızım ya ben bir kere dokuz canlıyım zor ölürüm"
Taehyung:"Hyung" Koşarak gelmiş olmalıydı ki nefes nefese kalmıştı ellerini diz kapaklarına koyup soluklanmış "Bayan Lee dedi eşyalarınızı toplayıp Otobüse binmemiz gerektiğini söyledi"
"Tamam sen git geliyoruz biz"
Taehyung geldiği gibi koşarak geri gitmişti Hyun-Ah yattığı yerden kalkıp çadırdan çıktı ardından Arkadaşları da çıkmıştı bende revir çadırından çıkıp çadırıma ilerledim Allah'tan kimse Hyun-Ah'ın elini görmemişti herkes Çantasını hazırlamış otobüsü bekliyordu arkadan Hyun-Ah'ın sesi gelince çocuklarla oraya baktık
Hyun-Ah:"Ya Taemin ver şu çantamı ya"
Taemin ise vermemek için diretiyordu elini daha yeni sardırmış'tı hemşire ağır şeyler kaldırmasın elindeki yara iyileşene kadar Otobüs gelmişti herkes yerlerine geçip oturmuştu yerleri Bayan Lee ayarlamıştı ben Suga ile otururken Hyun-Ah Namjoon'un yanına oturmuştu Youra ise Bir çocuğun yanına oturmuş gülerek sohbet ediyorlardı otobüs yolculuğu başlamıştı
Hyun-Ah'dan
Yol o kadar sıkıcıydı ki artık kendimi camdan aşağı atasım vardı Yanımda Namjoon oturuyordu elimi göstermemek için Hırkamın altına saklamıştım elimi bir kaç dakika sonra omzumda Namjoon'un kafasını hissedince irkildim rahat bir pozisyona geçip rahat hissetmesini sağladım saçları anlına dökülmüştü rahatsız olur diye elimle geri ittim kafamı cama yaslayıp yolu izlemeye başladım
🏠🏠🏠
Namjoon'un evinin önünde otobüs durmuştu Namjoon yanımda olduğu için onu uyandırma görevi bendeydi Namjoon'u dürterek uyandırmaya çalıştım fakat uyanmamıştı
"Namjoon uyan!"
Bağırmamla yerinde sıçraması bir oldu önce etrafa baktı evinin önünde olduğumuzu görünce ayağı kalkarak eşyalarını alıp otobüsten indi ardından çocuklar da indi Namjoon'un inmesini mi bekliyordunuz be Otobüs tekrar hareket etmeye başlamıştı ama telefonuma gelen mesaj her şeyi alt üst etmişti
Dylan ki:"Hyun-Ah Anneannen hapishaneden kaçmış evin güvenli değil Lena'yla birlikte evime gelin dikkatli olun"
"Lena..."Buraya Dylan'ın evi ne yakın ne de uzaktı bu yüzden burada inmek zorundaydık "Arabayı durdurun!" Otobüs durduğunda çantamı sırtıma geçirip Lena ile birlikte koşmaya başladık yorulduğumuzda durduk az kalmıştı evine içimde bir huzursuzluk vardı sanki takip ediliyormuşuz gibi arkamı döndüm yüzünde maske olan adam benim ona baktığımı anladığında hemen arkasını dönmüştü ne kaldı ki "Lena ayrılalım takip ediliyoruz hadi" Lena sağa ben sola gitmiştim adam ise ne yaptığımızı anlamıştı adam bana doğru koşmaya başladı ama adam Lena'nın arkasından gitmek yerine benim arkamdan koşuyordu yorulmuştum bir saattir adamı koşturuyordum bu sokağı yüz kere koşmuşumdur ellerimi dizlerime koydum adamda durmuştu bu adamın beni yakalaması gerekiyordu ya da onu fark ettiğimizde kaçması gerekiyordu neden kaçmamıştı aptal mıydı bu adam ya ben aptaldım ya da bu adam çok zekiydi tam yeniden koşacaktım ki önüme bir adam daha çıkmasıyla durdum korkuyordum daha önce hiç korkmadığım kadar korkuyordum arkamı dönerek koşmak için hazırlandım arkamdaki yeni geldiği için enerjisi vardı ama önümdeki adam enerjisi sıfırdı ve ben son enerjimi koşmakla harcayacaktım buraya Namjoonlar'ın evi yakındı koştum önümdeki adam yaralı olan elimden tutmuştu ama sargısı açıldığı için elinde sadece sargı bezi kalmıştı ikisi de arkamdan koşuyordu çalan telefonumu açtım
"Ne var!"
Dylan Ki:"Neredesin"
"Namjoonlar'ın evinin 10 metre ötesinde!"
Dylan Ki:"Tamam kaç kişiler"
"2 kişiler birisi daha yeni geldi" Bir sokağa sapıp çitlerin üstünden atladım yere sinip bekledim "Dylan korkuyorum"
Lena:"Hyun-Ah kokma geliyoruz"
Ses gelmişti olduğum yere daha çok sindim "Geldiler"
Arkadaki adam beni kolumdan tutmuştu çığlık attım
Yeni gelen adam:"Yakaladım seni..Uslu dur!"
"Bırak beni!"
X:"Kaldırın elleri Polis!"
Enerjisi olmayan adam:"Kaç ağabey kaç!"
Lena:"Sakin ol Hyun-Ah sakin ol...Şhh geçti"
Dylan:"Hadi gidelim"
Ara sokaktan çıkmış arabaya doğru gidiyorduk ayaklarım beni fazla tutamamış yere düşmüştüm Dylan ise beni kucağına almış arabaya kadar taşımıştı Namjoon'ların evinin önüne gelmiştik neden burada park ederler ki arabayı camdan buraya bakan Taehyung'u görmüştüm sonrası koca bir boşluk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetim Üvey Kardeşim//Bangtan Sonyeondan
Fanfic17 Yaşında bir genç kız 6 buçuk yaşındayken ailesi trafik kazası geçirmiştir.Ailede sadece Hyun-Ah kurtulmuştur 10 yıldır yetimhanede kalıyordur dilsiz ve sağır taklidi yaparak onu alan aileler Hyun-Ah ı yetimhaneye geri bırakmaktadır. Uyandığında...