17 Yaşında bir genç kız 6 buçuk yaşındayken ailesi trafik kazası geçirmiştir.Ailede sadece Hyun-Ah kurtulmuştur 10 yıldır yetimhanede kalıyordur dilsiz ve sağır taklidi yaparak onu alan aileler Hyun-Ah ı yetimhaneye geri bırakmaktadır.
Uyandığında...
"Doruk Onura Bir şey de versin şu topu" Okuldan sonra Onurlar Ahmetlerle basketbol oynamaya gideceklerine dair anlaşmış burayı bilmediğimizden bizi de yanlarında getirmişlerdi canım sıkıldığı için basketbol oynayacaktım fakat Onur topu vermiyordu önceden değişmiş olduğum Sweatshirt'imin eteklerinden tutup aşağı çektirmiştim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Doruk"Onur bir şey"
Herkes Doruk'un dediği şeye gülerken ben kollarımı çiçek yapmış onlara sırtımı dönmüştüm ilerden Ahmet'in tek geldiğunu görerek kaşlarımı çatıp yanımıza gelmesini bekledim
Doruk"Hayırdır sen niye tek geldin?"
Ahmet"Can ve Mehmet'in kız kardeşleri kavgaya tutuşmuş karakoldalar almaya gitiler"
Onur"E sen tek olamazsın o halde maçı iptal ediyoruz"
Ahmet"Tek oynamayacağım istediğim kişi ile oynayabilme hakkım var demi"
Asel"Evet de kimle oynayacaksın"
Ahmet"Hyun-ah ile" Ahmet'in bana göz kırpasıyla sırıttım az önce bana topu vermekişlerdi intikam soğuk yenen bir yemektir beyler içimden sinsice gülerek başımı onlara dik bir şekilde kaldırdım
Onur"Bunun la mı oğlum bak yanarsın"
Lena"Onur kaşınma"
Onur"Ne var ya"
"Öncelikle Ahmet kabul ediyorum teklifini önce biz başlayacağız biz iki kişiyiz siz üç"
Asel"Yenilirseniz ağlamayın sonra"
Onurun elindeki topu alarak direğin oraya geçtim
Doruk"Ben yokum siz ikiniz oynayın maçı kabul etmem ben haksızlık olur"
Omuz silkerek maçı başlattım topu Ahmet'e atıp ileri doğru koştum Ahmet' ti Asel ve Onur sıkıştırmış bırakmıyordu topu bana atması içini zıpladım seslenişime dönüp bakmıyordu bile topu bana attığında onların potasına koşup bakış açımda on iki adım kala zıplayarak topu potaya attım top çemberin içinde döne döne içine girmişti şansım bana gülerken bu sefer onların başlatmasına izin vermiştik ilerleyen zamalarda saçlarım ve Sweatshirt'im terden sırılsıklam olmuşlardı bileğimdeki tokayla saçlarımı at kuyruğu yapmıştım maçı Biz yeniyorduk 16/14 idi son puanımız kalmıştı 17 de bitirecektik ama onlar pes etmek yerine sanki başarabileceklerine emincesine zorluyorlardı Lena'nın getirdiği suyun birini bana diğerini Ahmet'e vermişti şişenin kapağını açarak oturarak içmeye başlamıştım suyun yarısına geldiğimde kapağını kapatıp Lena'ya uzattım
