Hyun-Ah'dan
Jeannie:"Uyanıyor"
Sesler o kadar karışık geliyordu ki konuşanların seslerini ayrıt edemiyordum gözlerimi açtım her yer bulanıktı bir kaç dakika sonra her şey netleşmeye başlamıştı sağ yanımda Dylan sol yanımda Jeannie karşımda ise Doktor vardı
Doktor Bey:"Küçük hanım lütfen parmağımı takip edin"
"Büyük bir yara almadım sadece elim kanadı o kadar büyütmeye gerek yok"
Doktor bey:"Sadece küçük bir şakaydı"
"Buraya Şaka yapmak için gelmediniz Doktor bey iyi olup olmadığımı söyleyin yeter dırdır yapmaya gerek yok"
Dylan:"Hyun-Ah! Kusura bakmayın Doktor bey daha yeni uyandı kardeşim biraz Asidir"
Doktor Bey:"Sorun değil Kanayan eline pansuman yapıp tekrar sardık iki gün dinlenin size rapor vereceğim bu iki günde istirahat edeceksiniz daha yeni uyandığınız için fazla kendinizi yormayın geçmiş olsun iyi günler"
Doktor hızlı adımlarla dışarı çıkmıştı Dylan bana dönüp kızgınca baktı"Gelelim asıl olaya nasıl kaçmış"
Dylan:"Bilmiyorum ama tahminlerime göre dışarıdan yardım almış merak etme seni koruyacağım"
Jeannie:"Bu bir kaç gün hafta yada ay okula gidilmeyecek yakalanana kadar dışarıya adımını dahi atmayacaksın eğer çıkacaksan da şirket işi olur falan önce bizden izin alınacak ardından da yanında koruma ile gideceksin biliyorum tatlım seni hapis etmiş oluyoruz ama bu senin iyiliğin için"
"Ben ne dersem bile siz red edeceksiniz bu yüzden bir şey diyemem ama ya Anneannem bana saldırmak yerine sevdiklerime zarar vermeye kalkarsa"
Jeannie:"Merak etme tatlım ben her şeyi hallettim Anneannen senin ailenin evini bilmediği için Aileni senin evine gönderdik Arkadaşların ise onların evine de en iyi adamlarımızı gönderdik yani şu an güvendeler"
"Ben çok teşekkür ederim"
Dylan:"Ne demek sen benim için çok değerlisin"
Hastaneden çıkıp eve gittik Dylan benim için düzenledikleri odaya götürmüştü o kadar yorgundum ki akşama kadar uyuyabilirdim kafam yastığa değer değmez gözlerimi kapatmıştım
2 Hafta sonra
Ailemi arkadaşlarımı görmeyeli tamı tamına iki hafta olmuştu o kadar özlemiştim ki onları bu gün onları gözetleyecek'tim Dylan'dan izin isteyene kadar canım çıkmıştı üstüme gri bir kapüşonlu bir sweat deri bir mont dizi yırtık bir siyah pantolon giymiş saçlarım açık bırakmıştım gözlüğümü de gözüme takıp yanıma bir miktar para alıp çıktım yanıma iri yarılı iki siyahi bir adam almıştım Kapüşonlu mu kafama geçirdim arkadaşlarımı koruyan korumalardan öğrendiğim kadar bir Coffee'ye gideceklermiş Arabaya binip ars Coffee gitmeye başladık
Araba durduğunda geldiğimizi anladım çocukların arabaları buradaydı arabadan inip kafe'ye girdim onları görmenin etkisiyle kalbim ağzımda atmaya başlamıştı onlara yakın bir masaya oturdum kahve içiyorlardı bir garson yanımıza gelip ne içeceğimi sormuştu üç kahve istetmiştim ben içerken adamların bana bakmasını istemiyordum çocukların ne dediğini duyabiliyordum benden bahsediyorlardı
Soobin:"Hyun-Ah'ı özledim"
Taemin:"Bizde acaba şu an ne yapıyordur"
Taehyung:"Benim size bir şey söylemem gerek 2 hafta önce Namjoonların evinin önünde Hyun-Ah ve avukat olan adamı gördüm Hyun-Ah avukatın kucağındaydı ve baygındı eli kanlıydı biliyorum bunu size daha önce söylemem gerekiyordu ama onun o olduğuna emin değildim şimdide emin değilim ama Hyun-Ah 2 haftadır ortalıkta yok okula gelmiyor bizimle görüşmüyor acaba başına bir şey mi geldi"
Minhyuk:"Bunu şimdi mi söylüyorsun! ya başına bir şey geldiyse"
He Chan:"Saçmalama Hyun-Ah dan bahsediyoruz bir şey olsa Dylan bize söylerdi ama benim bir kaç gündür aklıma takılan bir soru var bu korumalar nereden geldi kim gönderdi"
Garson masamıza üç kahveyi koyup afiyet olsun deyip geri gitmişti.
Namjoon:"Bilmiyorum ama bu işte bir bokluk var"
Jungkook:"Kesinlikle katılıyorum"
Hoseok:"Yoongi ne düşünüyorsun? kafan hala orada mı senin ayrıldınız bitti gerisini düşünme"
Yoongi:"Onu değil Hyun-Ah'ı düşünüyorum...Namjoon ben kardeşinden hoşlanıyorum"
Namjoon:"Biliyorum"
Sohyun:"Ne!"
İçtiğim kahve boğazıma kaçınca öksürmeye başladım beni mi seviyormuş yok a**** k****m Yoongi'nin sözleriyle kalbim daha hızlı atmaya başlayınca titreyen ellerimle kahvemden bir yudum aldım telefonumu çıkartıp fotoğrafımı çekmek için havaya kaldırdım arkadan onları da araya alıyordum çektiğimde ise fotoğrafa bakıp gülümsedim
Hava kararmaya yakın, Çocuklar masadan kalkmış hesabı ödemişlerdi eve gidene kadar onları takip etmiştim herkes eve sağ salim gitmişti şimdi de Bay ve bayan Kim benim evimde bahçede oturmuş konuşuyorlardı evlerinin önünde bir kaç koruma vardı iki hafta önce Dylan'ın tutuğu dövüş hocasıyla beni çalıştırmıştı bir kaç şeyler öğretmişlerdi ne kadar kaçmaya çalışsam da becerememiştim Dylan her kaçtığımda yakalamıştı ağaçlar hariç düşüncelerimden sıyrılıp eve odaklandım Namjoon buraya bakıyordu başımda kapüşonlu'm olduğu için tanıyamıyordu
Daniel:"Efendim Dylan bey aradı sizi eve çağırıyor"
"Peki gidelim" Son kez bakıp arabaya bindim az kaldı bekle son bir hafta umarım
🏠🏠
Lena ile benim odamda oturmuş Yarın için konuşuyorduk Dylan'ın dediğine göre yarın Okula gidecekmişiz ama Arkadaşlarımın iyiliği için onlarla konuşmayacakmış ve Lena ile oturacakmışım Anneannem onları öğrenir ise benden önce onlara zarar verirmiş yorgun olduğum için Lena'yı nazik bir şekilde odamdan kovmuş uyumuştum..
Dün döğüm günüm olduğu için erken atmaya karar verdim bu günde sınavım var bana şans dileyin lütfen ve iyi okumalar dilerim umarım beğenirsiniz sizi çok seviyorum canım okuyucularım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yetim Üvey Kardeşim//Bangtan Sonyeondan
Fanfic17 Yaşında bir genç kız 6 buçuk yaşındayken ailesi trafik kazası geçirmiştir.Ailede sadece Hyun-Ah kurtulmuştur 10 yıldır yetimhanede kalıyordur dilsiz ve sağır taklidi yaparak onu alan aileler Hyun-Ah ı yetimhaneye geri bırakmaktadır. Uyandığında...