2 • hardcore but shy

426 37 18
                                    

Cevap veremedim.

Öyle mal mal suratına baktım. O da cevabımı anlayıp önüne döndü zaten. Ama hala gülmeye devam ediyordu.

Hayatımdaki en büyük rezillik. Geçen dönem yaşanmıştı. Gören kişinin bu yanımdaki olduğunu bilmiyordum! Tanrım ağlayacağım utançtan.

Öğretmenin kağıtları dağıtmaya başlamasıyla ellerim daha da terledi. Duygudan duyguya geçiyordum. Şimdi de utancımı unuttum ve yine götüm tutuştu.

Tabii yumurta göte dayandı.

Titreyen ellerimle kağıdı alıp öylece baktım. Sadece beş soru vardı. Beş klasik soru. Beş.

5 soru. Beş.

"Orospu çocuğu." Diye mırıldandım ağzımın içinden. Vicdansız herif beş soruyu da en anlamadığım konudan sormuş. Tüm matematik anlamadığım konu aslında ama bizim konumuz da bu değil.

Kağıdı önüme koyup mal mal baktım. Sınav süresinin neredeyse yarısına gelmiştik. Adımı bile yazmadan kağıtla bakışıyordum. Yanımdaki salak da kağıdına gömülmüştü. İşte bu yüzden arkadaşım yoktu benim. Herkesten nefret edip olabildiğince iletişimden, temastan kaçıyordum. Kaçma sebebim de bununki gibi bencilliklerini bilmemdi. Mallar.

Kafamı çevirip onun kağıdına bakındım. Ya en azından ortak bir konu olsaydı da yalandan bir şeyler karalasaydım kopya çekip.

Bakışlarımı farketmiş olmalı ki eğik kafasını çevirip bana baktı. Ben de hala masum kedi bakışlarımla kağıdına bakıyordum. O da gülerek gözlerini üstümden çekmeyince kağıdıma döndüm. Hala az önce dediği şey yüzünden gülüyordu kesin. Bakın çok anlık bir şeydi. Tutamadım işte kendimi.

Kalemi elime alıp isim kısmını doldurdum. En azından o boş olmasın be. Kağıdımı teslim edip çıksam en iyisi olurdu. Çıkıp tost yerdim en azından kantinde. Hoseok da zeki, çoktan bitirip çıkmıştır. Evet evet boş kağıt verip çıkayım ben en iyisi. Öğretmene seslenmek için kafamı kaldırdığım an yanımdaki kafasını iyice sıraya gömüp beni dürttü.

"Jeon!" Fısıldadı ama bağırdı galiba. Birkaç kişi bize döndü. Elindeki mandalinayı soymaya çalışan öğretmen duymamıştı en azından.

"Ne var?" Diye fısıldadım başımı onun hizasına indirip.

"Sana bir şartla yardım ederim." Gözlerim yine pörtledi. Ne istersen iste ulan!

"Ne? Tamam kabul. Al kağıdımı." Kağıdı uzatmaya çalıştığımda ciddiyetle suratıma baktı. Sorgularcasına baktım ve kafamı salladım.

"Arkadaş ol benimle."

huggy ⁷ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin