15 • hardcore but lier

303 30 12
                                    

"Şş," Ayağımla yanımdaki Hoseok'a tekme attım. Küfür edemedi ama içinden küfür ettiği belli olan yüz ifadesiyle bana baktı.

"Kaç dakika kaldı?"

Heyecandan kusacağım şimdi üstüne doğru.

"Üç. Diye fısıldadı. Kafamı sallayıp önüme döndüm.

Öğle arasına girmemize üç dakika kalmış. Ben öğle arasında ne yapacağım? Soyunma odasında Taehyung kişisiyle buluşacağım. Çok heyecanlıyım. Öyle böyle değil.

Bir kere ne yapacağımı bilmiyorum. Taehyung fazla etkileyici, seksi, yakışıklı, sevimli, çekici bir insan olabilir. Bu özellikleri başından beri onu arzulamama da sebep olabilir ama arzuladığım ilk kişi o değil ya! Bu zamana kadar kimleri kimleri arzuladım ama ulaşmak için hiçbir bok yapmadım. Bu sefer o bana geldi. Tekrar overlok makinesi espirisini yapıp kendimi rahatlatmak isterdim ama düşününce bile iğrençliğinden midem bulandı.

Zil çaldı.

"Siktir!" Oturduğum yerde zıpladım. Zil çaldı lan. Hoseok ayağa kalkıp tip tip bana baktı.

"Ne bağırıyorsun?" Kocaman gözlerimle ona baktım. Ne yapacağım ben? Kafama vurmadıyla kendime geldim. Acıdı ama etkiliydi be.

"Vurma lan!"

"Kalk Gguk. Çok acıktım." Arkasını dönüp yürümeye başladığında hızla ayağa kalkıp arkasından gittim. Sınıftan çıkıp merdivenlerden inmeye başladığımızda kolunu dürttüm.

"Şey, Hoseok!" Son basamağı inerken önündeki basamağa inip alttan alttan ona baktım. Hangi yalanı söyleyeceğimi düşünürken arkasında beliren beş kişiyle lal oldum. Merdivenlerden iniyorlardı. Taehyung beni görünce yandan bir gülümsemeyle göz kırptı.

"Yemekhaneye mi?" Yoongi'nin sesiyle irkildim. Hoseok arkasına dönüp yeni 'arkadaşlarımıza' baktı. Bu arada ben Taehyung dışında hiçbiriyle yakınlaşamadım. Ne kadar çabalasam da yıkamadığım tabularım yüzünden hala iki arkadaşa sahibim. Bir de Taehyung'a.

"Evet, kurt gibi açım." Birbirlerine bakıp inemeye devam ettiler. Taehyung yanımdan geçerken kıkırdadı. Şerefsiz!

Sonunda arkalarından bakmayı bırakıp konuştum.

"Çocuklar!" Bağırışımla hepsi bana döndü. Mal mal suratıma baktıklarını görünce gülesim geldi ama gerginlikten onu da yapamadım. "Benim öğretmenler odasına gitmem gerekiyor. Sonra gelirim yanınıza."

"Ne yapacaksın öğretmenler odasında?" Diye sordu Namjoon hyung.

"Şey, bedenci kalemimi çaldı. Onu almam lazım." Hiçbirinin inanmadığı yüzlerinden belliydi. Takmadım. İndiğim merdivenleri çıkmaya başladım hızla.

"Görüşürüz!"

Asıl sorun şuydu. Öğretmenler odası yemekhanenin yanındaydı. Yani aşağı inmem gerekirken yukarı çıkıp iyice gözlerine battım.

Aferin Jungkook.

Bravo sana gerizekalı Jungkook.

huggy ⁷ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin