43 • hardcore but ice

159 16 25
                                    

"Siktir ya! Ne dondurması gece gece?" Çatık kaşlarıyla sertçe fısıldadı. Gülümseyerek elimi açıkta kalan üst bacağına koydum.

"Dondurma istiyorum Tae." Kararla gözlerine bakıp ayaklandım ve odadan dışarı çıktım. Merdivenlerden inerken arkamdan gelen adım seslerini işittim. Güzel. Koltuğa otururken mırıldandım.

"Mutfağa baksana, belki dondurma vardır."

"Sahiden gece gece dondurma mı yiyeceksin Jungkook?" Arkamı dönüp yüzüne baktım.

"Hayır, beraber yiyeceğiz."

Aptal aptal suratıma baktı. "Ayılmam lazım." Derken mutfağa ilerledi. Birkaç dakikanın ardından elinde çubuk dondurmayla geldiğinde sırıttım.

"Yalnızca bu buzlu dondurmadan var, Jeon. Sen sevmezsin." Elimi kaldırıp yanıma gelmesi için işaret ettim. Yüzünü yıkamıştı. Islak saç uçları ve boynundan aşağıya hala akmaya devam eden sulardan anladım.

"Yiyecek misin sahiden?" Derken yanıma oturdu. Kafamı sallayıp elindeki dondurmayı aldım. Ben asla sevmediğim meyveli ve muzlu dondurmaya dilimi değdirirken yüzümü buruşturmamaya çalıştım. O ise kafasını koltuğun kenarına yaslamış öylece beni izliyordu.

"Ayılamadın mı?" Dediğimde beni onaylayan bir mırıltı döküldü dudaklarından.

"Ayıltayım mı?" Dedim bu sefer tüm yaramazlığımı içeren sesimle. Kaşlarını çattı. Cevabını beklemeden hızla kucağına oturdum.

"Kırgın olmam hala seni arzulamıyor olduğum anlamına gelmiyor, Kim Taehyung."

Başını kaldırıp yüzlerimizi hizaladı. Elimdeki dondurmayı yakın yüzlerimizin arasına soktum. Dilimi çıkartıp dondurmayı yaladığımda tüm bakışları değişti. Bu sefer dondurmayı onun dudaklarına yasladım. Tereddütsüz kabul etti hiç sevmediği dondurmayı. Dudaklarını araladığında dondurmayı ağzına ittirdim. O güzelim ağzıyla dondurmayı emişi ve çıkardığı sesler yüzünden soyunmamak için kendimi zor tutuyorum.

"Mükemmel manzara." Dedim dondurmayı ağzından çıkartıp. Islak dudaklarına bakındım. Sonra dondurmadan bir ısırık alıp ağzımdaki buz yüzünden anında üşüdüm. Isınmam lazım. Öyle değil mi?

Dudaklarımı dudaklarına dayadım. Bu anı beklediğinden hemen ağzını araladı. Üstünde yükselerek öperken bir yandan dondurmayı onun ağzına ittirdim.

Biz aynı hareketleri tekrarlayarak öpüşürken dondurma neredeyse erimekten bitmek üzereydi. Elimdeki de ondan hallice her yere akmıştı. Sikimde değil. Üstünde iyice yükselip sürtünmeye devam ettim.

"Jeon!" İnleyerek adımı söylerken elleri kalçamı buldu. Aynı zevkle daha çok sürtündüğümde dudaklarım parçalarcasına çekiştirdi.

Elimde dondurmayla salak gibi kaldığımdan geri çekişi koltuğun üstündeki dondurma paketinin içine attım. Parmaklarıma bulaşan dondurmayla bakıştım. Sonra bir şey oldu.

Taehyung bir eliyle benim elimi tutup ağzına götürdü. Dondurma bulaşmış iki parmağımı ağzının içine alıp yalayarak temizledi. Şu an aldığım hazzı size tarif edebileceğimi sanmıyorum. Herbir hücrem sızlıyor.

"Tae," İnleyerek elimi kendime çekmeye çalıştığımda daha da sertçe devam etti dil hareketlerine. Gözlerini kapatıp ufak mırıltılarla devam ettiğinde çığlık atmak istedim. "Şu an şurada soyunmamı istemiyorsan devam etme Taehyung."

Fazlası yaşanacaktı elbette ama ikimizde asla böyle bir riskte fazlasını yapmazdık. Bunu bildiğimden tehdit edercesine konuştum. Hareketlerini durdurup yavaşça elimi ağzından çıkarttı.

"Ah Jeon, şu an çırılçıplak kucağımda oturmanı ne kadar çok isterdim bir bilsen."



"Bu halının hali ne?" Cırtlak bir bağırış sesiyle gözlerimi araladım.

"Ne olmuş halıya?"

"Lekeye bak gökkuşağı gibi olmuş bembeyaz halı." Jimin'in sinirli bağırmışsını umarım asla duymazsınız. Bu tizlik bazen sağır edecek gibi hissettiriyor.

Gözlerimi açıp etrafa bakınayım dedim ama önümdeki beden yüzünden hiçbir şey göremedim. Gece Taehyung odaya gitmek istemediğini söyleyince beraber koltukta uyumuştuk.

"Kalkın lan! Annem beni öldürecek bu halının hali ne?"

"Sesini soluğunu sikeyim Jimin. Temizleyeceğim ben." Taehyung'un boğuk ve sinirli sesini duyunca kıkırdadım. O da benim gülüşümü duyunca geriye çekilip bana görüş alanı açtı. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Gülümseyerek bakıyordu.

"Ne gülüyorsun?" Diye sordu.

"Hiç, aklıma bu koltukta yaşananlar geldi sadece." Diye fısıldadım diğerlerinin duymamasını hedefleyerek.

Üç saniye geçti hala çığlık gelmediğine göre duymamışlar. Tamamdır.

"Ne konuşuyorsunuz? Kalkın şunu temizleyin."

"Çenenin bağı kopsun Jimin." Diye bağırdım. Bir boku da bozmayın artık. Lütfen bozmayın ya!

huggy ⁷ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin