"Bugün hava yağmurlu." Ayakkabılarımı ayağıma geçirirken kulağımdaki telefondan konuşan Hoseok yüzünden duraksadım. Ne demek yağmur? Ben kısa kolluylayım. Ceket fala-
Ah! Ceket.
Koşarak odama çıkıp Taehyung'un ceketini üzerine geçirdim.
"Aşağıda bekleyin Hoseok, iki dakikaya iniyorum." Dedikten sonra telefonu kapattım.
•
"Ben artık ders falan işlemek istemiyorum." Yanımdaki pür dikkat dersi dinleyen Hoseok kişisiyle konuşmaya çalıştım. Takmadı bile. Zeki ya dersleri asla kaynatamıyor beyfendi. Oflayarak önüme döndüm ve telefonu çıkardım.
Jungkook
Hyung
dersin ne
Ya çok sıkıldım ben bu hosok konuşmuyo benle
Hyjggggggg
Hyungggkymnnnnggggg
Hyuuu"Aman ya!" Namjoon hyung da mesajlarıma bakmadı. Dersin yarısındaydık ama bu matematik dersi beni yoruyor. Dinlemek istemiyorum. Sınavından zor geçtim zaten. Matematik sınavı. Aha Taehyung.
Jungkook
Taehyung
Taaaaeeehyyujnggggggg
Yahehjuuuuu
Sıkıldım
Baksana
PiştE o da bakmıyor. Çıldıracağım şimdi benim başka arkadaşım yok. Arkadaş. Sırıtarak telefonuma döndüm.
Jungkook
Tae :)
Bakmayacak mısın mesajlarıma?
Oysa teneffüste soyunma odasında mı buluşsak diyecektim :((Taehyung
Tae mi
Soyunma odası mı
NeJungkook
BİLİYORDUM
BİLEREK BAKMADIN MESAJLARIMATaehyung
Dersteyim jeon
Birileriyle derste mesajlaşarak mı okul birincisi olduğumu düşünüyordunJungkook
Hayır
O okul birincisinin şu an bizim kattaki tuvalete geleceğini düşünüyordum
İzin alıp çıkıyorumTaehyung
Ne
Dur
Dersteyiz jungkookMesajlarına görüldü atıp telefonu cebime sıkıştırdım.
"Tuvalete gidebilir miyim?" Soru çözmeye çalışırken sessizliğe gömülen sınıfın ortasına bir anda bağırdığımda herkes bana döndü. Öğretmen tip tip bakınca yüzümü buruşturdum.
"Karnım ağrıyor biraz." O benden daha çok yüzünü buruşturdu.
"Git nereye gidersen." Zaferle gülerek Hoseok'u ittirdim. O da tip tip bakıyordu. Koşa koşa sınıftan çıktım. Tam tuvaletin kapısından girerken merdivenlerden gelen adım sesleriyle arkamı döndüm. Taehyung nefes nefese bana bakıyordu. Onun sınıfı iki üst katta olduğundan koşarak gelmişti sanırım. Haline gülümseyip tuvalete girdim. Kapıları açık kabinlere bakıp boş olduğundan emin olduğumda arkamdan gelen Taehyung'a baktım.
"Neden yaptın şimdi bunu?" Hala nefes nefeseyken sordu. Birkaç adım atıp dibine kadar girdim. Gülerek yüzüne baktım.
"Ders matematikti." Dediğim şeyle o da güldü. Hızını alamayan yarış atı misaliyim. Elini tutup kabine çekiştirdim. İkimiz de kabinin içinde girince kapıyı kapatıp kitledim. Arkamı döndüğümde tekrar yüz yüze geldik. Dudağına bakarak gülümsedim.
"Şişmiş." Dün akşam ısırdığım yer şişti ve hafif bir iz vardı. Çok hoş görüntü. Gerçekten.
"Hmm." Bir adım atıp aramızdaki tüm mesafeyi kapatırken ellerini belime sardı. "Tavşanın teki havuç sandı herhalde."
Kıkırdadım. Salak mı ne?
"Hadi öpüşelim hyung." Yine kaşlarını çattı. Ben bunu sürekli yaparım. Çok zevkli.
"Yine mi hyung?" Omuz silktim.
"Öpüşmeyelim mi?" Yüzümü yaklaştırıp dudaklarımızı sürttüm. "Hyung."
Sırtımı bir güzel kırmayı amaçlayarak kapıya yasladı ve öpmeye başladı.
Counter terrorist win.
Dünkünden daha yavaştı ama güzeldi. Gülerek geri çekildim.
"Girmesek mi derse?" Diye mırıldandım. Ne var matematikten kaçıyorum?
"Jeon, sözlüden çıkıp geldim. Keşke böyle bir şansım olsaydı." Derse mi gireceğim ben şimdi?
Dudaklarımı büzdüm. Gülerek büzdüğüm dudaklarımı birkaç defa öptü.
"Ben ceketle çok güzel saklarım ama sen dudağını nasıl saklarsın bilemeyeceğim Taehyung." Beraber kabinden çıkarken konuştum.
"Bulurum bir yalan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
huggy ⁷ taekook
Fanfiction"...Ben senin ihtiyaçlarını karşılayayım, sen benim yönelimimi çözmeme yardım et Jeon." • "Bence kucağına çıkmalıyım Tae."