Ben tripli tripli bahçeye çıkıp yerime oturduktan iki dakika sonra Seokjin geldi. Malzemeleri bırakıp tekrar mangalın başına geçti. Taehyung gelmemişti.
"İkisi kavga ediyordu az önce." Beni işaret ederek konuştu.
"Taehyung'la mı?" Namjoon hyungun sorusuna kafa sallayarak cevap verdi.
"Niye ki?" Yoongi merakla sorduğunda kafama başka yöne çevirdim.
"Jungkook oynadığı oyunu mu anlatmış oynamayı mı teklif etmiş ne. Taehyung da bunu terslemiş, laf etmiş. Jungkook da 'arkadaş olmaya çalışıyorum' diye bağırıyordu."
"Bu ne? Kaç yaşındasınız siz?" Yoongi bilmiş bilmiş konuşunca ona baktım.
"17 yaşındayım. N'olmuş?" Bence gayet yaşıma göre davranıyorum. Kendisiyle de aramda bir yaş var. Götüm.
"Taehyung nerede?"
"Tuvalette." Kahkaha atıyordum az kalsın. Çok zor tuttum kendimi.
"Jimin, dikkat et!" Hoseok'un uzaktan gelen bağırışıyla hepimiz onlara döndük.
Yemek piştiği için biraz uzakta top oynuyorlardı. Keşke daha da uzaklaşsalardı. Jimin'in vurduğu top Seokjin'in yellediği mangala çarptı. Şükür bir şey olmadı ama Jimin'e kesinlikle bir şeyler olacak.
"Bittin sen! Sen bittin!" Bağırarak koşmaya başladı bir anda Seokjin. Jimin'i kovalarken bağırmaya devam ediyordu. "Seni bu beyinle doğuran ananı yellemeye gidiyorum. Bekle sen!"
•
"Şimdi masaj yapacağına döverken niye kurtarmıyorsun Yoongi?" Jimin kendisine masaj yapan Yoongi'ye hem mızmızlanıyor hem masaj yapsın diye daha çok yanaşıyordu.
"Ben de mi dayak yeseydim Jim? Hakettin hem, rahat dursaydın."
"Öpüşün de kurtulalım. Sıkıldım ben bu bilmiyormuş gibi yapma işinden." Hoseok mangalın başında sıcaktan mayışmıştı. İnatla da ayrılmıyor başından. Kendi ağlayan düşmez. Kimse onu takmadı. Konu Yoonmin olunca neden herkes kör sağır taklidi yapıyor?
Seokjin Jimin'i bir güzel dövdükten sonra etleri hazırlamaya devam etmişti. Her şeyden habersiz Taehyung tuvaletten gelince benden en uzak köşeye oturup telefonuyla oynamıştı. Az önce de yemeğimizi bitirmiş etrafı kim toplayacak diye birbirimize bakınıyorduk.
"Siz küs müsünüz hala?" Seokjin'in sorusunu başta anlamadım. Çünkü şu an Taehyung'la mesajlaşıyoruz. Jeton sonradan düşünce tekrar role girip başımı telefonumdan kaldırdım.
"Özür dilemezse barışmam." Bu hikayede yanan Taehyung oldu. Yazık, çocuk çok ılımlı biliyor musunuz?
"Özür dilerim Jeon. Seninle her türlü oyunu oynarım. Söz." Ilımlı dedim ama şu an asıl demek istediğini bir ben bir de siz anlarsınız. Ilımlı değilmiş, vazgeçtim.
"Çocuk gibiler." Yoongi yine uyuz uyuz mırıldandı.
"Biz yaşıtız Yoongi. Jungkook'la da aranda sadece bir yaş var. Otuz yaşında gibi davranmayı bırak artık." Bilirsiniz Hoseok dedikoduyu ve kaosu çok sever. Taehyung'un cevabıyla kahkaha attı. Mangalın başında beyni eridi çocuğun.
Hoseok'un kahkahasının ardından bir horlama sesi duyunca hepimiz irkildik. Ayı bastı sanki öyle bir horlama. Sesin geldiği yere baktığımda hamakta uyuyakalmış Namjoon hyungu gördüm.
Evet ayı basmış.
•
Taehyung
Ee ne zaman oyun oynuyoruz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
huggy ⁷ taekook
Fanfic"...Ben senin ihtiyaçlarını karşılayayım, sen benim yönelimimi çözmeme yardım et Jeon." • "Bence kucağına çıkmalıyım Tae."