Hayat mı acımasızdı, yoksa insanlar mı? Herkes suçu hayata atıyordu ama bana göre insanlar daha suçluydu. Sadece insanlar birbirine hayatı zehir edebilirdi. Aynı o pislik adamın abimle bana yaptığı gibi...
Ben düşüncelere dalmış aynı hayatımız gibi akıp giden yola bakarken abimin bana seslenmesiyle kendime geldim.
"Güzelim telefonun çalıyor"
Abim bunu söyledikten sonra bende telefonumun sesini duymuştum. Çalan telefonumu çantadan çıkarttığımda tanımadığım bir numaranın aradığını gördüm. Kimdi acaba?
"Alo"
"Almira tatlım nasılsın? "
Meryem Atabeyli' ye aitti ne için aradığını az çok biliyordum ama neyse...
"İyiyim Meryem hanım siz nasılsınız?"
"Teşekkür ederim tatlım bende iyiyim yarın akşam sizi yemeğe davet etmek istiyorum, müsait misiniz?"
Aslında benim yarın akşam bir işim yoktu ama abimin var mıydı bilmiyordum bu yüzden Meryem hanıma kesin bir şey söyleyemezdim
"Meryem hanım ben abimle konuşayım sonra size geri dönerim"
"Tamam haber bekliyorum canım"
Dedi ve telefonu kapattı. Kapanır kapanmaz abime dönüp konuşmaya başladım.
"Abi Meryem hanım yarın akşam bizi yemeğe davet ediyor ne diyorsun?."
Ben cevabı beklerken abim yaklaşık beş dakika düşünmüş ardından olur demişti bende hemen ardından Meryem hanımı aramış ve geleceğimizi söylemiştim.
Eve geldiğimizde ilk iş üstümü değiştirmiş ardından projemin başına oturmuştum bu proje için yaklaşık bir hafta vermişlerdi ve ben elimden gelenin fazlasını yapacaktım.
3 Saat Sonra...
Sandalyeden geriye doğru esnediğimde sırtımdaki ağrı az da olsa geçmişti. Derin bir nefes alıp sandalyeden kaktığımda yavaş adımlarla mutfağa indim ve menemen hazırlamaya başladım.
İlk önce soğanları doğrayıp yağda kavurmuş ve doğradığım domates ve biberleri eklemiş ardından biraz kaynadıktan sonra yumurtayı dökmüş ve pişmeye bırakmıştım. Bu sırada masayı da kursam iyi olacaktı.
Masaya sadece ekmek koymuştum ben ve abim menemeni tavanın içinden yemeyi severdik. Menemeni sofraya koyduğumda abime seslenmiştim abimde çok geçmeden sofraya geldi ve başladık.
"Almira yemekten sonra film izleyelim mi?"
Aslında o kadar yorgundum ki yemek yedikten sonra uyumayı düşünüyordum ama abimi kıracağıma kafamı kırardım daha iyi.
"Olur abi ne izleyeceğiz"
"Tabi ki Yüzüklerin Efendisi bu da soru mu yani?"
Ahh tabi ne de olsa beş yüz bilmem kaçıncı izleyişimiz değilmiş gibi..
Gözlerimi devirsem de kafamı onaylarcasına salladım ve menemeni yemeye başladım.
Kendimi koltuğa attığımda abimde filmi ayarladı ve yanıma geldi o gelir gelmez dizine yattım ve filmi izlemeye başladım.
Sabah yüzüme atılan bir bardak su ile uyandırılmayı tabi ki beklemiyordum.
"Ya abi ya ne yapıyorsun Allah aşkına?"
Abim başta pişman olsa da, bu sadece iki saniye falan sürmüş ardından gülerek konuşmaya başladı.
"Ama ama yüz ifadeni görmeliydin, o kadar komikti ki" dedi ve tekrar kahkaha atmaya başladı. Gözlerimi devirip yatağımdan kalktıktan sonra giyinme odasına gittim ve kıyafeti seçtim ama bir sorun vardı abim hala gülüyordu, hem de yeri yumruklaya yumruklaya.
![](https://img.wattpad.com/cover/254018504-288-k650168.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI GEÇMİŞ
Novela JuvenilAlmira yaralıydı. Yaraları ruhundaydı. Yaraları bedenindeydi. İnsanlara güvenmiyordu. Sertti, duygusuzdu, umursamazdı, Geçmişinde yaşadıkları onu bu hale getirmişti. Almira geçmişinden kurtulamamıştı. Geçmişi sanki bir girdaptı. Sonra hayatına bir a...