Evet ben geldim. Bayram şekeri niyetine dört günde üç bölüm yayınlayacağım:)
Ben Cihangir'e şaşkın şaşkın bakarken o da bana gülümseyerek bakıyordu ama bir anda gözlerini kaçırıp kafasını çevirdi. Ben ne olduğunu merak ederken boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.
"Almira hanım, sanırım müsait değilsiniz, aramadan gelmemeliydim kusura bakmayın."
Yoo gayet müsaittim aslında diye düşünürken aklıma gelen şeyle biran da kıyafetime baktığımda göbeği açık bir crop giydiğimi fark ettim.
Hemen hırkanın yakasını birleştirerek konuşmaya başladım.
"Cihangir bey buyurun geçin siz, ben hemen geliyorum."
Cihangir bana hiç bakmadan içeri geçtiğinde oyalanmadan yukarı çıktım ve üstüme siyah tişört giyerek geri indim. Salona girdiğimde abim ve Cihangir'in birbirine ters ters baktıklarını gördüm. Niye birbirlerine tersleniyordu ki bunlar?
"Cihangir bey kahve alır mısınız?"
Ben sorumu Cihangir beye sormuştum ama cevap veren abimdi.
"Almaz"
Abime dönerek kaşlarımı çattığımda ne var dercesine omuz silkti ve Cihangir'e bakmaya devam etti. Cihangir'e dönerek sorumu tekrarladım.
"Cihangir bey kahve alır mısınız?"
Cihangir bana bakarak kafasını olumluca salladı ve abime bakışlarını tekrardan çevirdi.
Bunların birbirleriyle alıp veremediği ne Allah aşkına?
Ben mutfağa giderken abim duyulmadığını düşünerek söyleniyordu.
"Hah adama bak bir de utanmadan kahve istiyor"
Derin bir nefes alarak kahveyi ocağa koyduğumda düşünüyordum. Cihangir niye gelmişti ki? Yani tabi gelebilirdi ama ben sonuçta onun çalışanıydım. Ne yani bütün çalışanlarına gidiyor muydu bu adam? bir anda içime dolan anlamsız duyguya sinirlendim bu adamı her düşündüğümde niye kalbim göğüs kafesimden çıkmak istercesine atıyor ellerim niye titriyordu?. Ben düşüncelere dalmış giderken kahvenin taşmasıyla kendime geldim ve kahveleri fincanlara bölüştürdüm.
Acaba Cihangir'in kahvesine tuz mu atsaydım?
Ben bu düşünceyle sırıtırken adımın seslenilmesiyle kendime geldim ve kahveleri tepsiye koyarak salona geçtim. Kahveleri dağıttıktan sonra tam oturup kahvemi yudumlayacaktım ki Cihangir'in söylediği şey ile kahve boğazımda kaldı öksürmeye başladım.
"Almira hanım rahatsızmışsınız şimdi daha iyi misiniz?"
Abim telaşla oturduğu yerden kalkarak yanıma geldi. Hem sırtıma vuruyor hem de kendi kendine mırıldanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI GEÇMİŞ
Ficção AdolescenteAlmira yaralıydı. Yaraları ruhundaydı. Yaraları bedenindeydi. İnsanlara güvenmiyordu. Sertti, duygusuzdu, umursamazdı, Geçmişinde yaşadıkları onu bu hale getirmişti. Almira geçmişinden kurtulamamıştı. Geçmişi sanki bir girdaptı. Sonra hayatına bir a...