Aradan 3 gün geçti. Hogwarts'a dönen genç Ölüm Yiyenler zamanlarının çok daha daraldığını ve nefeslerinin bir ödünç gibi olduğunu hissediyorlardı. Ellerinden bir şey gelmezdi artık...
Hermione, topuklularının sesinin koridorda yankılanmasına izin verdi. Saçları sırtına doğru savrulurken önüne çıkan öğrencilerin arasından birer birer sıyrılıveriyordu. Gördüğü kişiyle kaşları kalktı, iç çekti. Adımlarını hızlandırıp köşede dergi okuyan Luna'nın yanına geçti.
"Lakla-Luna? Nasılsın?" Dedi gülümsemeye çalışarak.
"Dergi okuyorum ve iyiyim." diye aceleyle ama sakince cevapladı Luna.
"İyi olmana şey oldum... hani böyle şey olmak-"
"Sevindin mi?"
"E-evet. Ondan." Luna dergisini kapatıp Hermione'ye döndü. Bakışlarında soru işaretleri olsa tam da yeriydi.
"Birini veya bir şeyi mi sormak istiyorsun?"
Hermione baş salladı. "Aslında evet. Potter'ı gördün mü?"
"Onu neden arıyorsun?"
Hermione gözlerini devirdi. "Sevgilini yemeyeceğim Lovegood. Sadece konuşmam gereken bir şey var...
Ve dostane bir şekilde...""Peki. Eğer onu üzmeyeceksen ne güzel. Ron ve Neville ile beraber arka bahçedeler."
"Teşekkürler."
💀★━━━━MORSMORDRE━━━━★💀
"Ee Harry? Luna'yı anlayabiliyor musun?"
Harry kıkırdadı. "Ne zaman bir araya gelsek Luna'yı anlayamaman hakkında konuşmak zorunda mısın Neville?"
"Ama gerçekten çok tuhaf bir kız. Sende seçilmiş kişisin. Yani doğal olarak sizin de anlaşmanız biraz zor."
"Anlaşmak için aynı kafada olmak gerekmiyor dostum. O beni anlıyor ben de onu... E bu da yetiyor tabi."
Ron ve Neville Harry'nin cümlelerine gülümserken bir ses duyuldu. Üçlü kafalarını arka tarafa çevirdiler.
"Potter... Eğer müsaitsen biraz konuşabilir miyiz?"
Hermione Neville ve Ron'a bakıp bir kelime daha ekledi. "Yanlız..."
Ron ve Neville Harry'ye baş sallayıp gittiklerinde Harry ellerini arkada kavuşturdu ve karşısında duran kıza baktı.
"Seni dinliyorum, Lestrange."
Hermione gözlerini kapatıp stresle iç çekti. "Benim bir adım var, Potter."
Harry meydan okurcasına gülümsedi. "Ah evet, benim de."
Harry Hermione'nin sessiz ama sabır dileyen bakışlarını görünce devam etti. "Ve ayrıca hep ne düşünmüştüm biliyor musun... Senin gibi insanların çoğunun isimleriyle değil de soy isimleriyle hitap edilmekten daha çok ego yüklendiğini. Çünkü şu cümleyi söylüyorlar; 'Benim adım senin o ucuz ağzına yakışmaz' "
"Bak, Harry." dedi Hermione 'Harry' kısmını bastırarak. "Seçilmiş kişi olduğun halde aşman gereken bazı katı düşüncelerin var. Örneğin önyargı."
"Eğer önyargılı biri olsaydım sizin başınızın darda olduğunu anlamam zor olurdu öyle değil mi?"
"Buraya kavga etmeye gelmedim yaralı kafa. Ayrıca kim olsa başımızın sıkışık olduğunu anlardı."
Harry birkaç saniye ciddiyetle Hermione'ye baktı. Ardından kendini tutamayıp gülmeye başladı.
"Ne gülüyorsun sen öyle?"
"İşin içine özür de girmiş olsa yine de kavga etmeden duramıyoruz farkettin mi? Draco'nun kız hali gibisin."
Hermione sırıttı. "Evet biliyorum. Bu yüzden iyi anlaşıyoruz. Asıl konuya gelmem gerekiyor. Bak Harry... Bize yazdıkların saçma şeyler değil kabul ediyorum. Ama şuanlık bir desteğe ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum."
"Ama olmayacağı anlamına gelmez."
"Evet, olmayacağı anlamına da gelmez. Ama bir sorun olursa haberin de olacak."
"Pekala. Ama zaman kısıtlı. Belli ki bir şeyler oluyor ya da olacak. Haksız mıyım?"
Hermione sırıtıp hafifçe baş salladı. "Zekisin Potter, kabul ediyorum." Hermione cümlesinde Harry'nin soyadını sinir etmek amacıyla bastırarak kullandığında Harry göz devirip gülümsemişti.
"Ama aynı zamanda fazla meraklısın. Güvenmeye vakit yok. Bize güvenme çünkü bilmeni istemediğimiz şeyler hep olacak. Bazı şeyler bizim elimizde olmayabiliyor. Ve bizim de sana yüzde yüz güvenmemizi bekleme çünkü kolay güvenebilen insanlar değiliz."
"Anlıyorum. O zaman fikrinizi değiştirirseniz burda olacağım."
Hermione yarım bir gülümseme takınarak Harry'nin yanından geçip gitti. Hermione Dumbledore'un öleceği hakkında Harry'ye herhangi bir bilgi vermemesi çok daha mantıklı ve iyi olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-MORSMORDRE- ~Dramione [TAMAMLANDI]
Fanfiction(Bazı noktalama ve bazı imla hataları var. Umarım sizin için sorun olmaz:) ) "Savaş sadece bir adım uzaktaydı" "Beyaz çabuk kirlenecek kadar aydınlıktır. Siyahsa yeniden kirlenemeyecek kadar karanlık" ~~~~~~~~~~~ "Zorba biriyim belki evet, belki çok...