💀16

356 32 37
                                    

Hermione ve Draco kahvaltıdan sonra derse giren öğrencilerden dolayı boşalan ortak salonda yapacakları planı konuştukları için Snape'in iksir dersine gecikmişlerdi. Kapıdan içeri girdiklerinde Hermione sınıfta göz gezdirdi. Slytherin'liler Gryffindor'lularla eşleşmiş kazanlarını önüne almışlardı. Sağ tarafta Seamus'la eşleşmiş olan Pansy kaşlarını çattı. Aynı şekilde Blaise ve Theo'nun gözleri de ikilinin üzerindeydi "Neden geciktiniz?"dedi Pansy dudaklarını oynatarak.

Hermione aynı şekilde karşılık verdi. "Anlatacağım." Sonrasında Snape'e dönüp soğuk bir tavırla, "Kusura bakmayın Profesör, geciktik." dedi.

Snape başıyla onaylayıp Draco'ya baktı ve eliyle boş bir sırayı işaret etti. Hermione'ye döndüğünde ise Neville'in oturduğu gösterdi. "Sıranıza geçebilirsiniz, Bayan Lestrange."

Hermione gözlerini bir Snape'te bir Neville'de gezdirip sırasına ilerledi. Snape sınıfa yapmaları gereken iksirden bahsedip süreyi başlattı. Neville ve Hermione soğukkanlılıkla iksiri hazırlarken Neville mırıldandı.
"Sende annen gibi olur musun merak ettim."

"Önyargı Slytherin'lilerle ters orantılıdır. Ne kadar çok önyargı alırsak, o kadar empati yeteneğimiz gelişir ve önyargılarımızı kırarız. Bence sen de bir denemelisin. İntikam duygusundan yüzün pek görünmüyor."

Neville iç çekti. "Bir düşünsene... Ailen bir lanetle işkenceye uğruyor ve bunun yüzünden akıllarını yitirmiş durumdalar. Onlara her anne ve babalar gününde saksıda çiçek gönderen birinden, senin dışında şefkat gösteren biri neredeyse hiç yok. Ailen seni tanıyamıyor. Benim basit bir şekerleme ambalajına ne kadar değer verdiğimden haberin bile yok." Hermione burukça gülümserken Neville kazana bir malzeme daha atıp devam etti.

"Beni belki de ilk defa görüyorsun ama benimle nasıl dalga geçildiğinden illa ki haberin vardır. Ama ben senin anneni gördüm ve davranış olarak tıpkı ona benziyorsun. Suçlu değilsin belki ama şunu iyi bil ki ister cesaret patlaması yaşıyor de ister 'Pısırık Longbattom kendini cesur bir aslancık sanıyor' de umrumda değil, ben bunları çoğu kez duydum. Ailemin intikamını alacağım. Bunu o kötü düşüncelerle dolu olan kurnaz aklına kazı."

Hermione kendi kendine sırıttı. "Her zaman buralarda olacağım Longbottom. Sen de bunu iyi bil."

💀★━━━━MORSMORDRE━━━━★💀

Slytherin ekibi ders çıkışı bir dahaki dersleri boş olduğundan ortak salona gittiler. Ortak salona girdiklerinde kalabalık sayılan salonun masasına geçmeyi düşündüler. Hermione ortak salonun kalabalık olmasından rahatsız olup dudaklarını birbirine bastırdı ve rujunu yedirdi. Başını dik tutup yavaş yavaş salonda tur attı.

"Rahatsız ettiğim için çok üzgünüm millet. Şöyle bir mesele var ki burada kalıp bizim konuşmalarımızı dinlerseniz ömür boyu pişmanlık duyarsınız. O yüzden ders çalışanların kütüphaneye ve diğerlerinin de umrumda olmayan herhangi bir yere gitmelerini öneririm." Ortak salondakiler Hermione'ye bakarken Hermione masaya yaklaştı ve ellerini bir sandalyenin yaslanma kısmına koyup sesini yükseltti. "Hemen!" Salon ayağa kalkıp dışarı çıkarken hala çıkışın önünde bekleyen Draco, Theo Pansy ve Blaise çıkışa gelenleri engellememek için kenara çekildiler. Draco sırıtarak ilerleyip Hermione'nin yanından geçerken fısıldadı.

"İşte Hermione Bellatrix Lestrange dediğin budur." Draco'nun oturduğunu gören diğerleri sandalyelere geçtiler. Pansy dirseklerini masaya koyup ellerini çenesinin altında birleştirdi, pür dikkat arkadaşını dinledi.

"Konumuz şu ki," Hermione şömineye doğru gitti ve arkadan küçük bir kutu çıkardı. Kutuyu gören Draco güldü ve şaşkınlıkla Hermione'ye baktı.

"Onu yanında getirdiğine inanamıyorum. Zekana hayranım."

"Saol Draco. Evet. Bu gördüğünüz kutuda Narcissa Malfoy'un bana geçen aylarda hediye aldığı ileri derece görünmezlik iksiri var." Hermione kutuyu açıp iksiri eline aldı ve masadakilere gösterdi.

Pansy Theo ve Blaise iksirin şişesinin bile bu kadar görkemli olmasına şaşırmışlardı. "3 damlası 2 saat görünmez yapıyor. Bu yüzden kapağı damlalık şeklinde tasarlanmış. Yan etkisi biraz riskli. Kısa süreli his kaybı meydana gelebiliyor. Yani ayaklarınızı hissetmeme ihtimaliniz var kısa süreliğine de olsa. Ya da elinizi."

Herkes iksire gözleri parıldayarak bakaken. Hermione başını dikleştirip iksiri kutuya koydu. Asasını alıp arka tarafa bir büyü attı ve Slytherin'li bir öğrenci havada süzülerek içeri girdi. Masadaki herkes ayağa kalkmışken Hermione ilerledi ve sinirini kusar gibi gözlerini genç Slytherin'li çocuğa dikti.

"Sen bir süre önce masada kitap okuyan 5. sınıfsın. Burada ne işin olduğunu sorabilir miyim meraklı çocuk?"

"Kütüphaneye gidiyordum, yemin ederim. Ama Snape beni durdurup size haber vermemi söyledi." Hermione'nin sinirliliği şaşkınlığa ve sakinliğe dönerken kaşlarını çattı ve havada süzülen çocuğu yavaşça yere indirdi. "Nedenini söyledi mi?"

"Ravenclaw'dan ve Hufflepuff'tan bir kız vardı yanında. Bana 'Draco, Theo, Pansy, Blaise ve Hermione'yi çağır' dedi." diye cevap verdi çocuk hızlı hızlı. "Snape ofisinde sizi bekleyeceğini de söyledi."

"Burda ne konuştuğumuzdan bir haberin yok mu peki?"

"Yok."

"Tamam. Şimdi çık dışarı." Arkasını döner dönmez Hermione ona asasını doğrulttu.

"Obliviate." Çocuk kaşlarını çattı ve kafasını kaşıyarak bir şeyi hatırlamak ister gibi Hermione'ye baktı. "Şey, ben kütüphaneye gidecektim ama... Neyse." dedi mırıldanarak. Sonra çıkıp gitti. Hermione asasını cebine koyarken Theo'nun bakışlarını farketti.

"Niye sildin ki hafızasını?"

"Gerizekalı mısın Theo? Çocuk yalan söylüyordu. Zihnine girdiğimde bize haber vermek için geldiğini ama konuşmamızı duyduğunda dinlemeye başladığını farkettim. Belki de söyleyeceği şeyi boşverip duyduğu şeyi herkese anlatacaktı. Silmeseydim mahvolmuştuk."

Draco tek kaşını kaldırdı, ayaklarını masada birleştirdi ve cebinden aldığı elmadan bir ısırık aldı. "En karanlık gösterecek kıyafetlerinizi giymek için hazırlasanız iyi olur. Anladığım kadarıyla Ölüm Yiyen toplantısı var. Ve Karanlık Lord'un da orda olduğuna şüphem yok."

.
.
.

-MORSMORDRE- ~Dramione [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin