Hermione gözlerini açıp bir süre dikkatlice yatakhaneyi süzdü. Çok geçmeden yatağından kalktı. Asasını aldı ve yan tarafında yatan Pansy'ye doğru ilerledi.
"Pansy! Uyan."
"Saat geldi mi?"
"Evet. Aşağı inmiş olmaları lazım. Biran önce gidelim."
Pansy ve Hermione hazırlanıp aşağı indiklerinde Draco, Blaise ve Theo şöminenin karşısında bekliyorlardı. Kızları görünce şöminenin iki yanındaki koltuklardan birine geçtiler, Pansy ve Hermione de ilerleyip hemen karşı koltuğa oturdu. Hermione elinde hazır tuttuğu asasıyla bir sessizlik büyüsü yaptı.
"Anlat bakalım planı." dedi Theo Hermione'ye gözlerini dikerek.
"Şimdi, plan yapmadan önce hayaletin kim olduğunu bulmamız lazım."
"Eğer şatoyu iyi biliyorsa yanlız ve bol gezen bir hayalet olduğunu düşünüyorum. Benim düşünceme göre yanlız veya arkadaş canlısı olmayan hiçbir hayalet konuşmayı sevmez." dedi Blaise parmaklarını çıtlatırken.
"Blaise'e katılıyorum. Ve ayrıca başının belaya girme ihtimalini düşünüp aradan çıkmaya yani kellesini kurtarmaya meyilliyse binası Slytherin olabilir."
"Hayır, Pansy. Kanlı Baron olduğunu sanmıyorum." dedi Draco iç çekip.
"Hogwarts'ın hayaletleri 4 hayaletten ibaret değil platin şeker." diye çıkıştı Theo bilmiş bir tavırla.
"Efsane nadir kitaplara yazılmışsa ve saklanması için az da olsa çaba gösterilmişse hayaletin ününün de bir payı var Theo."
"Hermione haklı. Kanlı Baron'u eledik-"
"Biz elemedik. Sen eledin platin şeke-"
"Kes şu lakabı!"
"Susun!"
Hermione'nin Draco ve Theo arasına girmesiyle bir sessizlik oluştu. Hermione bu sessizlikten faydalanıp konuşmaya karar verdi.
"Ben de Kanlı Baron olduğunu düşünmüyorum."
"Ama Hogwarts'a ilk gelişin. Hayaletleri o kadar iyi tanımıyorsun."
"Kitaplar ne güne duruyor Theo? Hermione bazı şeyleri bizden daha iyi biliyor."
"Peki, kız dayanışması. Bir şey demiyorum."
"Şişman Keşiş'in hiç bu tür işlere bulaşacağını sanmıyorum. Nick ise başka eğlencelerle meşgul. Silvio'nun utangaç biri olduğunu unutmayın. Siz kendiniz gibi birini görseniz güvenme eğiliminiz olmaz mı? Bize utangaç bir hayalet lazım." Çok geçmeden herkesin ağzından tek bir isim çıktı.
"Gri Leydi!"
💀★━━━━MORSMORDRE━━━━★💀
"Delirdin mi sen? Gri Leydi'yle konuşmam onu söyleyeyim."
"Deminden beri anlatıyorum, senden Gri Leydi'yle konuşmanı isteyen yok Theo. Maxine'e söyleyeceksin ve o bir şekilde halledecek."
"Hermione sen iyi olduğuna emin misin? Maxine çoğu kişiyle konuşmaz ve-"
"Zaten onun için aptal! Ayrıca biz bu işte ekibiz. Kolunda lanet bir işaret mi istiyormuş!"
"Hermione." dedi Draco "Bu mevzuyu burada konuşamayız. Yarın halledeceğiz."
"Nasıl? Maxine bir Ravenclaw ve kahin. Ayrıca kız çok zeki. Ekstra ve en önemli mesele kızın utangaç olması. Onunla konuşmanın bir yolunu bulacaktır."
"Maxine utangaç evet, ama gerektiğinde lafını esirgemiyor. Neyse ben yatmaya gidiyorum. Çok uykum var."
"Kabus gör Theo."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-MORSMORDRE- ~Dramione [TAMAMLANDI]
Fanfiction(Bazı noktalama ve bazı imla hataları var. Umarım sizin için sorun olmaz:) ) "Savaş sadece bir adım uzaktaydı" "Beyaz çabuk kirlenecek kadar aydınlıktır. Siyahsa yeniden kirlenemeyecek kadar karanlık" ~~~~~~~~~~~ "Zorba biriyim belki evet, belki çok...