💀32

241 23 89
                                    

"Hermione lütfen açar mısın kapıyı?...Lütfen. Yanlız kalmak istemiyorum."

Hermione'nin gözünden bir damla yaş düşünce ağzından bir hıçkırık çıktı, kapıya sırtını yaslamış ve yere oturmuştu. Draco'nun ise gücü yavaş yavaş tükeniyor kapının aşağısına biraz daha çömeliyordu. İkisi de aralarında kalan ince bir kapının ardında ağlıyorlardı, ikisinin de kalbi kırıktı.

 İkisi de aralarında kalan ince bir kapının ardında ağlıyorlardı, ikisinin de kalbi kırıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hermione." dedi Draco hıçkırığıyla bir yumruğunu güçsüzce kapıya vururken. "Lütfen..." Hermione kafasında bugün neler olduğunu düşündükçe kafasındaki patlamaya hazır olan volkan şiddetleniyor, baş ağrısı yapıyordu.

✼Flashback✼

Hermione toplantıya hazırdı ama Draco ne ruhen ne de olacaklar için hiç hazır değildi. Malikaneye vardıklarında Hermione Draco'nun elini sıkı sıkı tuttu, bu Draco'nun stresini bir nebze dindirmişti ama hala kendini kötü hissediyordu. Arkadaşlarıyla beraber içeri girdiler ve onlara ayrılan yerlere karşılıklı oturdular. Çok geçmeden masa doldu, Snape ve Bellatrix baş köşedeki iki sandalyeye lidercesine yerleşti. Lord'un gelmemiş olması ortamı biraz daha az geriyordu ama ortam hala Hermione'nin hatırladığı gibi boğucuydu. Uzun birkaç konuşma sonrası Snape sessizce iç çekip başını kaldırdı.

"Evet... Bugün konuşacağımız en önemli konuya geldik... Draco." Tüm gözler hızlıca Snape'ten Draco'ya dönerken Pansy, Boris, Theo, Blaise, Maxine, Clara ve en önemlisi Hermione'nin gözleri genç büyücüye kuşkucu bakıyordu. Lucius Snape'in lafını evam ettirdi.

"Görevini tamamladın mı?" Hermione yutkundu ve sırtını dikleştirdi. 'Lütfen Draco... lütfen görev neyse bir açıklaman da olsun' diye geçirdi zihninin gizli perdesinden. Draco onu izleyenlere birer soğuk bakış attı, Hermione'nin gözlerinde durdu. Bir anlığına genç büyücünün gözleri konuşur gibi oldu.

'Nolur bana güven sevgilim... başka kimsem kalmadı'

Lucius sessizlikten hiç hoşlanmamış olacak ki sorusunu daha net bir şekilde sordu. "Draco...Kaybolan Dolap...onu tamir ettin mi?"

Hermione boşluktan düşer gibi oldu. Hücreleri yavaş yavaş buz kesti, nefes alışı yavaşladı. Hemen yan tarafta oturan Theo'nun mırıltısını duydu. "Merlin...inanamıyorum."

Hermione derin bir nefes alıp yoğun tepki yağacağını bile bile ayağa kalktı. "Ben bahçede biraz dolaşsam iyi olacak." Arkadaşları kızın arkasından seslenirken Bellatrix kızına daha gür bir şekilde hitap etti.
"Hermione!Henüz toplantı bitmedi tatlım."

"Dediğim gibi, gitsem iyi olacak. Toplantıdan bu şekilde ayrıldığım için çok özür dilerim. Size iyi toplantılar."

✼Flashback sonu✼

Hermione bahçede ağlayarak atmıştı her adımını. İlk defa rastgele büyüsünü ve gizemin araştırdığı bir eşya ya da cismin onu bu kadar yıpratabileceğini farketmişti. Olayların dahası olduğuna emindi ama arkadaşları ve Snape dışarı çıkınca gözyaşlarını silip onlarla okula geri dönmüştü. Draco onunla sessiz de olsa konuşmayı denemiş ama Hermione izin vermemiş, susturmuştu. Okula geldiklerinde ve herkes dağıldığında Draco ondan daha hızlı yürüyen sevgilisine seslenip durmasını söylese de Hermione'nin hiç umrunda olmamıştı. Kendi odasına girer girmez kapıyı kapatmış ve sırtını yaslayıp yere çökmüştü. Geldiklerinden beri Draco kapının önünde dil döküyor, kızın odasının kapısını açması için adeta yalvarıyordu. Draco'nun tekrar seslenmesiyle Hermione'nin düşünceleri sustu.

-MORSMORDRE- ~Dramione [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin