Draco elleri cebinde ortak salonda ıslık çalarak turluyordu. Hermione'yi görünce ellerini cebinden çıkardı ve ona doğru gidip sarıldı, boynuna bir öpücük bıraktı.
"Seni görmeye ihtiyacım vardı."
"İyi ki ihtiyacın varmış...çünkü benim de sana bir şey söylemem lazım."
"Problem ne?" Dedi Draco Hermione'den ayrılırken.
"Problem yok. Yarın son ders çıkışı mekana gideceğiz. Pansy'ye de söyleyeceğim. Sende Theo'ya ve Blaise'e haber ver. Theo da-"
"O da Maxine'e bir şekilde söylecek ve Maxine'de Clara'ya söyleyecek."
Hermione hafifçe gülümsedi ve baş salladı. "Aynen öyle."
"Ama ben biraz gecikebilirim."
"Neden?"
"Gel otur." dedi Draco Hermione'yi koltuklara çekiştirdi. İkili yanyana oturup birbirlerine döndüler.
"Ceza aldım."
"Ne cezası Draco?"
Draco iç çekti ve asasını çıkarıp şömineyi yaktı. "Bugün ders çıkışı Potter'la baykuşhanede tartıştık. Sonra da iş kavgaya döndü. Bizi gören bir öğrencide gidip Snape'e haber vermiş. Snape şu kullanılmayan kızlar tuvaletindeki tüm tüvaletleri temizlememizi istiyor. Güya dikkat çekiyormuşum."
"Bu çok saçma. Ayrıca baykuşhanede ne işin vardı?"
"Manzarası hoşuma gidiyor. Ve saçma evet farkındayım. Ama dediğim gibi. Gecikebilirim. Asalar temizlik ve onunla ilgili olan büyüleri bloke edecekmiş. Aziz Potter'ın elleri çalışmazsa yanınıza hiç gelemeyeceğim."
"Saçmalıyorsun Draco. Tüm işi Potter'ın üzerine mi yığacaksın?"
Draco kaşlarını çattı. "Sen kimsin ve Hermione Bellatrix Lestrange'e ne yaptın?! Potter'dan bahsediyoruz Hermione. İyi misin sen?"
"Draco," dedi Hermione göz devirerek. "Profesör Snape'i biraz olsun tanıyorsam cezanızı yapıp yapmadığınızı görmek için 15 dakikada bir kontrole gelerek işini sağlama alacaktır. Gelmiyorsa o gün ters tarafından kalkmıştır ya da işi vardır. Sence Snape senin tüm işi Potter'a yıktığını duysa ne yapar?"
"İstemeyerek Slytherin'den puan kırar ve beni kazanda bir güzel haşlar. Ya da cezamı arttırır."
"Kesinlikle. O yüzden sakın tüm işi seçilmişe yığma."
Draco ilk sırıttı sonra kıkırdamaya başladı.
"Neden gülüyorsun?""Bazı zamanlarda sinirlenince sinirli görünmek yerine bağıran bir sincap gibi görünüyorsun."
Hermione göz devirip yumruğunu Draco'nun omzuna vurduğunda Draco bir kahkaha patlattı.
"Gel." Draco biraz daha yakınını gösterdiğinde Hermione ilk ters ters baksa da yüz ifadesine aldanıp Draco'nun hemen yanına kaydı. İstemsizce yüzü asıldı.
"Hermione?""Endişeliyim sadece. İyiyim." aradan çok geçmedi Draco tekrar aynı ismi sesledi.
"Hermione..."
"Evet?"
"Bana gerçekten güveniyor musun?"
"Tabi ki güveniyorum... Daha önce de söyledim."
Draco Hermione'nin elini kavrayıp dudağına götürdü ve küçük bir öpücük bıraktı.
"Teşekkür ederim." dedi fısıldar bir ses tonuyla güzel gözleri Hermione'nin gözlerindeyken.💀★━━━━MORSMORDRE━━━━★💀
Ertesi gün ekip mekana toplandığında Hermione Draco gelmeden konuşma yapmak veya ekipçe büyü çalışmak istememişti. Keskin ve gizemli gözleri donuk bir şekildeyken odada turluyordu. Bu sırada Maxine kitap raflarına bakıp işlerine yarayacak kitaplar olup olmadığını kontrol ediyor, Clara, Blaise ve Pansy sohbet ediyor, Theo ise piyano çalıyordu. Yani en azından deniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-MORSMORDRE- ~Dramione [TAMAMLANDI]
Fanfic(Bazı noktalama ve bazı imla hataları var. Umarım sizin için sorun olmaz:) ) "Savaş sadece bir adım uzaktaydı" "Beyaz çabuk kirlenecek kadar aydınlıktır. Siyahsa yeniden kirlenemeyecek kadar karanlık" ~~~~~~~~~~~ "Zorba biriyim belki evet, belki çok...