Canının acısını hissediyor, tam olarak neresinin acıdığını anlayamıyordu. Bedenini hareket ettirmeye çalıştıkça sanki daha da nefessiz kalıyordu. Acının popo kısmında olduğunu anlayınca suratında daha da büyük bir acı hissetmişti. Acının şekli el şeklini aldığında neler olduğunu gözü kapalı olmasına rağmen anlamıştı. Küfür ederek olduğu yerde doğruldu. Küfür etmek onun tarzı olmasa da şuan bulunduğu durumu sadece küfür yardımıyla anlatabilirdi.
"Diego! Sen hiç değişmez misin?" Küçükken bayıldığında da Diego onu tokatlayarak uyandırmaya çalışmıştı. Baygın veya baygın olmayın hep bu şekilde birilerini uyandırmaya çalışırdı. İşe yaramayacağını bilse de her seferinde aynı yöntemi uygulamaktan zevk alıyordu. "Ya ama imdat ya... Hiç biriniz bu kızı neden tokatlıyor da demiyorsunuz." Yüzünü ovuşturarak yataktan kalkmaya çalıştığında Allison'la Vanya engellemişti. "Hey hanımlar ben iyiyim. Lütfen defolup kendi bataklığıma dönmeme izin verir misiniz? Artık ortaklıkta istemiyorum."
Yalanlarını yalanla kapatmaktan daha güzel bir plan olamazdı. Şuana kadar kendinden usta hiçbir yalancı ile karşılaşmamıştı. Suratına sıcak ama sahte bir gülümseme yerleştirdi, etrafını incelemeye başladı. Nerede olduğunu öğrenmeye çalışıyordu. Bulunduğu oda hastaneyi andırsa da hastane olmadığına adı gibi emindi. Muhtemelen akademinin sağlık amaçla kullanılan odalarındandı.
Five "Pencereye yaslanırken düşüp hastanelik olacak kadar mal olduğunu bilmiyordum." Elindeki tuhaf taş ile oynamaya başladı. "Benim gelecekten veya geçmişten gelen halim sen bayıldığında üstüne bu taşı kusup gitti."
"Kustu? Gitti? Neden böyle bir şey yapmış ki? Cidden çok tuhaf." Five'ın o taşı neden tuttuğunu, temizleyip temizlemediğini merak ediyordu. "Onu temizledin mi?" Dediğinin utanç verici olduğunu fark etti, sonuçta Five'tan iğreniyormuş gibiydi. Gerçi kim iğrenmezdi ki? Kendi bile kusmuş olsa bundan iğrenerek uzaklaşırdı.
Five "Yani... Islak mendil ile silmem sayılır mı?" Üniformasındaki cebe taşı geri koydu. "Bunu neden kustum ki ben?"
"Keşke cevabını bilseydim. Birlikte araştırmaya ne dersin? Zaten birlikte yapmamız gereken çok şey var. Örneğin: Handler'ın kafasını dağıtmak." Artık işini gereğinden fazla uzattığına emindi, Five'ı diğerlerinden uzaklaştırırsa kenara çekip öldürebilirdi.
Five "Eh evet onlarda var elbette ama öncelikle bir deli ile kolay kolay plan yapamayacağımı bilmeni isterim. İki deli yan yana rahatlıkla çalışamaz, öyle değil mi?" Yatağın kenarına oturup sehpanın üstünde duran not defterini aldı. Not defterinin kenarına bağlı çingene pembesi kalemi alıp garip garip şekiller çizmeye başladı. "Psikolojik hastalıklar ani travmalar ile olur genelde. Ani travmalar şahsın kendini mutlu ettiği, iyi hissettirdiği şeyler ile yok olabilir. Yapmaktan hoşlandığın bir şey var mı? Sakın itiraz edip gerek yok deme." April göz ucuyla not aldığı şekillere baktı şekiller ♥ꕥꕤ✮✿𝄞☼☼☼ ༄♬♬✿✿❜❜❜➥➥☙꧂꧂♬✿✿❜❜❜➥➥☙ ile birebir aynıydı.
"B-buz pateni." diye mırıldandı. Aslında bunu derken duyulmadığını sanmış, yanılmıştı.
Yıllardır hiç buz pateni yapmıyorken tekrar dönmek nasıl hissettirecekti? Five yerinden kalkarak bir yere ışınlandı. Elinde erkekler için olan buz pateni takımlarından ve bilet vardı. Akademinin hepsine birer tane dağıttı. En son April'a uzattığında hızlıca geri çekmiş, kızın yorgunluktan yazıları okuyamayacağını düşünerek kendi okumuştu. Ardından geri vermişti. April bu davranışının çok centilmence olduğunu düşündü. Biletin renginden, tasarımından ucuz buz pateni salonlarına benzemediği anlaşılıyordu. Kesinlikle çok lüks bir yerden almıştı biletleri.
Parayı nereden bulduğunu sormadı, sormayacaktı da. Five'ın okuduğuna göre tarih bu gece saat sekizi gösteriyordu. O zamana kadar yeterince dinlenip tekrar yıkanacaktı. Ayrıca Grace'in diktiği kıyafetler buz patenine uygun değildi. Yeni kıyafetler bulmalıydı. Ayrıca ne yapıp ne edecek o taşı Five'tan alacaktı, gerekirse yakınlaşabildiği kadar yakınlaşacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Numara A: The Umbrella Academy | Tamamlandı ✔
Fanfiction"Reginal'ın öldürülmesiyle alakam yok, benim öldürmem haricinde tabi ki." Five "Hayalet kardeşimi üstüne salarım." Karşınızda şehrin en iyi patencisi April var. Aslında her şey onun Reginald'a karşı gelmesiyle başladı. Kitap İçi Edit Tasarımları: R...