Erken uyanmıştım... Saat daha 7.30'du. Ve ben erken uyanmıştım işte. Yataktan kalkasım olmadığı için boş boş tavanı izlemeye başladım. Eğlenceli değildi, hemde hiç değildi. Düşündürüyordu. Aklıma saçma sapan düşüncelerin girmesine sebep oluyordu.
Bazen neden yaşadığımı, dünyanın ne kadar boktan bir yer olduğunu, insanların neden bu kadar kötü olduğunu, neden savaşların olduğunu, neden böyle bir insan olduğumu ve bunun gibi birçok şeyi sorguluyordum düşününce.
Her ne kadar istemeyerek de olsa yataktan kalktım ve kısa bir duş aldım. Kalkmasaydım dünyanın var oluşuna, kelebeklerin neden sadece 1 günlük ömrü olduğuna kadar düşünebilirdim çünkü.
Aç değildim. Çoğu insan gibi sabahları kahvaltı yapmazdım çünkü iştahım olmazdı. Her zamanki gibi dolaptan bir tane soda çıkardım ve açtım.
Aç karnına asitli şeyler içmenin mideye zarar vereceğini biliyordum. Ama zevk veriyordu. Bazen su yerine soda içtiğim bile oluyordu. Başka asitli içecek içmezdim. Yani kola dışında. Şeker oranları yüksekti ve tadları da hoşuma gitmiyordu.
Cebimden telefonumu çıkarıp siteye girdim. Aklıma yazacak birşey gelmiyordu. Henüz dışarı çıkmadığım için de saçma bir olay yaşamamıştım.
Biraz da başkalarının yazdığı şeyleri
okuduktan sonra siteden çıktım ve telefonu eşofmanımın cebine attım.Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Ama uykum da yoktu uyanınca bir daha geri uyuyamıyordum.
Son zamanlarda resim çizmeye merak salmıştım. İnsan portreleri çiziyordum. Yani ne kadar çizim denebilirse artık.
Yatak odasına dönüp komidinin üstündeki küçük resim çizmek için aldığım defteri ve resim kalemlerimi aldım. Geri oturma odasına döndüm ve onları orta sehpanın üzerine bıraktım.
Mutfağa gidip kendime bir papatya çayı yaptım ve 5 dakika demlenmesini bekledikten sonra poşetini çöpe attım.
Çayımı da alıp sehpanın üzerine bıraktıktan sonra rahatça yere kuruldum ve defterimi açtım.
(Y/N: Bunu her zaman yapıyorum eheh.)
Telefonumdan çizebileceğim derecede bir resim açarak yanıma koydum ve çizmeye başladım.
_____________
Minholix:
Hey! merhaba. Sen minho hyungun bahsettiği çocuk olmalısın. Seninle tanışmak istedim sadece. Rahatsız etmiyorumdur umarım.Telefonuma gelen bildirimle birlikte başımı kaldırıp telefona baktım. Neden bilmiyorum ama bu bildirim sesi hayra alamet gelmemişti. Elime aldığım telefonla birlikte sitenin mesajlar kısmına giriş yaptım.
Minho hyungun dediği kuzeni felix olmalıydı bu sanırım.
Jisunguni:
Oh, sen felix olmalısın minho hyung hesabı kuzenimle kullanıyoruz demişti. Ve hayır rahatsız etmedin.Minholix:
Evet. Şey ben senden birşey isteyecektim de. Ondan yazmıştım. Biliyorum beni tanımıyorsun. Aynı şekilde minho hyungu da tam olarak tanımıyorsun. Ama o senden bahsediyor bize sürekli. Tanışalı 1 gün olmasına rağmen sana çok ısınmış. Bugün de sürekli bir şey paylaşıp paylaşmadığına baktı durdu.Jisunguni:
Ne demek istediğini anlamadım daha açık konuşur musun? Ona mesaj atmamam mı gerekiyor?Minholix:
Hayır! Hayır sen beni yanlış anladın. Bende kendimi açıklayamamış olabilirim. Şimdi şu an bu hesapta bir tek ben varım minho hyung giremesin diye şifresini değiştirip hesaptan çıkış yaptım. Diyorum ki minho hyunga süpriz yapalım. Zaten doğum günü yaklaştı. Hem sende bizimle tanışmış olursun. Herkes seni merak ediyor. Bende dahil.
![](https://img.wattpad.com/cover/273935664-288-k611870.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evet °Minsung°
Fanfiction"Eğer o gün bana mesaj atmasaydın ben yalnız bir hayat sürmeye devam ederdim Minho. Sen benim kurtarıcımsın, her şeyimsin. " 23.06.21 Başlama Tarihi