Evet 27

49 7 14
                                    

<3

1 günde 2 bölüm mü woah fpvkepcklekcr
_______

Jisung'tan

Saatlerdir mina için bekliyorduk. Evet adını öğrenmiştim. Ve annesinin onu terk edip başka bir yere kaçtığını da öğrenmiştim. Mina öylece karakol koltuklarından birinde oturmuş bekliyordu. Bir yanında ben diğer yanında minho vardı.

3 yaşındaydı. Kimliğini annesi(!) olacak kadın yanında bir not ile beraber bırakmıştı. Notta 'ona bakamıyorum. Lütfen onu sahiplenin. Özür dilerim. ' yazıyordu. Notu ilk okuduğumda çok sinirlenmiştim. Hayvan mıydı bu da sahipleniliyordu. Küçücük bir çocuğun hayatını bu şekilde karartamazdı. Anladığım kadarıyla çocuk evlilik dışı ilişki çocuğuydu ve bu gerçeği öğrendiğinde ona çok ağır gelecekti.

Onu bırakmak istemiyordum ama onu almamız için önce evli olmamız sonra onun bizi istemesi ve bir çok evrak gerekliydi. Minhoya onu evlat edinmek istediğimi söylesem bana kızmazdı emindim. Çünkü o da ilk gördüğüm andan beri minayı sevmişti.

"Annem, geri dönmeyecek değil mi? Beni terk etti. "

Duyduklarım ile olduğum yere çakılı kaldım sanki. Daha 3 yaşındaydı. Bunları nerden biliyordu? Nasıl dayanacaktı küçücük bedeni.

"Mina-"

"Minho abi bana yalan söyleme lütfen, annem daha önce bana gideceğini ve geri dönmeyeceğini söylemişti. "

3 yaşında değil de 10 yaşında gibi konuşuyordu. Bu daha kötüydü çünkü bunları bilmemesi gerekiyordu. Onun koşup oynaması gerekirken bunları biliyor olması adil değildi. Daha 3 yaşındaydı. Zar zor konuşuyordu, kelimeler ağzından tam çıkmıyordu ama terk edilmenin ne olduğunu biliyordu.

"Sen nerden biliyorsun bunu?"

"Annem. Bana terk etmenin bir daha hiç geri gelmemek olduğunu söylemişti. Ve bana giderken geri dönmeyeceğim ama bekle dedi. "

Gözlerimde biriken yaşları geri göndermeye çalıştım. Gerçekten canım acıyordu.

"Jisung abi. Ağlarsam çok mu kızarsınız? "

Bardağı taşıran son damla olmuştu bu benim için. Akan göz yaşlarımı umursamadan ayağa kalktım ve önünde diz çöktüm. Gözleri boncuk boncuk yaş dolmuştu.

"Ağla abicim. Tutma içinde ağla. "

Sanki onayımı bekler gibi aktı yaşlar o boncuk gözlerinden. Elimi sırtına koyup ona sarıldım ve yavaşça kucağıma aldım. Ellerini boynuma dolayıp hıçkırarak ağlamaya başladı.

Gözlerim minho ile kesişti. Kendini tutmadan yaşların gözünden aşşağıya süzülmesine izin verdi. Bildiğim tek bir şey vardı. Bu çocuğu o yetimhaneye vermeyecektim. Ne yapıp edip onu alacaktım. Yaşadıklarını hiçbir çocuk gibi o da hak etmiyordu. Mutlu olması gerekiyordu.

Minho ağzını oynatarak bana bir şeyler söyledi başta anlamasam da ikinci tekrar edişinde anlamıştım.

'Merak etme onu burda bırakmayacağız. ' demişti.

____________

Saatler süren işlemler sonrası yurttan gelip minayı almışlardı. Gitmek istememiş ve ağlamıştı. Onu bırakmak benim için zaten acı vericiyken bir de üzerine 'jisung abi beni bırakma' diye bağırması beni derinden yaralamıştı.

Görevlileri durdurup ona sarılmış ve ona onu en kısa sürede geri alacağımı söylemiştim. Tabi ikna olması için de yarın onu ziyaret edeceğimizi de söylemiştim.

Evet °Minsung°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin