<3
__________
"Jungkook kalksana ya. Bak yemin ederim gider Minho'yu çağırırım jungkook beni öpmeye çalıştı derim o zaman görürsün anyayı konyayı kalk."
Minho'nun adını duyduğu an öküz gibi yayıldığı koltuktan hızla kalktı. Hadi ya Minho o kadar mı korkutucuydu.
"Çağırma bırak içerde işini yapsın eheh ne gerek var canım bak kalktım."
Oha ciddi ciddi minhodan korkuyordu. Üstelik ondan büyüktü.
Hep beraber dün gece burda kalmışlardı o yüzden de kalkmış birlikte kahvaltı hazırlıyorduk.
Dışarıda yağmurlu bir hava vardı, sürekli şimşek çakıyordu ve gök gürüldüyordu. Minho içerde kahvaltı için bir şeyler doğruyordu ama ne doğradığına dair hiçbir fikrim yoktu.
"Jisung. Bence Minho hyung gerçekten bıçaklardan hoşlanıyor. İçerde eline iki tane bıçak almış birbirine sürterek biliyor. Gök gürültüsünün sesi bile duyulmuyor bileme sesinden. İşin korkunç yanı bıçakları bilerken psikopat bir katil gibi gülüyor. Ben daha yanına gidemem sen git sana bir şey yapmaz."
Ciddi ciddi dün akşamki konuşmadan beri herkes minhodan tırsıyordu. Kafam istemsizce jungkook'a döndü.
Oturduğu yerde daha da küçülmüş dolmuş gözlerle bana bakıyordu. Sanırım şaka değil gerçekten korkuyordu. Kırılgan ve çabuk korkan bir yapısı vardı. Minho ile konuşmam gerekiyordu.
Jungkook'a sarıldıktan sonra minhoyla konuşacağımı söyleyip mutfağa geçtim. Gerçekten de bıçak bilerken gülümsüyordu.
" Minho? Ne diye psikopat gibi sırıtıyorsun? "
Aniden gülümsemeyi kesip bana döndü. Bazen beni de korkutuyordu.
"Bilmem içimden gülümsemek geliyor. "
" Herkesi korkutuyorsun farkında mısın? "
Yüzü düz bir hâl aldı ve kafasını yana eğdi. Gerçekten katil gibi görünüyordu.
" Seni korkutuyor muyum peki? "
Evet korkutuyordu. Normal davranmıyordu. Yada ben bu yönünü hiç görmemiştim.
" Jungkook, hyunjin, jeongin, felix ve seungmin içerde dizlerini karnına çekmiş bir şekilde halıyı seyrediyor. Biraz daha buna devam edersen bende onlara katılacağım. "
Yüzü düştü. Cidden üzülmüş gibi görünüyordu. Belki amacı kimseyi korkutmak değildi, dalmış da olabilirdi ama diğerleri korkmuştu özellikle jungkook. Küçük bir çocuk gibi gözleri dolmuştu.
"Diğerleri bu halini daha önce gördü mü bilmiyorum ama ben ve jungkook görmedik. Lütfen biraz daha dikkatli ol. Jungkook'u sevmediğinin farkındayım ama gerçekten onu korkutuyorsun. O böyle şeylere gelemez. İçeride gözleri dolmuş oturuyordu az önce. "
"Ben gerçekten onu korkutmak istemedim seni de korkutmak istemedim. Öylesine düşünüyordum dalmışım gülümsediğimin farkında değildim özür dilerim. "
Ağır mı konuşmuştum?
"Minho. Seni üzmek istemedim kafanı eğme. "
Yanına gidip elindeki bıçakları alıp tezgaha koydum. Bir elimi beline bir elimi ensesine koydum ve yavaşça ona sarıldım. Üzülmeyi haketmiyordu. Bilerek de onları korkuttuğunu düşünmüyordum.
Elimle ensesini ovalarken kollarını belime sarıp başını boynuma gömdü.
Gerçekten beni kendisine çekiyordu. Her geçen dakika ona daha çok aşık oluyordum. Minho minicikti gözümde. Böyle küçücük sevimli bir kedi gibiydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evet °Minsung°
Fanfiction"Eğer o gün bana mesaj atmasaydın ben yalnız bir hayat sürmeye devam ederdim Minho. Sen benim kurtarıcımsın, her şeyimsin. " 23.06.21 Başlama Tarihi