Poyrazcık.

1.1K 87 3
                                    

Ceren ve ben (Adımı bile daha blmiyosnz.s) -Aleyna- Poyraz'ın iki tarafını kuşatmış bi şekilde okula doğru yürüyorduk. Poyraz'ın siyah, uzun ve düz saçları her adımda savruluyordu. Gözleri de simsiyahtı. Ceren ise dümdüz sapsarı ve ela gözleriyle aşırı derece dikkat çekiyordu. Kız güzel abi dağılın. Ben ise sıradan bir Turkish Görl -,-

Poyraz okulun fame çucuu . Mayıs ayının sonundaydık ve Poyraz'la hiç konuşmamıştım. "Arkadaşınla tanıştırsana kuzen" dedi Poyraz tüm canlıları öldürebilecek gülümsemesiyle. "Yolda tanıştık, Aleyna Poyraz, Poyraz Aleyna." Ele ele sıkıştık. Poyraz'ın bakışlarına bir anlam veremiyordum. Samimi fakat bir o kadar da soğuktu. Derinliklerinde bir şeyler gizli gibi...

Ceren ve ben aynı sınıftaydık. Poyraz karşı sınıftaydı fakat konuşmalarını dinlediğimde Poyraz'ın Ceren'in yani bizim sınıfa geçebileceğini duydum. Sınıfta en arka sırada ve tek başıma oturuyordum genellikle. Ceren yanıma oturdu. "Neden okul değiştirdin ?" dedim. "Taşındık, babam fabrikayı sattı. Burada bir ofisi vardı. Ankara'dan İzmir'e bu nedenle taşındık." Çok bilmiş gibi konuşuyordu ancak bu hali ona yakışıyordu. Hocanın derse girmesiyle sınıfta sessizlik oluştu. Kimya hocası çok sertti. Derstende ondan da nefret ediyordum!

Öğle arasına girdik. Poyraz geldi ve önümüzdeki masaya oturdu. "Ee, napıyoruz?" dedi sırıtarak. Ceren atıldı "Bence yemek yemeliyiz yoksa birinizi yiyebilirim." dedi ve gülerek sınıftan çıktık. Hamburger, ice tea ve elma aldım. Bir masaya oturduk. Hamburgerimden kocaman bir ısırık alıcaktım ki telefonum titredi. Ceren ve Poyraz'da sanki hipnotize olmuş gibi bir yemek bir telefonlarıyla uğraşıyorlardı. Telefonumu açtım. Mesaj gelmişti.

Kimden: 0535.........
"Gerçekleri öğrendiğinde bu kadar şirin görünüme yazık olacak. "
"Ne istiyorsun!?" diye mesaj gönderdim.
"Bugün saat 17:30 da Junly Cafe'de olmanı."
Cevap vermedim. Gitmeyi istememiştim ama gidecektim.

Yemeğimi bitirdim ve Poyraz'la Ceren'in bitirmesini bekliyordum. Yanımıza bir çocuk yaklaştı. Benim yanım boş olduğunda yanıma oturdu. "Poyraz, kardeşim nasılsın?" dedi adsız çocuk. "İyidir kardeş sen nasılsın?" "İyi işte bugün basket maçı var. Geliyor musun?" dedi adsız. "Tabi kardeşim kaçta?" "Saat 17:00'da sahada ol. Yarım saat çalışırız sonra maç başlayacak." dedi adsız. Başka bir çocuk geldi ve "Cenk, Ece seni çağırıyor kanka." dedi adsız çocuğa. Cenk -adsız çocuk- sinirli bir şekilde kalktı ve yürümeye başladı. Arkadaşı da bana! bana! bana! göz kırptı ve Cenk'in arkasından yürümeye başladı.

Ceren "Hadi kalkalım." dedi. Kalktık ve sınıfa -bizim sınıfa- gittik. Poyraz yine önümüzdeki masaya oturmuştu. Telefondan şarkı açtı. #Rihanna -Diamonds. Ben şarkıyı mırıldanıyordum. Poyraz "Sesin güzelmiş" dedi ve gülümsedi. Gözlerinde yine bir şeyler saklıydı. Bunu çözmek biraz uzun sürecekti fakat ben bunu boş verip samimilik ve sıcak kanlılığı göz önünde bulunduruyordum. Hı bide yaqusukluluğu. "Rihanna kadar olmasa da." dedim aptal bi sırıtmayla. Sınıfın kapısında bir kız belirdi. Poyraz'a kaş göz işareti yapıyordu. Poyraz "Kızlar ben kaçar, sonra görüşürüz." dedi ve hızlı adımlarla sınıftan çıktı. Derste yine mesaj geldi. Açmadım, hoca görebilirdi. Zil çaldı. Herkes dağılmaya başladı. Cerenle koridorda Poyraz'ı bekliyorduk. Sınıfını değiştirmek için müdürün odasına gitmişti. İlk defa düzgün bi arkadaşlarım olmuştu. Okulun fame'i ve onun kuzeni. Vays be. Telefonuma bakmak o anda aklıma geldi. Tuş kilidini açtım ve mesajlara girdim. " Gözlerin çok güzel bakıyor " Yine aynı numaraydı. Off...

"Ne istiyorsun benden!' diye haykırdım. Eve doğru yürüyordum. O numarayı aramıştım. Kısa bir sessizlikten sonra "Bilmen gerekenler var." dedi. "Nee!" dedim ve "Bunu sonra öğreniceksin" diyerek telefonu kapattı.

Hikayeyi bitirmek zorunda kaldım. Kısa ama diğer bölümlerde daha uzun yazacağım. Resimde ki Poyraz ❤ Şimdilik görüşürüüzz

Hayatını Sen SeçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin