Şiir.

218 11 0
                                    

*Multide Aleyna :*

Ceren'i kendime çekip, sarıldım. Kısa süre içinde yorgunluğuna esir düşüp uyuduğunu hissettim. Ben de gözlerimi kapattım, koyunları saymaya başladım.

....7...8...9.......14...15...16......27...28...29

---

''Ceren alarmının taa yedi ceddinin, anasının, ebesinin ellerinden öpeyim.'' diyerek gözlerimi açtım.

''Kapatmayııağğ unutmuşuuğğm'' diye mızmızlanan Ceren hala uyumaya çabalıyordu.

Benim sivri zekam sağolsun telefonun alarmını kapatmak yerine yastığın altına koyup sesin şiddetini azaltmaya çalışıyordu. En sonunda yastığımı döve döve yataktan kalktım. Ceren'in sarıldığı pikeyi çekiştirmeye başladım.

''Kalk çakma sarışın!''

''Hayııağr.''

''Kalk bak zorla kaldırırım valla.''

''Uyuyacağımm!''

Ben pikeyi üzerinden çekmeye çalışırken, o daha sıkı tutuyordu. Ceren'in zayıf yönünü düşündüm ve yanına gidip gıdıklamaya başladım. Biraz kıkırdasa da kalkmamaya diretiyordu. Hızlı adımlarla mutfağa gidip sürahiyi kaptım. Tekrar odama döndüm ve Ceren'in başında dikilmeye başladım.

''Kalkıyo musun?'' dedim sırıtmamı belli etmemeye çalışarak.

''Hayığr!'' dedi arkasını dönmüş yarı uyanık Ceren.

''Emin misin?'' dedim ciddi bir ses tonuyla.

''Eveğğt!'' dedi.

Bir hamlede sürahideki suyu kafasına boşalttım. Yatağın ıslanması umrumda değildi. Önemli olan yatağa kuala gibi yapışan Ceren'i kaldırmaktı.

Soğuk suyla aniden yataktan fırlayan Ceren çığlığı basmıştı.

''Sen bittin kızım! Bekle bekle!'' dedi ve mutfağa koştu. Geldiğinde elinde iki tane pet şişe vardı. Ben odadan odaya koştururken sonunda banyonun kapısının önünde kapana kıstırıldım. Ceren kahkahalara boğulurken bir şişeyi kafamdan aşağı döktü. Ben kendime gelmeye çabalarken diğer şişeyi de döktü. Sonra annem geldi ve karşımıza dikildi.

''Noluyor burada?'' dedi uykulu ses tonuyla. Hala gözlerini ovuşturuyordu. Biz sırıtarak banyoya girdik ve kapıyı kilitledik. Annem olay mahalinden uzaklaşıncaya kadar banyoda kaldık. Sonra odamıza gidip üstümüzü değiştirdik. Koyu mavi bir şortu ve beyaz sıfır kolluyu üzerime geçirip, yatağı topladım. Masanın üzerinde duran tarak, saç düzleştiricisi ve ıvır zıvırları çekmeceye koydum. Odanın bir köşesinde duran renkli yastıkları rastgele yatağın üzerine fırlattım. Ceren'le mutfağa gittik. Annem kahvaltı hazırlıyordu. Biz geldiğimizde ''Ah bu gençlik!'' demeye başladı. Sanki kendisi çok yaşlı gibi... Biz kıkırdayarak anneme yardım ettik. Masayı hazırlayıp, kahvaltımızı yaptık. Bir ara annemin boşluğunu yakalayıp ''Anne Kaan'la bugün gezeceğiz.'' dedim. ''Olur, tabii.'' dedi. Ben Ceren'e baktım, Ceren bana. Hiç bir zaman annem bu kadar çabuk onay vermezdi. Biz takla atarak odaya dönerken Ceren'in fikriyle Poyraz'lara gittik. Eve gittiğimizde Poyraz odasındaydı. Merdivenleri çıkıp Poyraz'ın kapısını tıklattık.

"Gir!" dedi endişeli bir ses. Biz odaya girerken Poyraz masanın üzerine bir kaç kitap bıraktı. Ben kitaplara bakarken altında görünen beyaz bir kağıt dikkatimi çekti. Yine resim çiziyordu ve bunu bizden gizliyordu. Poyraz ve Ceren konuşurken, temkinli adımlarla masanın önüne gittim. Üzerinde kitap ve yanında bir kurşun kalem duruyordu. Hemen köşede duran lacivert çöp kutusunun içi tıka basa kurşun kalem çöpleriyle doluydu. Ben kitabın üzerine elimi koyduğum an Poyraz sıkıca kolumu tuttu. Arkamı dönüp ona baktığımda aramızdaki mesafe yok denecek kadar azdı. Odaya göz gezdirdiğimde Ceren'i göremedim. Oysaki gittiğini hiç farketmemiştim.

Hayatını Sen SeçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin