Hayatını Sen Seç

Aras.

"Üzgünüm kapıda karşılaştık Eylül'le bende geleceğim dedi. Bir şey diyemedim ki" dedi Poyraz. Eylül sahilde gördügü arkadaşıyla konuşurken.

"Siz çıkıyor musunuz?" dedim.

"H-Hayır."

Cevap vermedim. Havlularımızı şezlonglara sermiş ve yatmıştık.

"Denize girelim mi?" dedi Ceren.

"Su soğuktur şimdi" dedim.

Yalvarmalarına dayanamadım. Denize ilerledik. Poyraz direk suya atladı. Ceren de peşine atladı. Bir türlü girmeye cesaret edemiyordum. Hadi gel diye bağırıyorlardı. Bir saniyeliğine gözlerimi kapattım. Bir şey ayağımdan suyun içine çekti.

Su yutmuştum. Öksürerek sudan çıktım. Poyraz pis pis gülüyordu. Üstüne atladım ve suya batırdım. Bir süre şakalaştıktan sonra yüzme yarışı yaptık. Tabi ben sonuncu oldum. Bir süre sonra denizden çıktık. Tekrar şezlonguma yattım. Ceren içecek bir şeyler alacağım diye açık büfe tarzı bir yere gitmişti. Eylül Poyraz'ı unutmuş gibi arkadaşlarıyla takılıyordu.

"Güneş kremi süreyim mi?" dedi Poyraz.

"Hı? O-Oluur."

Poyraz güneş kremini sürdü. O sırada Eylül geldi ve Poyraz'ın yanındaki şezlonga yattı. Peşine Ceren üç tane içecekle geldi.

"Ah canım çok sağol!" dedi ve içeceklerden birine uzandı Eylül.

Ceren uzandığı içeceği aldı ve yüz ifadesini sertleştirerek.

"Onlar bizim!" dedi.

Eylül saçını savurdu ve telefonuyla oynamaya başladı.

-----

Eve geldik. Üzerimdekileri çıkarıp duşa girdim. Hızlıca duş alıp çıktım. Saçımı kurutmak istemedim. Taradım. Üzerime gri eşortman ve mavi t-shirt giydim. Ben banyodan çıktığımda Ceren girmişti. Saate baktım, 16:13'tü. Mutfağa gittim ve atıştırmalık sandvichler (yazımını biraz uydurdum sjsj) hazırladım. Favori mekanıma -siyah koltuk- oturdum. Sandvichimi yemeye başladım ve Ceren geldi. Yanıma doğru yaklaşırken zil çaldı. Ceren gidip baktı. Poyraz gelmişti. Yanıma oturdu ve sandvichlerimden birine uzandı. Eline vurdum.

"Onlar benim ve Ceren'in pislik!"

Sonra dayanamadım kendi ellerimle bir sandvich uzattım.

Tıkınmamız bittikten sonra televizyon izledik. Aksiyon filmi vardı. Filmin sonlarına doğru -yüzmekten olsa gerek- uykum gelmişti. Bizimkilerin yanından ayrılıp odama gittim ve biricik siyah rahat koltuğumdan daha rahat olan ultra rahat yatağıma yattım. Sonrası mutluluk...

-----

Gözlerimi açtığımda Ceren yanımdaydı. Hava kararmıştı. Saate baktım. Ne!? 02:10. Gece ikiydi. Akşam yemeği yemediğim için çok acıkmıştım. Sürüne sürüne mutfağa gittim. Yiyecek bir şeyler hazırladım ve oturma odasına döndüm.

Işık kapalı olduğundan dikkatli adımlarla yürüyordum. Masanın üstündeki kumandayı aldım ve siyah koltuğuma oturmamla çığlığı bastım. Koltukta biri yatıyordu. O sırada televizyon açıldı ve karşımda Poyraz'ı gördüm.

"Ne işin var burda!?"

"Ya burda kaldım. Sen napıyorsun gece gece?" dedi gözlerini ovuşturarak.

"Acıktım."

"Peki." dedi ve koltukta yer açtı bana. Yanına oturdum ve tıkınmaya başladım. Poyraz uykulu halde bir bana bir televizyona bakıyordu.