Hayatını Sen Seç

Ergen.

Kulağından uzaklaşıp kapıya doğru yöneldim. Arkamdan hafif mırıldanmalar duymuştum ama umursamamıştım. Ben Poyraz'ı kardeşim, çok yakın arkadaşım olarak görmeme rağmen, o.

Salonun kapısına geldim ve Ceren'e seslendim.

"Ceren deniz için hazırlansak iyi olur."

Tekrar odama gittim. Koridorda Poyrazla karşılaştık ancak ben yere bakmayı tercih etmiştim.

Dolabımı açıp, üzerimdekileri çıkarttım. Mavi bikinimi giyip üzerime tekrar bir şeyler geçirdim. Ayna da saçımı düzeltip odadan çıktım.

Salona geldim. Ceren telefonuyla uğraşıyordu.

"Kime diyorum? Ben hazırım hadi seni bekliyorum."

"Tamam ya." diyerek surat astı Ceren.

"Noldu niye moralin bozuk?"

"Mete."

"Nolmuş Meteye?"

"Arkadaşlarıyla gezicekmiş beyefendi. Denize gelmek istemedi."

"Boşver, başka zaman gelir."

"Neyse tamam ben hazırlanayım." diyerek gitti.

Aras ve Poyraz'ın nerde olduğunu bilmiyordum. Poyraz'a atmak yerine Aras'a mesaj attım.

"Nerdesiniz siz?"

Anında mesaj geldi.

"Poyraz bana şort falan verdi de şimdi geliyoruz."

Bir daha cevap yazmadım. Ceren'i kolundan çekiştirerek evden çıkarttım. Poyraz arabayı çalıştırdı ve içeri doluştuk.

Şarkı çalıyordu ve Cerenle Aras şarkıya eşlik ediyordu. Ben sessiz kalmayı tercih etmiştim. Kumsalı gördüğümde, çocukluğumdan beri olan, yüzüme ufak bir tebessüm geldi. Arabadan inip boş şezlong aradık. Bir yer gördük ve oraya yaklaşırken Aras konuşmaya başladı.

"Oo abi senin ne işin var burada?"

"Yüzmeye eğlenmeye geldik ulan." dedi Arasla şakalaşarak.

Yanımıza yaklaştılar.

"Gençler tanıştırıyım abim. Ceren ve Aleyna."

Abisi "Selam!" dedi ve önce Ceren'in sonra benim elimi sıktı.

"Ben Anıl." dedi ve sıcakkanlılıkla gülümsedi. O anda gözleri parladı. Sanki gözlerinde kaybolmuştum. Gözleri simsiyah ve cam gibiydi. O an anladım ki hala elimi sıkıyordu. Hızlıca elimi çektim. O da tedirgin oldu ki bir anda dikkatlice yüzüme baktı ve yüzündeki gülümseme aniden silindi.

Poyraz'ın konuşmasıyla şezlonglarımıza geçtik. Bir yanımda Ceren vardı. Bu beni ne kadar rahat hissettirse de diğer yanımda Anıl'ın olması o kadar kötü hissettiriyordu.

Üzerimdekileri çıkartıp denizin önüne geldim. Parmağımı suya dokundurdum. Fazla soğuk değil ılıktı. Yavaşça yürümeye başladım. Su omuzlarıma geldiğinde bir anda daldım. Yaklaşık bir dakika suyun altında yüzmüştüm. Kendi rekorumu bile kırmış olabilirdim. Suyun yüzeyine çıkar çıkmaz hızlıca soluk almaya başladım.

"Yüzmede baya iyisin."

"Ben mi? Hiç sanmıyorum." dedim Anıl'a.

"Öylesin. Yarışa var mısın?"

"Olur."

Su boyumu geçmişti ayaklarım istesemde yere deymiyordu.

"Üç dediğimde. Bir. İki. Üç."