Cafeye doğru yürümeye başladım. Çok yorgun hissediyordum. Otobüsle gitmeyi düşündüm.
Otobüs durağını gördüğümde beklemeye başladım. İlk gelen otobüse bindim. İçerisi tıklım tıklım doluydu. Kalkıcağını tahmin ettiğim orta yaşlarda bir kadının kalkmasını bekliyordum. O sırada hemen yanımda duran benimle aynı yaşlarda görünen çocuk gözlerini kısmış bana bakıyordu. Ben de gözlerimi kıstım ve yüzüne dik dik baktım.
Bir anda yüz ifadesi değişti. Otuz iki dişini gösterip sırıtmaya başladı. Gözlerimi devirdim ve camdan - bu kalabalıkta ne kadar bakabiliyorsam- bakmaya başladım. O sırada kadın yerinden kalktı. Çocuğa tekrar döndüm. O benim düşmanımdığğ. Koltuk kapma mücadelesinde zafer benim olucak yess diye içimden düşünüyordum ve tam oturucakken çocuk kolumdan tuttu.
''Hey ben oturacağım!!1!11!''
''Ne bağırıyosun öküz. Millet bakıyor. Hem nerden sen oturuyosun. İlk ben bindim otobüse!''
''Büyüklerine yer ver canım. Çekilde oturayım.''
''Hayır oturmayacaksın ben oturucam hıh. H-höm sön nördön böyök ölöyösön böybösö (beybisi sjsj)''
''Ahh. Seninle uğraşamam küçük.''
''Aferin dedecim -,-'' dedim ve koltuğa döndüm.
OW MY GOD.
''Bunun ne işi var burda ya!?'' dedim.
Yerimde 8-9 yaşlarında bir kız oturuyordu. Chucky'nin qardeşiiğğ, Chucky'nin bacısığğ. Bu kadar korkunçumsasyon bir kız olamağğz anneğğ.
Korkunçumsasyon. -Ve yazar saçmalar-
''Pişt Chucky'nin bacısı! Kalk yerimden kızım orası benimdiğğ''
''Bananeğğğğ'' diye cırladı.
''Bönönöö'' diye taklidini yaptım.
Pes ediyorum artık. Lanet Olson -,-
Tekrar önüme döndüğümde şu Chucky'nin amca oğlu bana ve Chucky'nin bacısına bakıp kahkaha atıyordu.
Chucky'e taktım canlar. Chucky'nin amca oğlu derken üvey amcadan oğlu. Çünkü bu kadar yokoşoklo bor çocok Chucky'nin ağz-ağzın-ağzını öper. No küfür.
Otobüsün kapısına zor da olsa ilerledim ve aşağı indim. Çantam açıktı. Biri bişey çalmadı dimi la diye çantamı kontrol ettim. Bir kağıt vardı. Üstünde numara altında ise Chucky'nin amca oğlu yazıyordu. Uha Oha Aha Öhö Öhö Öhö. Acaba Chucky'nin amca oğlu şeysini dışımdan mı söylemiştim lağn. Rezil oldum. Neyse bidaha görmem inşallah çocuğu sübhaneke dinimiz amin.
Cafeye girip bir masaya oturdum. Bir kaç dakika telefonla oynadım. Sonra masanın üzerine yansıyan insan silueti farkettim. Kafamı kaldırmamla Selim'le göz göze geldim.
Alaycı bir gülümseme takınmıştı.
''Ne işin var burada?'' dedim endişeli bir ses tonuyla.
''Seni buraya ben çağırdım küçük.''
''Bana küçük deme!'' diye çıkıştım.
''Nolurmuş küçük? Hem sen böyle davranırsan işimiz var'' dedi ve karşımdaki sandalyeye oturdu.
''Nolmuş babama!?''
''Oo hemen söylemem. Konuyu uzatmak istiyorum ama aniden söylediğimde bayılıp kucağıma düşmen de fena olmaz.''
''Pislik! Uzatma, konuş.'' dedim sesimi yükselterek.
Masada duran bileğimi kavradı.
''Kural bir, bana düzgün davran. Kural iki, kimseye güvenme. Babana bile.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatını Sen Seç
ChickLitBoşluktaymış gibi, kimsesiz çaresiz bir genç kız... Her şeye rağmen gülümsemeye çabalayan ve hayata tutunan... Tek varlığı üvey annesi. Yemyeşil doğanın ortasındaki kara melek... Gerçekler acı verecek ama Aleyna her şeye rağmen hayatını kendisi seç...