Sansın gözünden
Onlar yorgun düşünce hiç durmadan babamın labına götürdük.
Küçük çocuk Friskin kucağındaydı.
Onu bir yatağa yatırdı ve üstüne bir battaniye örttü.Bu sıradada babam diğer kızın yaralarına bakıyordu .
Bir süre ikimizde sessiz kaldık.
Ama sonrasında babam dışarı çıktı.İkimizde ona baktık.
Babam yanımıza geldi ve oturup konuşmaya başladı.
"Durumu düşündüğümdende beter çıktı. Karnındaki yara dikişlendi. Ve yine karnında bolca çizik ve morluk var .
Bunları iyileştirmek için baya şey yapmış gibi. " dedi .Sanırım biraz ağır şeyler görmüş olmalıki sarsılmıştı.
Bu sırada hafif bir inleme kulaklarımızı doldurdu.
O tarafa bakınca çocuğun uyanmaya başladığını gördük."Ne? Nerdeyim ben ?" Dedi korkarak.
Onun yanına gittim .
"Merak etme. Güvendesin ve şu anda herşey yolunda . " dedim .
Biraz sersemliğinden dolayı sakinlemişti .
Ama birden bana baktı ."Acaba kısa ve kahverengi saçlı bir kız görmüş olabilir misiniz?" Dedi .
Babamla birbirimize baktık.
"Neden seni muayne ederken bunu konuşmuyoruz?" Dedi babam .Çocuk ona bakınca ilk başta yaklaşmak istemedi. Ama sonra başka çağresi olmadığını anlayıp izin verdi.
Babam onu kontrol ederken sorulara başladı."Adın nedir bakalım senin ?" Dedi.
Çocuk yavaşça cevap verdi.
"Papayrus. Ama ablam bana kısaca Pap der." Dedi .Biz yine birbirimize baktık .
"Peki şu abla meselesi. Tam olarak nasıl bir bağlantınız var ?" Dedi babam.
Çocuk bize baktı.
"O benim ablam . Fazlası yok." Dedi sadece.Sonraki birkaç zamandada soru sormaya çalıştık .
Ama büyük bir kısmı cevapsız kaldı.
Tek bildiğimiz adının Pap oluşu ve ablasının adının da Frisk oluşu.Babam ona muayeneyi bitirmişti.
Ama benim son bir sorum daha vardı.
Çocuğa yaklaştım ve nazikçe sordum.
"Ben son birşey daha sormak istiyorum. Şu balçığa benzeyen iskelet. O sizden ne istiyor ?" Dedim .Çocuk bana baktı ve gözleri dolarak cevap verdi.
"O . . . Bilmiyorum. Ama abime zarar verdi ." Dedi göz yaşları yavaşça akarken.Abi ? Birde abileri mi var ?
Ona bunuda sormak istedim ama yeterince çocuğu üzdüğüme karar verip vaz geçtim ve onun yerine çocuğa sarıldım.Çocuk bana sıkı sıkı sarıldı.
Orda biraz ağladıktan sonra uykusu geldi ve uyudu.
Ben onu dikkatlice bıraktım ve üstüne yine bir battaniye örterek ordan uzaklaştım.Bu arada ordan ayrıılıncada şu diğer Frisk in yanına gittim .
Umarım ondan bazı cevaplar alabilirim.
!!!!Friskin gözünden
Uyandığımda başım çok feci şekilde dönüyordu.
Kendine gelmem biraz zaman aldı .Nerdeyim ben ?
Hayır . Daha önemlisi . . .
PAPAYRUS NERDE ????Birden elimdeki büyük güçle ayağa kalkmaya çalıştım.
Ama iki güçlü kol beni geri yatırdı.
"Hop hop hop. Nereye gittiğini sanıyorsun ." Dedi bir ses.Ben sesi algılamaya çalışırken karnımdaki acı zaten beni kaldırmazdı.
İstemeden geri yattım.
"Pekala. Şu her yabancıdan kaçma huyunuzdan vaz mı geçseniz?" Dedi ses gülerek.O an kim olduğunu kavradım.
Orjinal Sans .
Derin bir nefes aldım ve konuştum.
"Kaçma nedenlerimiz var. O koca arkadaşı gördüğünü biliyorum. " dedim .Sans sesini dahi çıkarmadı.
Bende hemen konuştum.
"Herşeyi geçtim. Bir insanın kanadına neden kemik saplarsınız ya ." Dedim şakayla karışık.Sans güldü.
"Hey suçu sadece bana atma. Kırmızı bıçaklar ve ateş toplarıda vardı." Dedi gülerek.Bende hafifçe güldüm .
Sans birşeyler anlamıştı .
Ama daha o sesini çıkaramadan başka biri içeri girdi."Evet . Demek hastamız uyanmış. " dedi yüzünde gülen bir yüzle.
Ben sesimi dahi çıkarmadım.
O da cevabı almış olacakki sadece beni muayne etmeye başladı.O beni kontrol ettikten sonra birden başka bir köşeye gitti ve birşey alıp geri yanıma geldi.
"Pekala Frisk. Şimdi sana bazı şeyler göstereceğim . Ne gördüğünü söyle." Dedi bu arada adının Gaster olduğunu öğrendiğim kişi.Ama küçük birşey vardı.
Benim tek duyduğum şey kağıdın hışırtısı.
İstemsizce güldüm.
"Şaka yapıyorsunuz değil mi ?" DedimSans konuştu.
"Iııııı hangi konuda ?" Dedi soruya soruyla karşılık verip.Ben birkez daha güldüm.
"Ben bir yanlışklıkmı yaptım. İstemeden yeni bir AU mu keşfettim acaba ?" Dedim kendi kendime .
Gaster bu sefer araya girdi .
"Sadece şu kağıttakilere cevap verebilir misin ?" Dedi .Ben ona bakıp derin ve inanmaz bir nefes aldım.
"Hâlâ anlamadınız değil mi ?" Dedim .Cevap yoktu .
Bu sefer daha açık oldum."Ben körüm ."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kör Gözler
ActionKararlılık. Dünya üzerindeki en güçlü ve sadece tek bir kişide bulunan özel bir ruh. O ruh olmadan dünyada denge sağlanmaz . . . Peki eğer cidden bu ruh değerliyse her boyuttan kararlılıklar birleşse ne olur ? Friskin canavarları özgür bırakmış o...